Doğu Perinçek: "Rusya ile Türkiye arasındaki ortaklık stratejik hale geldi"

Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Türkiye-Rusya ilişkilerini Rus Devlet Haber ajansı Ria Novosti’ye değerlendirdi.

Tarih:

“NATO'dan Rusya'ya”: Türkiye stratejik çıkarlarının değiştiğini ilan etti

 

ANKARA, 2 Kasım – RİA Novosti, Alena Palajniçenko.

 

Genel Başkanımız Doğu Perinçek RİA Novosti’ye verdiği röportajın tamamı ve Ria Novosti’nin haberi şöyledir:

 

“Türkiye’nin NATO’dan uzaklaşma ve Rusya’ya yakınlaşma süreci hızlanıyor ve bunu anlık çıkarlar değil stratejik çıkarlar belirliyor”.

 

İlk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün tutumlarını savunan, solcu bir hareket olan Vatan Partisi, Batı karşıtı ve anti-Amerikancı konumdadır. Vatan Partisi kendisini 1919'da kurulan İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkasının mirasçısı olarak görüyor. Yaklaşık 160.000 üyesi olan parti Türk Meclisinde temsil edilmiyor, ancak yine de ülkede etkili bir güçtür.

 

 

Rusya ile Türkiye arasındaki ortaklık stratejik hale geldi

 

Perinçek “Yakın gelecekte Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler daha da olumlu gelişecektir. Türkiye sadece Rusya ile değil, aynı zamanda İran ve Irak’la da sıkı ve istikrarlı yapıcı ilişkiler safhasına girdi, aynısı Suriye ile de olacaktır ve bu birliği reddetmek mümkün olmayacaktır, çünkü bu birlik stratejiktir. Rusya, enerji güvenliği açısından da dahil olmak üzere Türkiye’nin stratejik ortağıdır. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler, ABD’nin yoğun baskısına rağmen karşılıklı çıkar sağlayan bir platform üzerinde yeniden tesis edildi. Ülkelerimiz arasında sağlam bir ekonomik temel var, ve bu temel stratejiktir, taktiksel ve geçici değildir” dedi.

 

Perinçek’e göre, Amerika, Türkiye'de yasaklı olan Kürdistan İşçi Partisi'ni (PKK) ve ona bağlı Suriye’deki Kürt partisi “Demokratik Birlik Partisi’ni” destekleyerek ülkede bir kaos ortamı yaratmaya çalışıyor. “Şu an ABD’nin Türkiye ile doğrudan çatıştığını görüyoruz. Bu nedenle Türkiye komşu ülkelerle işbirliği yapmak zorunda, başka yolu yok. ABD'nin sessiz desteğiyle Irak Kürtlerin lideri Mesut Barzani, bağımsız bir devlet kurmak için bir referandum düzenledi, ancak bir ay içinde görevinden ayrılmak zorunda kaldı ve bu proje başarısızlığa uğradı. Türkiye, Rusya ve İran'ın desteği olmasaydı durum Irak'ın kontrolünden çıkardı” dedi siyasetçi.

 

 

Gelecekte Türkiye’nin yeri NATO’da değil

 

Perinçek, Cenevre ve Astana'daki Suriye müzakerelerin sayesinde yeni Avrasya kutbunun oluşma sürecinin sağlam bir zemine oturduğunu, Rusya, Türkiye ve İran'ın eline geçtiğini, bu sürecin ilerleyeceğini ve eksenine Çin ve Hindistan gibi ülkeleri de katacağını belirtti.

 

“Gelecekte Türkiye’nin yeri NATO’da değil, bu örgüt Türkiye için tehdit içeriyor. Ve Türkiye, Şanghay İşbirliği Örgütünün kapısını çalmaya başladı. Stratejik olarak, Türkiye'nin yeri Avrasya'da. Rusya, Ortadoğu devletlerinin, Hindistan’ın, Çin’in ve eski SSCB ülkelerin Avrasya platformunda birleştiğini görüyoruz. NATO'nun bu süreci önlemek için Kırım'daki durumu kullanması hiçbir sonuç vermeyecek. Ancak bunun için herkesin yapıcı davranması lazım, bu Rusya için de geçerlidir” dedi ajansın konuğu.

 

Aynı zamanda PKK ile ilişkili Suriye’deki Kürt partisi “Demokratik Birlik Partisi” (PYD) ile işbirliğinde dikkatli olma çağırısı yaptı.

 

 

Rusya’ya uyarı: PYD ile flört etmeyin

 

“Suriye'nin kuzeyinde ABD, Türkiye'nin ulusal güvenliğini tehdit eden PYD’ye açıkça silah veriyor. Bu örgüt Rusya'ya herhangi bir fayda vermez, onunla flört etmeyin. ABD’nin silahla donattığı PYD nasıl olur da Moskova’da ofis açar, ben anlamıyorum. Rusya'nın karşılıklı güveni güçlendirmek için farklı bir politika izlemesi gerekiyor. Benzer şekilde Türkiye'nin de Rusya'ya daha açık bir şekilde davranması gerekiyor. Karşılıklı güven son derece önemlidir, her konuda karşılıklı güven oluşturmak lazımdır. Partimiz “Rusya'ya güven, bu güvenilir bir dosttur” sloganına uymaktadır. Rusya'ya göndermek istediğim sinyal aynı: Türk toplumunu öfkelendiren şeyleri yapmayalım” dedi Perinçek.

