Doğu Perinçek: Türkiye'yi Üreticilerin Millî Hükümeti yönetsin

Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Beykoz-Cumhuriyet Köyü Üretim Devrimi Kurultayı’nda üreticilerle buluştu

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Beykoz-Cumhuriyet Köyü Üretim Devrimi Kurultayı’nda üreticilerle buluştu. Kurultayda köylülerin ve üreticilerin sorunları dinlendi ve Vatan Partisi’nin çözümleri anlatıldı. Kurultayda yapılan konuşmalarda, Türkiye’nin içinde bulunduğu çıkmazın çözümünün, üretimde olduğu konusunda ortaklaşıldı.

 

Cumhuriyet Köyü pazar yerinde yapılan kurultaya; Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Sağlam, Beykoz Belediyesi Tarım Hizmetleri Müdürü Saadettin Çakır, Cumhuriyet Köyü Muhtarı Ali Durmuş, Riva Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı Esra İspalarlı, köylüler ve Vatan Partisi yöneticileri katıldı. 

 

Kutultayda Vatan Partisi’ne üye olanlara rozetlerini Genel Başkan Doğu Perinçek taktı. Kurultayın sonunda Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, son çıkan kitabı 'ABD Yol Ayrımında'yı kitabını imzaladı. Perinçek ve parti heyeti kurultayın ardından Cumhuriyet Köyü Pazar yerinde üreticilerin el yapımı ürünlerini sergiledikleri masaları ziyaret etti.  

 

 

“ÜRETMEYEN TOPLUM BORÇ ALIR, EMİR ALIR”

 

Vatan Partisi Beykoz İlçe Başkanı Hakan Ekiz, İstiklal marşı ve saygı duruşunun ardından kurultayın açış konuşmasını yaptı. Ekiz'in ardından konuşma yapan Cumhuriyet Köyü Muhtarı Ali Durmuş, “Üretim felsefesinden yola çıkarak kurultayımızı burada yapma kararı veren Genel Başkan’a teşekkür ediyorum. İçinde bulunduğumuz sıkıntının sebebi üretimin yoksunluğu. Üretemeyen toplumlar ne olur? Borç alır, emir alır, kültürü, benliği yok olur. Biz dünyayı bağlamış bir milletiz. Biz nohutu, mercimeği dışarıdan mı alacağız?” Üretimin büyüğü küçüğü olmaz. Üretim olması gerekir.” dedi.

 

 

“KOOPERATİFLER CAN SİMİDİDİR”

 

Riva Kadın Girişimi Kooperatifi Başkanı ve CKD Beykoz İlçe Başkanı Esra İspalarlı, Endüstriyel üretimin, üretimi gerilettiğini ve bireyciliğe yönelttiğini söyledi. Kooperatifleşmeye çağrı yapan İspalarlı, “Çocukluğumu hatırladığımda toprak mahsulleri ofisinden alıp paylaşım içerisinde tüketirdik. Okullarda teşvik çalışmalarına ve uyuşturucuya karşı mücadeleye başladık. Okul kantinlerini unuttuk, üretmeyi unuttuk. Endüstriyel üretim bu üretimi geriletti. Bireyciliğe yöneltti. Bir kişi yeterli olmaz. Ambalajından reklamına kadar organize çalışmayı sağlıyor. Sorunları nasıl aşarız gibi sosyal sorunlarda yardımlaşma içerisindeyiz. Üretmek zor ama satmak daha da zor hale geldi. Bu yerlerde endüstriyel büyük marketler yerleşmiş durumda. Üretimi nasıl sağlarız? Burada kooperatifler can simididir. Kooperatifler gıda güvenliğinde iletişim ve koordinasyon halinde çalışmalıdır. Kooperatifleşmeye çağrı yapıyorum.” şeklinde konuştu.

