İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, bugün (6 Eylül 2009) Ankara'da düzenlediği basın toplantısında Türkiye'nin köklü çözüm yollarını açıkladı. Gültekin'in açıklaması şöyle:
Şu gerçek artık bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır: Birbirinin peşi sıra gündemimize getirilen “açılımlarla” atılması hedeflenen adımlar, Türkiye başta olmak üzere Batı Asya ülkelerinin sınırlarının ve rejimlerinin değiştirilmesi büyük planının bir parçasıdır.
Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi, bilindiği üzere Fas ve Moritanya’dan Orta Asya’ya kadar 24 Müslüman ülkenin sınırlarının değiştirilmesini öngörüyordu.
Gene bilindiği üzere ABD başkanı Obama da Nisan tarihinde TBMM’de bütün bu şimdi tartıştığımız “açılımları” içeren bir konuşma yapmıştı.
Bugün artık CHP ve MHP gibi Partilerin de görmek ve ifade etmek zorunda kaldıkları gerçek; Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve milli birliğini hedef alan bu saldırının arkasındaki güç, “Büyük Müttefik” Amerika Birleşik Devletleridir.
Tehdidin kaynağını görmek, iyidir ama yetmez. Tehdide karşı çözümü de göstermek gerekir.
YURTTA BARIŞ, ORTADOĞU’DA BARIŞ
Çözüm, İşçi Partisi’nin 7. Genel Kurultayı’nda kabul ettiği “Yurtta Barış, Ortadoğu’da Barış” programıdır. Bu Programın 8. maddesi bugün özellikle anlam kazanmıştır:
“Türkiye’mizin ve bölge ülkelerinin bağımsızlığı, egemenliği, bütünlüğü ve barış amacıyla Irak halkı başta olmak üzere İran, Suriye ve Azerbaycan ile ittifak kurulacak ve geliştirilecektir. Bu ülkelerle güvenlik dahil her alanda işbirliği yapılacak, gümrüklerin kaldırılmasından bir Ortadoğu Devletler Birliği’ne uzanan kapsamlı bir beraberliğin koşulları adım adım geliştirilecektir.”
İşçi Partisi bu önerisiyle çok önemli bir noktaya milletimizin dikkatini çekmektedir:
Emperyalizmin küresel saldırısının hedefi olan ulusal devletler, kendi sınırları içine kapanarak direnemezler.
Nitekim dünyamızın son on yılda yaşadığı pratik de bunu doğrulamaktadır. Şanghay İşbirliği Örgütü, ABD’nin başını çektiği emperyalist blokun saldırıları karşısında, Asya ülkelerinin bulduğu savunma biçimidir.
Aynı şekilde her geçen gün daha fazla hayata geçen “Latin Amerika İçin Bolivarcı İttifak (ALBA)” ise, hayatın Latin halklarına öğrettiği çıkış yoludur.
Bu örnekler bize şunu göstermektedir:
Birinci olarak ulusal devlet, küresel saldırıya karşı benzer ulusal devletlerle cephe kurarak ayakta durabilir.
İkinci olarak ulusal devletler cephesi, öncelikle bölgesel düzlemlerde kurulmaktadır.
İşçi Partisi işte bu gerçekten yola çıkarak, emperyalizmin kışkırttığı bütün bölgesel sorunlara ancak bölge çapında birlik politikasıyla yanıt bulunacağını söylemektedir.
ORTAK TARİHSEL TEMEL
Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan arasında ekonomiden güvenliğe kadar geniş bir alanda gerçekleştirilecek Bölgesel Birlik, emperyalist kışkırtmaların doğrudan sonucu olarak önümüzde duran Ermeni sorunu, Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu vb. gibi sorunların köklü bir şekilde çözümünü sağlar.
Ekonomik bakımdan birbirini tamamlayan özelliklere sahip olan bu ülkeler arasındaki birlik, çok geçmeden dünyanın en büyük güçlerinden birinin ortaya çıkmasını sağlar.
Böyle bir birliğin çok güçlü bir tarihsel temeli vardır. Söz konusu ülkeler, bütün Bölgeyi siyasi otoritesi altında birleştiren Pers imparatorluğundan bu yana yüzyılları bulan sürelerle tek bir devlet içinde oldular.
Türkiye, Suriye ve Irak ise son 2500 yılın yaklaşık 2000 yılında aynı devlet içinde bulundular.
Bu olgu, çok güçlü bir ortak tarihsel arka planın varlığını gösterir..
Bugün karşı karşıya olunan emperyalist tehdit, bu ülkeleri birleşmeye zorlamaktadır. Ortak tarih, ortak kültür, birbirini tamamlayan ekonomik yapılar ve güvenlik ihtiyacı, birleşmeyi kaçınılmaz kılan etkenler olarak ortaya çıkmaktadır.
ÇIKIŞ YOLU: BATI ASYA TOPLULUĞU
Amerika bütün Bölgenin haritasını yeniden çizmek istiyor. Irak ve Afganistan bunun için işgal edildi. İran’a yönelik kuşatma ve yaptırımlar bu amaca yöneliktir.
Bombardıman biçiminde önümüze yığılan “açılımlar”ın da amacı budur.
Küresel saldırıda Irak’tan sonraki hedef Türkiye’dir. Bu amaçla özellikle son yıllarda ülkemizin içine büyük bir yığınak yapılmıştır. Türkiye içerden kuşatılmıştır. Amerika, bu avantajlarına dayanarak Türkiye’yi Bölgenin “yumuşak karnı” olarak görmektedir.
Türkiye bu saldırıya, aynı saldırının hedefi olan Bölgenin diğer ulusal devletleri ile birleşerek karşı durabilir.
Böyle bir birliğin Şanghay İşbirliği Örgütü gibi çok güçlü bir arka cephesi olacaktır. Bu tablo, Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerini de sağlıklı bir zemine kavuşturacaktır. Nitekim bugün İran, Rusya ve Çin; Türkiye ile kıyaslanmayacak ölçüde Avrupa ile daha sağlıklı ilişkiler içinde bulunmaktadırlar.
Amerika hiçbir şekilde başarılı olamayacağı bir saldırı yürütmektedir. Ve bu saldırı saldırıya uğrayan devletleri biricik çıkış yoluna yöneltmektedir.
Bu çıkış yolunun adı Batı Asya Ulusal Devletler Topluluğudur.