Ergenekon tertbinde İşçi Partisi'ne yönelik operasyonun üzerinden 3 yıl geçti. Tertibin 4. yıldönümünde İstanbul İstiklal caddesinde toplanan yüzlerce yurttaş, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve yurtseverlere yönelen zulmü protesto ettiler. Protesto eyleminde İP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel ve Muazzez İlmiye Çığ birer konuşma yaptılar. Protestoya katılan yuttaşlar "Ergenekon yalanı, Amerikan planı", "Doğu Perinçek'e özgürlük", "Yurtsever Serbest Bırakılsın", "Kahrolsun AKP Diktatörlüğü" sloganları attılar.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel bir basın açıklaması yaptı. Doğu Perinçek'in Silivri cezaevinde 3'üncü yılını bitirip 4'üncü yılına girdiğine dikkat çeken Önsel şu açıklamayı yaptı;
İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek Silivri zindanında 3. yılını doldurdu. Bugün 4. yılına girdik.
Son kırk yılın siyasi tarihine bakınız Doğu Perinçek 11 seçim görmüş, sekizinde cezaevinde.
İşte düdüklü, balonlu demokrasiniz.
“İşte milli irade”!
Demokrasi palavraları atanlar, “ileri demokrasi” nutukları savuranlar, sevsinler sizin demokrasinizi!
Doğu Perinçek 5 kuşak yurtsever ile cezaevinde yatan Türkiye’nin tek devrimcisidir.
Silivri zindanında normal koğuşta dahi kalmasına tahammül edemediler, hücreye koydular Doğu Perinçek’i.
Bu kin, Cumhuriyet devrimine duyulan derin bir kindir. Emperyalizm, 90 yıllık Cumhuriyetle hesaplaşıyor. Amerika – NATO’su ile el ele verip yıka yıka bu hale getirdiler.
Devlet katında Cumhuriyet kalmamıştır bugün. Atatürk’ün yarım bıraktığı Cumhuriyet Devrimi’ni tamamlamak görevini milletimizin önüne koyduğu için Doğu Perinçek ve İşçi Partisi hedef alınmıştır.
Savcı Zekeriya Öz bu durumu açıkça itiraf etmiştir. “TSK ve İşçi Partisi hedeftedir” demiştir.
Doğu Perinçek atası Namık Kemal’in yolundan yürüyor. İstiklal ve Hürriyet bayrağını Silivri kalasının burçlarından dalgalandırıyor.
GLADYO HUKUKU!
Ergenekon davasında hukuk ve yargı yoktur. Baştan aşağı düzmece ve bitirilmemek üzere kurgulanmış tarihi bir komplo ve tertiple yüz yüzedir Türkiye.
Cepheden ve topyekûn göğüslenecek bir büyük tavırla alt edilecek bir tertiple karşı karşıyayız.
Ergenekon, Balyoz, Kafes, Poyrazköy hepsi baştan aşağı yalan ve komplo üzerine kuruludur.
Mızrak çuvala sığmaz oldu. Şimdi kuru-yaş edebiyatına başladılar. Kelli felli şahsiyetler “yargı çözer, hukuk çözer” söylemine sarılıyorlar. Kim kuru kim yaş açıklasanıza ey gafiller! Hangi hukuk ve hangi yargı kalmış ki çözecek. Gladyo imalatları bütün bunlar. Psikolojik savaş bu düzeyde devam ediyor.
Doğu Perinçek ve onun şahsında bütün Silivri esirlerine özgürlük, milletimizin özgürlük talebiyle birleşmiştir.
Çürüyen sistemin sonuna gelinmiştir. İşçisi, genci, gazetecisi, doktoru, avukatı ayağa kalkmıştır. Cumhuriyet için güçbirliği, yaklaşan seçimlerde yegâne çıkış yoludur.
AKP iktidardan indirilecektir.
Amerika’nın sözleşmeli personelleri yıkılacaktır.
Abdullah Gül – Tayyip Erdoğan yaptıkları zulmün altında kalacaklardır.
Zalimler yıkılmak için vardır.
Yıkılacaklardır!
Doğu Perinçek ve tüm Silivri tutsaklarına özgürlük!
MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ'IN KONUŞMASI
97 yaşındaki Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ'da, Ben bu hapis yani suç belirtilmeden, senelerce hapiste tutulanları bir nevi devlet terörü diyorum. Buna başka bir şey söyleyemiyorum. Develetten bir terör diye kabul ediyorum. Suç söylenmeden 3 sene, 4 sene insanlar nasıl hapiste tutulabilir. Bunu anlayamıyorum. Bunun için hükümete hesap sormak, hepimizin hakkı. Fakat maalesef biz çok suskun bir milletiz. Bunu hiç kimse sormuyor. Herkesin yarın oraya gitme ihtimali var. Ona göre eğer demokrasi varsa, herkesin birer birer hükümete, mektuplar yazarak, telgraflar çekerek, 'ne oluyor bu' diye sorması lazım. Yarın, öbür gün böyle giderse, bir Libya olabiliriz. Bunu iyice bilin. Libya'ya olanı görün ve biz ayrılmaya kalkarsak şu bu diye yarın bekliyorlar, karga gibi. Karga, leş kargaları gibi üzerimize hücum ederler. Biz bugün ta Atatürk zamanında ki gibi kurtuluş savaşındaki gibi hepimizin elbirliği olması lazım. Ne şu açılım, ne bu açılım, olmaması lazım. Eğer bunu yaparsak, görün bunu yaptırmaya çalışıyorlar. Bizi öldürmek için, bizi yok etmek için, Libya gibi yapmak için, Buna bakın yarın öbür gün biz böyle devam edersek, aynı silahlarla üzerimize gelecekler, aç kalacağız. Bütün fertler ayrı ayrı hükümete sorsunlar. Ne oluyor diye" konuştu.