Doğu Perinçek'ten Tayyip Erdoğan'a Yanıt: İŞTE GİZLİ SERVETİNİN KANITLARI!

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten, Tayyip Erdoğan'ın servet konuşmasına sert yanıt geldi. Ergenekon Ana Davasının, 3 Aralık 2010 günü yapılan 165. duruşmasında konuşan Perinçek, Erdoğan'ın gizli hesaplarını kanıtlayan belge ve bilgileri sıraladı. Perinçek...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten, Tayyip Erdoğan'ın servet konuşmasına sert yanıt geldi. Ergenekon Ana Davasının, 3 Aralık 2010 günü yapılan 165. duruşmasında konuşan Perinçek, Erdoğan'ın gizli hesaplarını kanıtlayan belge ve bilgileri sıraladı. Perinçek, önce Erdoğan ile Remzi Gür telefon görüşmesini dinletti, ardından önemli açıklamalarda bulundu. İşte Perinçek'in ifadeleriyle Erdoğan'ın gizli hesapları ve serveti…


Tayyip Erdoğan, ispat edin diyor. İşte ispatı! Yedi kanıt sunuyoruz.

1. TAYYİP ERDOĞAN’IN REMZİ GÜR’E BANKA İŞLEM TALİMATI
Tayyip Erdoğan ile İngiltere’deki kasası Remzi Gür arasındaki telefon görüşmelerinin ses kayıtlarını sunuyoruz.
Tayyip Erdoğan, yurtdışındaki muhasebe memuru Remzi Gür’e telefonda iki kez “Sümeyye’ye 20-25 gitmesi lâzım” diye para yollama talimatı veriyor. Remzi Gür de “Olur efendim. Ben hallederim. Hem o beni aramazsa ben onu ararım. Sizin istediğiniz gibi.” diye talimatı uygulayacağını belirtmektedir.
Remzi Gür, parayı Amerika’ya nereden yollayacak, cebinden mi?
Elbette banka hesabından yollanacak.
Peki o hesap kimin?
Tayyip Erdoğan’ın kişisel ödemelerini Remzi Gür yapıyor. Tayyip Erdoğan’ın yurtdışındaki banka hesaplarının adresi Remzi Gür.
Ulusal Kanal, bu telefon görüşmesini kaç kez yayımladı?
Aydınlık, bu telefon görüşmelerini kapak yaptı?
Şimdi Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım niçin Silivri’de hapse atıldığını anlamış bulunuyoruz.



Bu kayıtlar, 27 Mart 2009 günü akşamı internette dolaşmaya başladı. 28 Mart 2009 günü Vatan gazetesi manşet üstünden yayımlandı. İşçi Partisi, 17 ve 25 Eylül 2009 günlerinde bu kayıtlara dayanarak basın toplantıları yaptı ve internette bulunan kayıtların örneklerini basına verdi.. Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, bu kayıtları yayımladığı için bir yılı aşan süredir Silivri’de tutukludur. Ses kayıtları, “Ergenekon Islak İmza Davası”nın dosyasında bulunmaktadır.


2. REMZİ GÜR’ÜN ÖZEL BANKA HİZMETLERİ
Tayyip Erdoğan’ın Amerika’daki çocuklarının öğrenim giderlerinin Remzi Gür tarafından karşılandığı basında sık sık haber konusu oldu. Tayyip Erdoğan da bu haberlerin doğruluğunu kabul etti. Ama burada bir yalan var. Remzi Gür, muhtaç öğrencilere burs veren iyiliksever bir işadamı değil, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun yöneticisi de değil. Tayyip Bey’in çocukları da muhtaç çocuklar değil zaten, maşallah hepsinin daha sakalları çıkmadan gemicikleri, havuzlu villaları, “büyük işler çeviren” şirketleri var. Remzi Gür, yurtdışındaki kasa olarak Tayyip Beyin özel banka hizmetlerini yürütüyor. Çocukların öğrenim giderleri de o banka hesaplarından ödeniyor.