 

 

“ÇİFTÇİNİN YANINDAYIZ”

 

Beykoz, hemen hemen her mahallesinde tarım yapılabilen bir konumda diyen Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Sağlam, "Tarımla ilgili çalışmaları başlattık. Bölge en zor bölgelerden biri ve sit alanı içerinde. Biz Tarım Müdürlüğünü kurmamızla birlikte tarımcıların bahsettiği konuları toplayarak bu köy pazarını yaptık. Tarımsal hizmet Müdürlüğü'ndeki arkadaşlarımızın kontrolünden geçerek bugün bu pazara gelen arkadaşlar tezgah da açtı. 4-5 aylık süreçte iyi sonuçlar aldık. Sera ile ilgili ciddi çalışmalar yaptık. Onların sera yapmasına müsaade verdik. Geldiğimizde ÇKS kaydı 30’du, 161’e kadar çıkarttık. Çiftçi kayıt sistemlerini zorunlu tuttuk. Ata tohumuna önem verdik. Çiftçim izin yanında olduğumuzu söylüyoruz. Çalıştayların önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan Vatan Partisi’nin Üretim Devrimi Kurultaylarını da önemli görüyoruz. Üretimden vazgeçmemek ve sürekli üretmek lazım. Beykoz’da her boş toprakta üretim yapın biz belediye olarak destekleyeceğiz.” dedi.

“ZORLUKLARDAN ÜRETİM DEVRİMİ İLE ÇIKACAĞIZ”

 

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek kurultayda yaptığı konuşmasında“ Bugün Türkiye’nin önüne baktığımızda zorluklar içerisindeyiz ve büyük zorluklar var. Türkiye 1910’lardan başlayan süreç gibi zorluklarla karşı karşıya. Hem güvenlik hem de ekmeği eve götürmede zorluklar var. Zorluklardan büyük çözümleri görüyoruz. Zorluklardan üretim devrimi ile çıkacağız. Tarihimizde Ergenekon destanı gibi dağları delerek çıkmışız. Geleceğe büyük güvenle bakıyoruz. İyimseriz ve çalışkanız.” dedi.  

 

80’lerde ekonomik rejimin Türkiye’ye dayatıldığını söyleyen Perinçek, üreticinin kambur edildiğini vurguladı. “Türkiye’yi üreticinin milli hükümeti yönetsin. Kim bunlar? Çiftçiler, işçiler, milli sanayiciler yönetsin diyoruz.” diyen Perinçek konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye bugüne nasıl geldi? 80,’lerde yeni bir sistem dayatıldı. Yeni bir anayasa, rejim ve ekonomik rejim dayatıldı. Üretici kambur dediler. Üreticiyi kambur edenlere karşı üretici baş tacı dedik. Ekonomi demek üretim faaliyeti demek. Ekonomi tarifi adil paylaşımdır. Sıcak para komisyoncuları, tarikat rantçılarını sistemin başına koydular. Dışarıdan borç getirip komisyon alan zümreler bugün Türkiye’yi yönetiyorlar. Mecliste büyük faizciler var. Çiftçiler feryat ediyor. Birçok borç var ama iktidar gübresini tarlaya atmak isteyen, mazot koymak isteyen çiftçiden yana karar alamıyor. Bankalardan yana kararlar alınıyor. Büyük bir hükümet sorunu vardır.”

 

 

“TÜRKİYE’Yİ ÇİFTÇİ, İŞÇİ, MİLLİ SANAYİCİ YÖNETSİN”

 

“Türkiye’yi üreticinin milli hükümeti yönetsin. Kim bunlar? Çiftçiler, işçiler, milli sanayiciler yönetsin diyoruz. Borçlarımı ertele, sil, destek ver. Siftah yapayım talebi arkada kaldı. Ücreti arttır, maaşı arttır talebi, üretime yönelik talepler hükümet tarafından karşılanmıyor ve Türkiye kriz içerisinde ve artarak devam edecek. Enerjiye %48 zam yapıldı ama o enerjiyle üretiliyor. Dolayısıyla önümüzde çok fazla fiyat artışları var ve dış ticaret açığı büyüyecek. Türkiye’de kendi emeğimizin katkısıyla ürettiğimiz değer üzerine bir şey ekleyerek dışarı satıyoruz. Bu ekonomi şu anda 450-500 milyar dolarlık borç batağı var. Türkiye buradan üretimle çıkacak. Üretim devrimi sloganı anahtar, tılsımlı sözcük. İnsanlar devrim sözcüğünden çekinir mi? Diye düşünürken halkın kendisi devrim isteyecek. Türkiye’nin her yerindeki kurultaylarında halk bu sistem bitmiştir diyor. Önümüzde üretim devrimi var. Üreticiler ülkenin direksiyonunu devralacak. Biz Vatan Partisi’ni bugünler için kurduk. Vatan Partisi zorlukların üzerinden gelecek partidir. Zorlukları yenme tecrübesi kazanacak partidir.”

