İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşlarının savunmanı Av. Mehmet Cengiz, Ergenekon davasında yaptığı konuşmada seçimlere Mahkemenizin omuzları üzerinden müdahale edildiğini, itleri salıp, taşların bağlandığını bu duruma derhal son verilmesini istedi. Av. Cengiz'in açıklamarı şöyle;
29 Mart 2009 tarihinde seçim var. Hepimiz oy kullanacağız. Oy pusulasının 6. sırasında “İşçi Partisi - Doğu Perinçek” yazılı.
Seçimlerde oylanacak yasal bir siyasi partinin Genel Başkanı, Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcısı ve Merkez Karar Kurulu üyeleri, siyasi faaliyetleri nedeniyle yargılanıyorlar. Hem de tutuklu olarak.
Halktan oy isteyecek bir siyasi partinin çalışmaları Mahkemenizde yargılanmaktadır. Açıkça söylemek gerekirse; seçimlere Mahkemenizin omuzları üzerinden müdahale edilmektedir. Siz de bu içerikteki bir yargılamayı sürdürmekle buna alet olmaktasınız.
Geçtiğimiz hafta, İşçi Partisi’nin Merkez Karar Kurulu, il ve ilçe başkanlarının katılımıyla toplandı. Seçimlerde kullanılacak temel sloganlar görüşüldü. İl ve ilçe başkanları, bölgelerindeki kamuoyu yoklamalarından çıkan slogan önerilerini getirdiler. En yaygın slogan önerileri; “Çözüm Hapiste”, “Kelepçe Kırılacak”, “Prangaya hayır” gibi temaları içeriyordu.
Gerçi bu sloganlar Parti organlarınca benimsenmedi ama düşününüz: Yasal bir siyasi partinin, seçimlerde “hapishane”yi, “kelepçe”yi, hatta “pranga”yı seçim sloganı olarak kullanması önerilebiliyor. İşte, bu davanın Türkiye’yi getirdiği nokta budur. Durumu kavrayan yurttaşlarımız; “Sevsinler sizin demokrasinizi” diyor.
Küçük bir örnek: Klasör 352, dizi 11–12 ‘de yer alan ve kanıt olarak dava dosyasına sunulan Emniyet raporunda İşçi Partisi’nin “Milli Anayasa Taslağı” incelenerek eleştirilmiş ve şöyle denilmiştir: “Oysa, yeni yasa yapmak ve mevcut yasaları değiştirmek yetkisi Yasama Organındadır”(!)
Şimdi soruyoruz: İddianamenin mantığını yansıtan bu rapor, haddini aşmak değil midir? Anayasal güvence altında bulunan bir siyasal parti, yasa değişiklikleri için öneri hazırlayamayacak mıdır? Bunun için savcılardan, kolluk kuvvetlerinden izin mi alacaktır? Savcılar, AKP’nin Cumhuriyet’in temel niteliklerini değiştirme girişimini yansıtan Anayasa Önerisini de zabıtaya bu şekilde inceletmişler midir?
Cumhuriyet karşıtı faaliyetlerin odağı haline geldiği Anayasa Mahkemesi’nce hükmen saptanan AKP’nin bu faaliyetinin bir parçası olan “Sivil Anayasa Önerisi” ortalıkta serbestçe dolaşırken, İşçi Partisi’nin “Milli Anayasa Önerisi” burada yargılanıyor. Bu sözde “kanıt” ı okuyan ve durumu öğrenen bir yurttaşımız aynen şöyle dedi: “İtleri salmışlar, taşları bağlamışlar”!
Sayın Yargıçlar,
“Dosyanızı önünüze koyunuz”, tekrar düşününüz.
Omuzlarınızın üzerinden seçimlere müdahale edilmesine daha fazla izin vermeyiniz.
“Taşları” çözünüz.
Av. Mehmet Cengiz