3. ABD BÜYÜKELÇİSİ DE
REMZİ GÜR’ÜN ÖZEL BANKA HİZMETİNE İŞARET EDİYOR
Wikileaks’in yayımladığı belgeye göre, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Edelman, 30 Aralık 2004 tarihli kriptosuyla ABD Dışişleri Bakanlığı’na “Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’de sekiz banka hesabı olduğunu” bildiriyor. Aynı paragrafta “sekiz banka hesabı” bilgisinden önceki cümlede şu belirtiliyor. “Çocuklarını bir iş adamı okutuyormuş. Sakat bilgi.” Bu cümleye basın yer vermedi. Oysa banka hesabına ilişkin bilgi o cümleyle başlıyor. Çünkü yurtdışındaki banka hesaplarının adresi o cümlede. ABD Büyükelçisi, “çocukları okutan iş adamının” aslında Tayyip Erdoğan’ın banka hesaplarının memuru olduğunu bildiriyor. ABD Büyükelçisi, gizli kasa ve banka hesapları bilgisinin iki kaynak tarafından doğrulandığını belirterek, bilginin güvenilirliğini de vurguluyor.
Tayyip Erdoğan’ın her tür banka hesabı bilgisinin altından Remzi Gür çıkıyor!
- Sümeyye hanıma yollanacak 20-25’in banka havale memuru Remzi Gür.
- Çocukların öğrenimi için banka havalelerini gönderme makamı yine Remzi Gür.
- ABD Büyükelçisinin kriptosundaki banka hesaplarında yine Remzi Gür.
Burada bitmiyor.

4. RÜŞVET ÖDEMELERİ DE REMZİ GÜR’DEN
Remzi Gür’ün özel banka hizmetleri burada bitmiyor.
1 Aralık 2010 günlü gazeteler, Remzi Gür’ün Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olması için Mecliste rüşvet dağıtma girişiminden mahkûm olduğu haberini verdi. Yargıtay mahkumiyet kararını onadı.
Remzi Gür, meğerse aynı zamanda rüşvet ödeme makamı imiş.

5. TAYYİP ERDOĞAN’IN ÖZEL KASASI REMZİ GÜR’E
117 MİLYON LİRA DEVLET HİBESİ
İşadamı Halis Toprak’ın İstinye’deki Arslanlı Köşkü TMSF tarafından 23 milyon liraya Remzi Gür’e satıldı. Oysa köşkün piyasa değeri 140 milyon lira.
Halis Toprak feryat ediyor. Remzi Gür’e verilen devlet hibesi 117 milyon lira oluyor. Remzi Gür ise, Tayyip Erdoğan’ın yurtdışındaki kasası! 117 milyon lira hibe kime yapılmış oluyor?

6. REMZİ GÜR’E LONDRA’DAKİ YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ
ÜZERİNDEN ÖRTÜLÜ ÖDENEK DESTEĞİ
Abdullah Gül, Chatham House tarafından kendisine verilen ödülü almak için Londra’dayken, Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılışını yaptı. Konuşmasında “Binayı satın alan Remzi Gür’e teşekkür ederek” yalan söyledi. Binayı satın alan Remzi Gür değil. Londra Croydon’daki Tapu Dairesi (Land Registry Croydon Office)’in tapu kayıtlarında (Register Extract), mal sahibinin merkezi Ankara’da bulunan Uluslararası Sivil Toplum Destekleme ve Geliştirme Derneği ( USİ-DER) olduğu belirtiliyor. Kayıtta derneğin İngilizce adı ve adresi şöyle belirtilmiş: Association for Support&Development of International Civil Society (Incorporated in Turkey) of 156 Stoke Newington Road, Londan N16 7XA and of 1324. Cadde No 24 Asagi Ovecler, Cankaya, Ankara, Turkey. Yine kayıtta 2 600 000 Sterlin tutarındaki bedelin 17 Temmuz 2009 tarihinde ödendiği belirtiliyor. Ayrıca 100 000 Sterlin değerinde pul parası ve yaklaşık 300.000 Sterlin kadar hukuki işlem ve avukat parası ödeniyor. Böylece beş katlı binanın mülkiyetinin alınması için toplam 4 milyon Sterlin verilmiş. Abdullah Gül’ün binayı satın aldığı için teşekkür ettiği Remzi Gür’e bina beş yıl süreyle yıllığı vergi içinde 1 Sterline (3 Lira) kiralanmış. Yıllık bina kirası, malın değerinin 4 milyonda biri. Yani mal, 4 milyon yıl sonra kendini kurtarmış olacak.
Daha da ilginç olanı, malın 4 milyon sterlin (Yaklaşık 12 Milyon lira) tutan bedeli Başbakanlık Örtülü ödeneğinden USİ-DER’e veriliyor.
Özeti Başbakanlık Örtülü ödeneğinden verilen 4 Milyon sterlin parayla, Tayyip Erdoğan’ın özel kasasına Londra’nın en güzel yerinde 4 katlı çok büyük bir binanın beş yıllık tasarrufu bedavaya sağlanıyor. Kira bedeli yıllık vergi dahil 1 sterlin. 4 katlı bina, yıllığı üç simit parasına kiralanmış oluyor.