 

 

“ÇİFTÇİ VE ÜRETİCİLERE GÜVENİYORUZ”

 

Perinçek, “Sadaka dağıtan partiler var. O kaynak üretimdir, üretirsen bir şey verirsin. Diğerleri kaynak göstermiyor. Karadeniz, Marmara suyunu doldurarak veremezsin. Tasarruf ne demek? Tüketmeyip yatırıma ayırmak gerekir. Bu ülkenin de ürettiklerinin %25’ini tasarrufa yatırması gerekir. Vatan Partisi ilk olarak tasarrufu %25’e çıkaracak. Vergi politikaları, maaş politikaları ile olur. Yolsuzlukların sonunu getirerek olur. Devlet yöneticilerinin halkın kaderiyle birleşmesi ile olur. Devletin tasarrufu ile olur. Kanunlarla, kararname ve Merkez Bankası kararları ile olur. Vatan Partisi sadaka ile öğüt vermiyor, bunlar palavradır. Üretim ekonomisine geçeceğiz. Oy toplama için halkın karşısına çıkanlara karşı zorlukları paylaşmayı vaat ediyoruz. Atatürk gibi yapıyoruz. Atatük gibi fedakarları seferber edeceğiz. Yağmaları tasarrufa yönelteceğiz. İnsanlarımız ekmek bulamadığı için tarımdan şehre göç ediyor. Köylerde tarım, ormancılığı tavsiye edeceğiz. İş yaparsak üretim olur. İş vereceğiz. KİT’İ canlandıracağız. Mazotun fiyatı ucuzlayacak.” dedi.

 

 

“SURİYE, RUSYA, İRAN VE ÇİN İLE MÜTTEFİK OLMALIYIZ”

 

Vatan Partisi olarak enerji aldığımız ülkelere karşı propaganda yaparsak kimse şikayet etmesin diyen Perinçek, “Türkiye’nin Suriye, Ukrayna, İran politikası yanlış. ABD, Fransa, Yunanistan’a karşı kuvvetlerle ittifak yapmak zorundasınız. Atatürk nasıl ki Kurtuluş Savaşı’nda Sovyetler birliği, Hindistan’daki Müslümanlar ile işbirliği yaptıysa bugün de Suriye, Rusya, İran ve Çin ile müttefik olmalıyız.. Kararlı, güvenilir ve önümüzü açan siyasetler lazım. KKTC tanınması en doğru hamledir. Bizim yaptığımız bütün faaliyetlerin temelinde iktidar hazırlığı var. Ermeni Soykırımı’nı def etmek, Silivri duvarlarını yıkmak da iktidar hazırlığıdır. ABD’nin Türkiye içerisindeki bağırsaklarını temizledi aslında Silivri duvarlarını yıktığımızda. Hükümet olduğumuzda neler yapacağımızın bir göstergesidir ve bu bir mecburiyettir. Atlantik projeleri karşısında Vatan Partisi üreticilerin milli hükümetini koymaktadır. Vatan bütünlüğünde birleşmeye herkesi çağırıyoruz. Çiftçi ve üreticiler güveniyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

 

“KANAL İSTANBUL’DAN ZİYADE ANADOLUYA SU GÖTÜRELİM”

 

İstanbul Kanalı ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Doğu Perinçek, İstanbul Kanalı’ndan ziyade Anadolu ve Trakya’ya su götürülmesi gerektiğini söyledi. Perinçek,“ Bunlara tavrımız olması gerekir. İstanbul’un etrafında deniz var ve deniz trafiğinde bir gelecek söz konusunda değil.  İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale tek bir boğazdır. Yetmiyor diyorsak Çanakkale’ye de açmak durumunda kalırsınız. Samsun’dan Ceyhan’a daha ucuz maliyetle boru hattı ile daha ucuza maliyetle enerji transferi yapılır. Yapılacak yerler de İstanbul’un ciğerleridir. Buradan geçmesini desteklemiyoruz. İğneada’dan Samsun’a, Samsun’dan Ceyhan’a bir boru hattı ile enerji geçişi sağlanmalıdır.” diye konuştu.