İşçi PArtisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 22 Temmuz 2011 tarihli Aydınlık Gazetesi'ndeki köşesinde PKK’de iki hizip mi var? Silahlı eylem ve görüşmeler, birbirini nasıl etkiliyor? Barış ile demir arasındaki ilişki. Barış nasıl gelir? sorularına yanıt verdi. Perinçek'in yazısını dikkatinize sunuyoruz.
Birçok yorumcu, PKK yönetiminde 2 hizip bulunduğunu belirtiyor: Görüşme yanlıları ve savaşma yanlıları.
Oysa PKK’yi dikkatli izleyenler, 2 siyasetin uyum içinde yürütüldüğünü belirleyeceklerdir.
Görüşme süreci zorla ilerletilir
Silvan eylemi, ileri sürüldüğü gibi görüşme sürecine darbe indirmemiştir. Tam tersine kısa erimde görüşmeler kesintiye uğrasa da, bir süre sonra taraflar masanın iki tarafına oturacaktır ve Öcalan’ın konumu daha kuvvetlenmiş olacaktır. Silvan eylemi, görüşme sürecine büyük katkı sağlamıştır. Nitekim Öcalan, “10 katını yaparız” diyerek barış çıtasını yükseltmiştir.
PKK, şunu biliyor: Bu süreç zor kullanılarak ilerler.
Aynı gerçeği ABD, PKK’den çok daha iyi biliyor. O nedenle Türkiye’yi bölme harekâtını, Türkiye’nin silahlı gücünü kırarak başlatmıştır.
Pes ettirmenin iki aracı
Bölünme, Türkiye’ye zorla dayatılabilirdi ve zorla dayatılmaktadır. Zoru kullanan her güç, karşı saflarda karşılık yaratmak, düşmanı bölmek, tereddüde sevketmek taktiklerini de kullanmak durumundadır.
Bu açıdan karşı saflarda zorun belirleyici rolünü anlamayan bir grup yaratmak, silahlı eylemler kadar önemlidir. Çünkü en sonunda bir taraf pes edecektir.
Bu süreç böyle devam ederse, Türkiye cephesi teslim olacak ve ABD çözümü uygulanacaktır.
Türkiye, bir Milli Hükümet kurarak ABD’yi caydıran bir kararlılık gösterirse, yeniden bütünleşecek ve kendini yenileyecektir.
Kılıç ve zeytin dalı
ABD, İsrail ve PKK, yaşanan olayı kendi cephelerinden çok açık görmektedirler. Bugüne kadar bütün başarılarını zor kullanarak elde etmişlerdir.
ABD ve İsrail, planladıkları “Kürdistan” tasarımını silah kullanarak hayata geçirdiler. ABD’nin 1991 ve 2003’te Irak’ı işgali, Irak’ın kuzeyinde ve Türkiye’nin içinde etkin bir silahlı güç oluşturması, başarının anahtarıdır. Psikolojik savaş ve yemlenen “Sivil Toplum Kuruluşları” aracılığıyla barış budalası bir kamuoyu yaratılmasının bu başarıdaki payı da unutulmamalıdır.
Bir ellerinde kılıç, bir ellerinde zeytin dalıyla buraya gelmişlerdir. Kılıç olmasa, zeytin dalı hiçbir şeydir.
Kısacası ABD ve İsrail, iki ayakla yürüyor. Hem siyasetini şiddetle dayatıyor; hem de Türkiye’nin içinde bir “Pamuk Prensesler” ağı örgütlüyor ve cepheyi içerden çökertiyor. Hatırlayın, o Pamuk Prensesler sık sık “PKK’nin silahlı misyonu” bitti diye rivayet yayarlar. Arkasından Bingöl, Silvan vb eylemleri gelir.
Barışı sağlayan da demirdir koruyan da!
Türkiye cephesi ise kötürüm durumundadır. İki ayağını da kullanamıyor. Çünkü beyni ve iradesi, düşmanın denetimine geçmiştir.
İnsanlığın geçmişinde vahşet, barbarlık ve uygarlık dönemlerinde, silahla sağlanmayan tek bir barış yoktur. İlk barış MÖ 13. yüzyıl da Kadeş Barışı, Kadeş Savaşı’nın sonucu değil miydi?
Her barışın yapıcısı da silahtır; güvencesi de!
Devlet, zaten o silahlı gücün kendisidir.
Tarih boyunca barışı sağlayan da demirdir; barışı koruyan da demirdir. Hiç kimse tek bir istisna gösteremez.
En meşhur barışlar
Zaten dünya tarihinin en meşhur barışlarının adlarını hatırlayalım:
Pax Romana (Roma Barışı)
Pax Ottomanica (Osmanlı Barışı)
Pax Americana (Amerikan Barışı)
İkinci Dünya Savaşı’nda da barışı getiren, demokratik cephenin ordularıdır. Yoksa “Hitler Barışı” olacaktı.
Siz hiç, tarihte Pamuk Prenses Barışına rastladınız mı? Pamuk Prenses Barışına bel bağlayanlar, en kanlı senaryolarda çırpınırlar.
Caydırıcı kararlılık
Bu kanlı oyun ABD’nin zoruyla yürütülüyor. Ve Türkiye bu oyunu, ancak caydırıcı bir kararlılıkla bozar! Bu kararlılığın tek muhatabı, ABD ve İsrail’dir. Onlar olmasa, içteki sorun kardeşlikle çözülür.
Bir Milli Hükümet kurulacak ve o hükümet, ABD’ye dönüp; “Biz kesinlikle bu ülkeyi böldürmeyeceğiz. Ne yapacağınıza siz karar verin” diyecektir.
Türkiye, zora boyun eğmeyeceğini eylemli olarak gösterince, hindiler gibi düşünme sırası, onlara gelecektir. Türkiye’nin bunu başaracak gücü vardır; ancak hükümeti yoktur.
BOP Eşbaşkanlığı, ABD’nin BOP Eşbaşkanlığıdır.
OKUNACK KİTAP: Friedrich Engels, Tarihte Zorun Rolü.