7. EDELMAN-TAYYİP ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE
SIRDAŞ HESAP DOSYASI
Şimdi size Doğu Perinçek’e beş yıl kadar önce 30 Ocak 2006 günü, saat 16.54’te M. Ali Güller tarafından yollanmış bir internet yazısını sunuyoruz. Bu yazıyı gazeteci Hayrullah Mahmut, internet yoluyla dolaşıma sokmuş. Ulusal Kanal Haber Müdürü M. Ali Güller, Ulusal Kanal ve Aydınlık yöneticileri yanında bana da yollamış. Önemi nedeniyle bu yazıyı bilgisayardaki arşivime koymuşum. Yazı, Doğu Perinçek’in bilgisayarına elkonduğu için, Ergenekon Davası dosyasına da girmiş bulunuyor. Bilgisayarımın MASA/DEPO/DIŞ VE İÇ POLİTİKA/İÇ POLİTİKA/AKP/TAYYİP-GÜL/ ABD İLİŞKİLERİ içinde kayıtlı “Tayyip-Edelman görüşmesi” başlıklı dosya. Bu internet yazısını bugüne kadar yayımlamadık ve basın toplantısı konusu yapmadık. Olayın ispatlanmasını bekledik.
Olay, Edelman-Tayyip Erdoğan görüşmesidir. Görüşme, 2005 yılının ilk çeyreğindedir.
Olay artık ispatlanmıştır. Çünkü bizzat ABD Büyükelçisi Edelman’ın bu “sırdaş hesap” bilgisini, 30 Aralık 2004 tarihinde bir kriptoyla ABD Dışişleri Bakanlığı’na da ulaştırdığı ortaya çıkmıştır.
Tarihler dikkat çekici:
- 30 Aralık 2004: ABD Büyükelçisi Edelman Tayyip Erdoğan’ın yurtdışındaki banka hesaplarına ve Remzi Gür’ün rolüne ilişkin kriptoyu ABD Dışişleri Bakanlığı’na yolluyor.
- 2005 başı: Edelman-Tayyip Erdoğan görüşmesi gerçekleşiyor.
- 30 Ocak 2006: Edelman-Tayyip Erdoğan görüşmesi haberi Hayrullah Mahmut tarafından internette yayımlanıyor.
ABD Büyükelçisinin kriptosunun ortaya çıkmasından sonra, Hayrullah Mahmut’un internet yazısındaki bilgiler önem kazanmıştır. Çünkü Tayyip Erdoğan’ın İsviçre’deki banka hesapları konusunda verdiği bilgi ABD kaynaklarınca doğrulanmış bulunuyor. ABD Büyükelçisi, iki ayrı kaynaktan bu bilgiyi doğrulattığını belirtiyor. Bilindiği gibi, İsviçre bankalarında bulunan belli bir miktarın üzerindeki hesaplar CIA tarafından izlenmektedir.
Vahim olan, bu İsviçre hesaplarının ABD Büyükelçisi tarafından bir tehdit aracı olarak kullanıldığı iddiasıdır. Hayrullah Mahmut’un yazısında, ABD Büyükelçisinin Recep Tayyip Erdoğan’dan istekleri şu konulardadır;
- İncirlik üssü,
- Kıbrıs,
- Kuzey Irak,
- Afganistan,
- Kürt sorunu.

