Çocukluğumuzdan itibaren dinlediğimiz en güzel hikâyeler Atatürk’ten…
Zorluklar karşısındaki kararlılığı,
Milletine yürekten bağlılığı…
O’na olan sevgimiz her geçen gün daha da arttı.
Peki Atatürk mazide kalan bir hatıra mı?
Türk gençliği, “Atatürk hatıra değil, görevdir” diyor.
Türk gençliği, “Atatürk, özellikle bugün ve yarındır” diyor.
Türk gençliği, Atatürk'ten aldığı vazifeyi yerine getirmek için durmadan, yorulmadan çalışıyor.
Birikimleriyle, tecrübeleriyle Türkiye’nin en seçkin isimlerinin Atatürk’ü anlatacağı Atatürk Sempozyumu’na iki gün kaldı. Sempozyumun seçkin konuşmacıları, Atatürk Sempozyumu’nun önemini ve anlamını Aydınlık Gençlik için yorumladı.
Doğu Perinçek:
29-30 Aralık günleri İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’nde Türkiye Gençlik Birliği bir Atatürk Çalıştayı düzenliyor. Bu çalıştaya Türkiye’mizin yakın tarihinin uzmanları katılıyorlar ve Atatürk konusunda derin çalışmaları olan bu hocalarımızdan çok anlamlı bir tarihte Atatürk hakkındaki değerlendirmeleri dinleyeceğiz. Anlamlı bir tarih diyoruz çünkü 100. Yılına giriyoruz 1919’un ve yalnız bir yıl dönümü değildir bu. Türkiye Kemalist devrimi tamamlama iklimine girmektedir. Yeni bir dünya kuruluyor ve o yeni dünyanın kapısında, aynı zamanda Atatürk devrimini tamamlama görevinin kapısındayız. Bu bakımdan bu çalıştay olağanüstü dönemdedir. Bütün vatandaşlarımızı 29-30 Aralık günleri Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılacak olan çalıştaya davet ediyoruz.
Cem Gürdeniz:
Mustafa Kemal 26 Ağustos 1922 sabahı ordularına ilk hedef olarak Akdeniz’i gösterdi. Bu emir aynı zamanda Anadolu’nun, denizlerle buluşmasına yönelik bir jeopolitik direktif; Anadolu’nun Akdeniz ve okyanuslarla olan bağlarını koparan Sevr zincirine en büyük darbeydi. “İlk hedef” Akdeniz’di. Peki ya sonrası? Bunu da gelecek nesillere bırakıyordu. Bu görkemli emir, bugün başta Doğu Akdeniz olmak üzere emperyalist kuşatma altındaki mavi vatanımız üzerinden hepimizin omuzlarına yeni sorumluluklar yüklüyor. 20. yüzyılda Anavatan Anadolu’yu güvenceye alan yüce milletimizin, 21’inci yüzyılda Ege ve Akdeniz’deki hak ve çıkarlarımızı koruması ve geliştirmesi Mustafa Kemal’e karşı en önemli vazifemizdir. Mustafa Kemal’i anlamak, Mustafa Kemal’i bugün devrimleri ve çözümleriyle yaşatmak için Atatürk Sempozyumu iyi bir okul olacaktır.
Kemal Üçüncü:
Türkiye Gençlik Birliği ve Atatürkçü Düşünce Topluluklarının Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenledikleri bu toplantı içinden geçtiğimiz siyasal ve sosyal süreci Türk Kültürü, tarihi ve Atatürk, Müdafa'â-yi Hukuk perspektifinden okumak, anlamak isteyenler için eşsiz bir fırsat. Çok önemli bilimsel aydınlatma faaliyetini başarıyla yürüten bu güzide gençleri yürekten tebrik ediyorum. Türkiye çok önemli ve zorlu bir dönemeçte. Türkiye'den, Türk milletinden yana kişi ve kurumların, bireysel kaygılarını dar ideolojik ezberlerini bir kenara koyarak ortak mutabakatla hararet etmeleri gereken bir süreç. Milli devlet, insan hak ve hürriyetleri, refah, hukuk devleti biri öbürüne feda edilmeksizin gerçekleşecek hedeflerdir. Türkiye'nin önündeki yegâne perspektif millî demokratik, insan odaklı, ekolojik hassasiyeti olan, üretim ve paylaşımı kapitalist tahakküm ilişkileriyle değil ortak katılım, dayanışma ve yönetişimle yepyeni bir modelde tasavvur eden bir formasyondur.
Atakan Hatipoğlu:
Atatürk Türkiye'nin geçmişinde değil, geleceğindedir. Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefi hala güncel ve tamamlanmamış bir görevdir. Bu görevin tamamlanabilmesi için Atatürk'ün doğru anlaşılması gerekmektedir. TGB'nin düzenlediği Atatürk Sempozyumu, efsanelerden ve modalardan ayrılmış, batıcı yorumlardan uzaklaşmış devrimci bir Atatürk yorumunun nasıl olacağını gösterme açısından büyük önem taşımaktadır.
Yıldırım Gençer:
Türk gençliği olarak, 100 yıl önce olduğu gibi bugün de çözümün Atatürk'ün devrimlerinde olduğunu biliyoruz. Atatürk'ün fikirleri ve devrimleri, onun bıraktığı miras en büyük hazinemizdir. Bu hazine Türk Gençliğinin biricik mücadele kaynağıdır. Atatürk bilimdir, gelecektir, Cumhuriyettir. O milletimizin en büyük değeridir. Atatürk'ü anlamak ve bugünün çözümlerini konuşmak için 29-30 Aralık tarihlerinde Boğaziçi Üniversitesi'nde Atatürk Sempozyumu'nda buluşuyoruz. Bütün arkadaşlarımızı Atatürk Sempozyumu’na davet ediyoruz.