Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Pendik’te düzenlediğimiz “Çözüm Avrasya’da” toplantısında, Türkiye’nin Atlantik’ten kopmaya başladığını vurgulayarak, “Türkiye 70 yıllık zincirlerini kırıyor. Bunun yanında mıyız? Karşı mı duracağız?” diye sordu.
Pendik İlçe Başkanlığımız önceki akşam “Çözüm Avrasya’da” başlığıyla yemekli toplantı düzenledi. Toplantıya AKP Pendik İlçe Başkan Yardımcısı Hüseyin Özmen, CHP Pendik İlçe Başkanı Hayati Güven, Pendik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Bilal Gündoğdu, ADD Pendik Şubesi Başkanı Muhammet Gülenç, Bulgaristan Göçmenleri Derneği Başkanı Dr. Mehmet Bilgin, Kocaeli Üniversitesi Ortepedi Bölüm Başkanı Halil Bezler, Barolar Birliği Merkez Delegesi Yalçın Tura ile 200’e yakın yurttaş katıldı.
‘ÖN ŞART AVRASYA KONUMU’
Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı şehitleri için bir dakikalık saygı duru- şunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Müzik dinletisinin ardından Vatan Partisi’nin mücadelesini anlatan kısa bir film gösterisi yapıldı.
Toplantıda konuşan Pendik İlçe Başkanımız Mevlüt Usta, Türkiye’nin ikinci İstiklal Savaşı’nı verdiğini, bu savaşı başarıya ulaştırmanın ön şartının Türkiye’nin Avrasya’da konumlanması olduğunu vurguladı.
‘ANALİZLERDE BİRİKİM YOK’
Ardından, Genel Başkanımız Doğu Perinçek kürsüye çıktı. Türkiye’nin 1945’te Atlantik zincirlerine bağlandığını vurgulayan Perinçek “70 yıl sonra manzara nedir?” diye sordu ve şu cevabı verdi: “Borç batağında çırpınan, bölünme tehdidiyle karşı karşıya bir Türkiye. Şimdi o 70 yıllık dönemden çıkmanın sancılarını yaşamaya başladık. Türkiye Atlantik’in kafesinden çıkıyor. 70 yıllık zincirlerini kırıyor. Bunun yanında mıyız? Yoksa karşı mı koyacağız? Türkiye’nin önündeki soru bu. “Türkiye nasıl oluyor da Tayyip Erdoğan’lar tarafından yönetilirken Amerika’ya kafa tutuyor?” diye sorulduğunu belirten Perinçek şöyle devam etti: “Türkiye’nin birikimi var. Türk devrimi var. Atatürk var. Bugün yapılan analizlerde bunlar yok sayılıyor. ‘Yukarda bir Erdoğan var onun dediği oluyor.’ Hayır, öyle olmadı. Tayyip Erdoğan’lar açılım yapıyorlardı. Türk milletini anayasadan kovacaklardı. Cemaatlere, tarikatlara özgürlük getireceklerdi. Yeterli çoğunlukları vardı ama yeni anayasayı yapamadılar. Neden yapamadılar? O birikim sayesinde.”