2005 yılından beri yaşanan olaylar, Tayyip Erdoğan yönetiminin sıralanan konularda ABD isteklerine teslim olduğunu kanıtlamaktadır.
Yine Hayrullah Mahmut’un yazısında, Edelman- Tayyip Erdoğan görüşmesinin, Türk ordusunun “istihbarat birimleri” tarafından saptandığı belirtilmektedir. Bunun üzerine Türkiye, ABD’den Büyükelçi Edelman’ı geri çekmesini talep ediyor. Büyükelçi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Suriye ziyareti üzerine verdiği demeçler bahane edilerek geri çekiliyor. ABD, hatırlanacağı üzere bir süre Türkiye’ye büyükelçi atamıyor.
Bu bilgiler karşısında şu sorular Türkiye’nin gündemindedir:
- Tayyip Erdoğan bu sekiz banka hesabı yüzünden Türkiye’yi kaç kez sattı,
- neleri verdi,
- nelere boyun eğdi,
- hangi tehditlere teslim oldu?

NAMUSUNA GÜVENİYORSAN
DOKUNULMAZLIK ZIRHININ ARKASINDAN ÇIK
Tayyip Erdoğan, İsviçre’deki banka hesapları ve 1 milyar dolar serveti konusunda, ispat çağrıları yapmaktadır. Ne var ki dokunulmazlık zırhının arkasına saklanmaktadır.
Namusuna güveniyorsa, dokunulmazlık zırhının arkasından çıkmalıdır!
Yargı bütün delilleri incelemelidir.
Tayyip Erdoğan, hesap vermekten kaçamayacaktır.

TAYYİP ERDOĞAN CEVAP VERMELİ
Türk yargısı, Tayyip Erdoğan’a kuşkusuz şu soruları soracaktır:
- Sizin Türkiye’de banka hesabınız yok mu?
- Yurtdışı ödemelerinizi niçin Remzi Gür’e yaptırıyorsunuz?
- Remzi Gür, telefonda “Sümeyye’ye 20-25 yolla” dediğiniz miktarı hangi banka hesabından ödedi?
- Remzi Gür, Amerika’daki çocuklarının öğrenim giderlerini hangi banka hesabından karşılıyor?
- Remzi Gür’ün sizin adınıza açtığı kaç banka hesabı var?
- Remzi Gür’ün servetinin kaynağı nereden geliyor, ağabey diye hitap ediyorsunuz, aranızdaki bu yakınlık nereden, aranızdaki sırlar nedir?
- Yurtdışında kendi üzerinize veya mutemetlerinizin adına açtırdığınız kaç banka hesabı var?
- Bu hesaplardaki bunca paranın kaynağı nedir?
- Bu hesapları niçin mal beyanında belirtmiyorsunuz?
- Banka hesaplarının gizlenmesi karşılığında hangi taahhütlerde bulundunuz?
- Başka devlet kurumlarının bu görüşmeler hakkında bilgisi var mı?










Kimden: Mehmet Ali Güller [maliguller@gmail.com]
Gönderme Tarihi: Pazartesi 30 Ocak 2006 16:54
Kime: adnanakfirat@ulusalkanal.com.tr; dperincek@ip.org.tr; hikmetcicek@aydinlik.com.tr; Irmak Zileli Aydedim; fikretakfirat@aydinlik.com.tr; serhanbolluk@ulusalkanal.com.tr; mbgultekin@ip.org.tr
Konu: tayyip - edelman gorusmesi
Gazeteci Hayrullah Mahmud'un internette dolaşan ilginç bir yazısını dikkatinize sunuyorum.
Devrimci selamlar
Mali

BİR POLİTİKACININ "AK'ÇELİ HESABI" YA DA BU BAŞBAKAN HANGİ BAŞBAKAN, BU BÜYÜKELÇİ HANGİ ÜLKENİN BÜYÜKELÇİSİ, BU YEŞİL CEKETLİ, HANGİ YEŞİL CEKETLİ, BU ÜLKE HANGİ ÜLKE?!

Sırdaş Hesap?!

Yer: ?!
Zaman: 2005'in ilk çeyreği!
Görüşme, büyük bir ülkenin Büyükelçisi ile özgül ağırlığı yüksek bir ülkenin Başbakanı arasında geçmektedir.
Görev yaptığı her ülkeyi karıştırması ile ünlü Büyükelçi, oturduğu yerden, küstahça bir tavırla, "Şöyle buyurun" diye yer gösterir.
Başbakan, yapılan saygısızlığı anlayacak durumda değildir.
Hemen konuya girer.