 

Onun görüşüne göre Almanya da bu partiye sırtını döndü, Amerika’nın bölgede bulunması artık öncelikli değil.

 

“Silahlar ABD’den gelmeye devam ediyor, ama siyasi bir destek olmazsa bu silahları ne yapacaklar? Bu silahlar Türk ordusunun eline geçecek, bizde olacak”,- diye düşünüyor siyasetçi.

 

 

Kırım'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanıma meselesi hızla çözülebilir

 

Perinçek, Rusya, Irak ve Türkiye’nin toprak bütünlüğünün korunmasının her üç ülke için öncelikli ve ortak bir amaç olduğunu belirtti. “Bölünmeleri için hazırlanan proje bugün ortaya çıkmadı, Birinci Dünya Savaşı'ndan beri işliyor. Sovyet lider Vladimir Lenin, İtilaf devletlerin Türkiye'yi parçalamak istediklerinde, Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'e büyük askeri yardım verdi. Atatürk'ün Sovyet mareşali Kliment Voroşilov'un ve Sovyetler‘in ilk Türkiye Büyükelçisi Semen Aralov'un yanında tasvir edildiği İstanbul'un merkez meydanlarında bulunan bir anıtta ölümsüzleşen desteği Türk halkı hatırlıyor. Atatürk'le başlayan bu stratejik ve tarihi kardeşlik tekrar gündemde” dedi siyasetçi.

 

Rusya ve Türkiye’nin ilişkileri kopmaktayken, her iki ülkenin çıkarları da zarar gördü, beraber olduklarındaysa birlikte kazanmaya başladılar.

 

“Batı ile ne kadar savaştıysak hep kaybettik, Rusya ile dost olmaya başladığımızdaysa 1919-1923 yıllarında İstiklal Savaşını kazandık. Rus toplumuna sesleniyorum: Türkiye’nin toprak bütünlüğüne özen gösterin, çünkü dünya siyasetinin mevcut koşullarında bu Rusya'ya faydalar getirecek ve Rusya’nın kendi toprak bütünlüğü için çalışacak” dedi ajansın konuğu Perinçek.

 

Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler günümüz gerçeklere dayanıyor, aralarında, sanayi, ticaret, turizm gibi alanlarda karşılıklı fayda sağlayan güçlü bağlar var ve bunların aktif olarak geliştirilmesi gerektiğinin altını çiziyor siyasetçi. “Dolayısıyla, Kırım ile Türk iş dünyası arasındaki mevcut engellerin yakında doğal bir şekilde aşılacağına inanıyorum. Bu süreçler hızla ilerliyor, sanırım Kırım'ı Rusya'nın bir parçası olarak tanıma sorunu hızla çözülecek. Fakat bu, her nasılsa kendiliğinden çözülür umuduna bırakılamaz. Rus-Türk ilişkilerinin gelişmesinin destekçileri olarak bu durumu aktif bir şekilde etkilemeliyiz. Birbirimize ihtiyacımız var” dedi Perincek.

 

 

Kırım sorunu

 

Onun sözlerine göre, Rusya ve Türkiye’de ikili ilişkileri sabote eden, iki ülkenin yakınlaşmasını istemeyen, sürekli ilişkilerin tekerine çomak sokan kuvvetler var. “Örneğin, Kasım 2015'te Rus uçağını kim vurdu? Fethullah Gülen'in destekçileri. Hatırlayın bu olay, iki ülkenin Başkanlarının anlaşmasından sonra oldu, Lavrov o gün İstanbul’a gelecekti. Bu nedenle, eğer Rus-Türk dostluğunun sabote edilmesinin üstesinden gelebilirsek, bu, Kırım konusu da dahil olmak üzere ilişkilerimize muazzam bir hız kazandıracak” dedi ajansın konuğu.

 

Ona göre, Ukrayna'nın Rusya ile Türkiye arasındaki yakınlaşmayı ve Türkiye'nin Kırım'ı bir Rus bölgesi olarak tanımasını engelleme imkânı yok. “Ukrayna Rusya’dan dış güç tarafından kopartıldı. Bu tamamen yapay bir durumdur, yapay olarak yaratılmış oluşumlar tarihin gidişatını belirleyemezler. Ve Ukrayna, Kırım konusu da dahil olmak üzere Rusya ile Türkiye arasındaki kaçınılmaz yakınlaşmayı herhangi bir şekilde etkileyemez. Ayrıca, yakında ABD'nin Ukrayna üzerindeki etkisinin azaldığına tanık olacağız ve kaçınılmaz olarak o da Avrasya’da yerini almak zorunda kalacak” ekledi siyasetçi.