Doğu Perinçek, Aydınlık'taki başyazısı: ETÖ YOK EDÖ VAR!

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık dergisinin 14 Mart 2010 tarihli sayısında yer alan "Komutanlar EDÖ örgütünden sorumludurlar" başlıklı başyazısında soruyor; "Adliyeye mutfak kapısından başını eğerek giren bir kuvvet komutanı olur mu? Türk subayını...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık dergisinin 14 Mart 2010 tarihli sayısında yer alan "Komutanlar EDÖ örgütünden sorumludurlar" başlıklı başyazısında soruyor; "Adliyeye mutfak kapısından başını eğerek giren bir kuvvet komutanı olur mu? Türk subayının yüzü beyaz kâğıtlarla örtülür mü? Dört yıldızlı komutanların önüne etten duvarlar çekilir mi? Alınlarında hangi lekeler vardır ki, beyaz kâğıtlarla örtülmektedir?"
Başyazıyı aşağıda sunuyoruz.

Komutanlar EDÖ örgütünden sorumludurlar
SORUYORUZ
Adliyeye mutfak kapısından başını eğerek giren bir kuvvet komutanı olur mu?
Türk subayının yüzü beyaz kâğıtlarla örtülür mü?
Dört yıldızlı komutanların önüne etten duvarlar çekilir mi?
Alınlarında hangi lekeler vardır ki, beyaz kâğıtlarla örtülmektedir?
“SUÇ ÖRGÜTÜ” GÖRÜNTÜLERİ
Türk Ordusu’na karşı cepheden yapılanları başımız dik karşılıyoruz. Savaştır diyoruz; düşman elinden geleni yapacaktır diyoruz. Ama şu 23 Şubat akşamı ekranlarda ve ertesi günü gazetelerde gördüğümüz etten duvar görüntüleri yürekleri yakıyor.
Ergenekon tertibi başladığı zaman, Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, “Ordu suç örgütü değildir” demişti. Böylece bizzat komutan, TSK’nın “suç örgütü olabileceği” tartışmasını açmış oldu. Psikolojik harekât komutanı teslim almıştı. En sonunda TSK, sanık yapıldı. Acı gerçek budur.
Hilmi Özkök’ten bu yana genelkurmay başkanları, bu durumun sorumlularıdır.
ETTEN DUVAR ÖRGÜTÜ (EDÖ)
Gelinen noktada komutanların yüzleri Etten Duvar Örgütü marifetiyle gizlenmektedir.
Etten Duvar Örgütü! Yani EDÖ!
İşte suç örgütü budur. İsterseniz utanç örgütü deyiniz!
O etten duvarlar, o beyaz kâğıt timleri, o mutfak kapısı organizasyonları: İşte bunlar da EDÖ’nün çeşitli yan örgütleri ve eylemleridir.
ETÖ YOK EDÖ VAR
Ergenekon, Poyraz, Kafes, Balyoz, arkası geliyor. Genelkurmay, bunların hepsinin Amerikan yapımı Fethullahçı Gladyo uydurmaları olduğunu bilmiyor mu? Ordu gerçeğini Genelkurmay bilmeyecek de, ayarlanmış savcılar mı bilecek?
ETÖ yok, ama EDÖ, görüntüleriyle, fotoğraflarıyla ve diğer kanıtlarıyla gözler önündedir. Halk, EDÖ’den utanmaktadır.
EDÖ’yü örgütleyenler, Orduya karşı psikolojik harekâta hizmet etmektedirler.
NATO NE HALE GETİRDİ!
Genelkurmay Başkanlığı, kozmik araştırmalar yapan hâkimin TSK tarafından izlendiği haberleri üzerine, “Toplum ne hale geldi” diye açıklama yapmıştı (2 Ocak 2010 günlü gazeteler).
EDÖ’nün fotoğraflarına bakan yurtseverler de şu saptamada bulunuyorlar: Türk Ordusu ne hale getirildi!
Türk Ordusuna karşı yürütülen bu çamur savaşına tek mermi atmadan teslim olanlar, bu tablonun sorumlularıdır. Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ, Türk Ordusuna kendi vatanında yapılan bir yabancı devlet operasyonuna razı olarak tarihe geçmiştir.
Bugün sorulacak soru, “Toplum ne hale getirildi”den önce, “Türk Ordusu ne hale getirildi”dir?
NATO sürecinin vardığı yer, Türk Ordusunda kimlik bunalımıdır.
NİÇİN ADLİYEYE GETİRİLDİĞİNİZİ BİLMİYOR MUSUNUZ
Koca koca emekli komutanlar ve onları örnek alanlar, “Ben niye Adliyeye getirildim” diye şaşkın şaşkın sorular soruyorlar.
Onları bilgilendirelim: Siz galiba bir tarihte Atatürk Devrimi’ni savunuyor olduğunuz için, oraya getirildiniz.
Bilmiyor musunuz, siz vatana hizmet suçlularısınız! Boynunda idam fermanıyla İstiklâl Savaşı veren Mustafa Kemal Paşa gibi.
Bu gerçek, “Polisler senden ne istiyor” diye yakınan hanımefendilere de anlatılmalıdır.
PSİKOLOJİK BOMBARDIMAN KARŞISINDA TAM SİPER
Bazı komutanların içlerinde volkanlar patlıyormuş!
O volkanlar biraz da dışlarında patlasa ya! Hiç olmazsa bu millet komutanlarıyla iftihar eder.
Bu manzaraları verenler de sorumludur.
Görevlisiyle, emeklisiyle Türk subayı ve astsubayı, psikolojik savaş bombardımanı karşısında sürekli tam sipere yatarak nereye varacaktır?
Aklı başında olan herkes, bu soruyu sormaktadır.
GÖKTEN GELEN GURURLU ADAMLAR
Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın yayınlarında, Türk Ordusunun MÖ 176’da Hun askerî örgütlenmesiyle kurulduğu yazıyor.
Çin kaynakları, Hun akıncılarından “Gökten gelen gururlu adamlar” diye söz ediyorlar (Şiu Şu ve Tang Şu gibi Çin imparatorluk kayıtları, Liu Mai Tsai ve diğerleri).
Biz, o “Gökten gelen gururlu adamlar”ın bugün de var olduklarını biliyoruz. Hâlâ o gururla yabancı devlet operasyonlarına göğüs geren Türk subay ve astsubayından söz ediyoruz.
“Gökten gelen gururlu adamlar”, bozkırın binlerce yıllık örgütlenme birikimiyle ve uçan atlarıyla Çin duvarlarını aşmışlardı.
Şimdi mesele, NATO’nun kimlik bunalımı süreçlerinde örülen etten duvarları aşmaktır.
Emperyalizme karşı iki yüzyıllık savaş birikimiyle o duvarlar da aşılacaktır.
www.doguperincek.info
www.doguperincek.com.tr