Heyecanla "Sayın Büyükelçim, acil görüşmem lazım diye haber yollamışsınız, konu nedir?" diye sorar.
Büyükelçi buz gibi bir ses tonu ile önünde duran dosyayı muhatabına doğru itekleyip, "Lütfen sessiz olup, şu dosyayı inceleyin" der.
Dosyada, Başbakan'ın, 5 farklı hesapta yer alan, 7 milyar dolarlık "gizli serveti"nin belgeleri yer almaktadır.
Başbakan, kendisinden istenileni yapar ve sessizce dosyayı incemeye başlar.
Büyükelçi ise bu arada direkt konuya girer:
"Sayın Başbakan, eğer dediklerimizi yaparsanız, bu 'Sırdaş hesap'ınızdan hiç kimsenin haberi olmaz!"
Başbakan bu sözlere "olur" anlamında başını sallayınca, Büyükelçi hemen önünde duran kağıttan, BOP'çular adına isteklerini tek tek sıralamaya başlar:

İSTEK LİSTESİ

1- Ülkeniz, ülkemin, "İn…(?!) Üssü"nü istediği gibi kullanmasına ses çıkarmayacak!
2- Ülkeniz, Kıbrıs'ta inisiyatifi ülkem ve AB lehine devretmeyi kabul edecek!
3- Ülkeniz, Kuzey Irak ve Irak'taki çıkarlarını, İngiltere, İsrail ve ABD'ye devretmeyi kabul edecek!
4- Ülkeniz, ülkem, Afganistan'ı terk edeceği için bizim yerimize hedef haline gelmeyi kabul edecek!
5- Ülkeniz, içerde Kürt sorununun nasıl çözümleneceğine ilişkin inisiyatifi tamamıyla İsrail, ABD ve İngiltere'ye devredecek!

Sayın Başbakan, buna karşılık ABD, İsrail, İngiltere üçlüsü, sizin servetinizle ilgili bilgileri kamuoyuna sızdırmamayı taahhüt eder! Teklifimiz budur, ne diyorsunuz?"

Tüccar politikacı, başını yavaşça incelediği dosyanın üzerinden kaldırıp, gözlerini Büyükelçi'ye doğru çevirir.
Dudaklarını büzüp, başını sallayarak "Tamam anlaştık" der.
Bu arada kendisine şantaj yapan Büyükelçiye de "sus payı" vermeyi ihmal etmez.
Ne var ki, çok kısa bir süre sonra, "Başbakan'ın sırdaş hesabı" üzerinden şantaja maruz kalan ülkenin "askeri istihbarat birimi", bu çok özel görüşmeyi deşifre etmeyi başarır.
Bunun üzerine, hemen Büyükelçi'nin bağlı olduğu okyanus ötesi ülkenin başkenti ikaz edilir; "Açığa düştünüz, bir tatsızlığa yol açmadan tez vakitte, adamınızı geri çekin!"
Aç gözlü Başbakan'ın aldığı rüşvetler yüzünden, neredeyse ülke bir maceraya sürüklenmek üzeredir!
Büyükelçi'nin bağlı olduğu ülke, bir süre, bu isteklere olumlu cevap vermek istemez.
Bunun üzerine art arda Büyükelçilik binasının dibinde ses bombaları patlar!
Üst düzeyde bir asker, havalimanında yere düşen silahtan çıkan kurşun ile kaza sonucu yaralanır!
Buna benzer talihsizlikler peş peşe sıralanmaya başlayınca, okyanus ötesi ülke, en sonunda anlar ki, hiçbir şey düşündüğü kadar basit değil!
Başbakan atamak ya da Başbakan'ı satın almak sorun çözmüyor!
Diplomatik gerginlik, şantaj yapılan ülkenin Cumhurbaşkanı'nın yapacağı Suriye ziyareti üzerine patlak veren "demeç krizi" bahane edilerek "Büyükelçi"sini geri çekmesi ile son bulur.
Okyanus ötesi ülke, bu yüzden bir süreliğine, şantaj yaptığı ülkeye Büyükelçi atamaz değil, atayamaz!

(…)Hayrullah Mahmud