Merkez Bankası İstanbul’a taşınacaktı, yoksa bu arada polis müdürlüğü de Lüksemburg’a mı taşındı?
BOP Eşbaşkanlığı yetmedi, şimdi bir de BOP Eşsavcılığı mı ihdas olundu?
Peki benim Türkiyeme n’oldu?
Şerefsizliğin de bir ölçüsü var mıdır?
Türkiyemizde ne acıdır ki, şu günlerde şerefsizlik rekorları kırılıyor.
Bu durumda kahramanlık rekorları da yoldadır.
Millî çaptaki şerefsizliğin karşılığı, millî kahramanlıktır.
Şerefsizler, bu milletin evlatlarını kahraman olmaya zorluyor. Olunacaktır!
Mehmet Gül, üç gün önce son nefesini vermeseydi, kahramanlığa hazırdı. Lozan akıncılarındandı.
Turgut Özakman ağabeyimizin yeni kitabı çıktı: “Diriliş Çanakkale 1915”. Sizleri kahramanlığa çağırıyor.
Kahramanlık, bu milletin damarında var.
SEN MERKEP OLURSAN
Peki o başlığa çıkan şerefsizlik talimatı nedir, şerefsizliğin de talimatı olur mu?
Kabul edene olur.
Sen merkep olursan, sırtına semer vuran çok olur!
Talimat, Avrupa Parlamento’sundan geliyor.
İşte o Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye Raporu yazmışlar.
Yazanın adı neydi?
Şerefsizlik talimatı yazanın adı mı olur?
Şerefliler, herkesin şerefli olmasını ister. Her kim şerefsizdir, herkesi şerefsizliğe zorlar.
Biz, kimsenin şerefsiz olmasına dayanamayız, eğilir yere düşürdükleri bayraklarını kaldırırız. Bir insanın boynu bükülse, yüreğimizdeki dağlar o yüzden yıkılır.
BOP EŞSAVCILIĞI MI KURULDU?
İşte o raporda, “Ergenekon’un üzerine sonuna kadar gidilsin” emri yer alıyor. Haberi ilk önce Zaman gazetesi verdi.
Raporun en önemli cümlesi aynen şöyle:
“Türk yetkililer Ergenekon hadisesinin üzerine kararlı bir şekilde gitmeli. Bu şebekenin devlet içindeki bağlantıları tam anlamıyla gün yüzüne çıkarılmalı ve sorumluları adalete teslim edilmeli.”
Merkez Bankası İstanbul’a taşınacaktı, yoksa bu arada polis müdürlüğü de Lüksemburg’a mı taşındı?
BOP Eşbaşkanlığı yetmedi, şimdi bir de BOP Eşsavcılığı mı ihdas olundu?
Peki benim Türkiyeme n’oldu?
ŞEREFSİZLİK TALİMATININ MUHATABI KİM?
Biliyorsunuz şimdi “O” işaret zamiri edebiyatımızda moda.
Kime o talimat, o emir?
Şerefsizlik talimatının muhatapları kimlerdir?
İktidar sahipleri mi, Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanları mı? Gladyo Savcısı rolüne soyunanlar mı, Fethullah sicilliler mi, kim?
Türk milletine ait olan yasama, yürütme ve yargı yetkisini yabancı devletin emrine sunmak da bir yetki midir? O yetkinin sahipleri kimlerdir?
Bu soruya yerde sürünmeksizin verilebilecek eylemli bir cevap var mıdır?
Bu ülkenin Anayasası yok mudur, egemenliği yok mudur, hükümeti yok mudur, Cumhuriyetin polisi yok mudur, bağımsız yargısı, yargıçı savcısı yok mudur?
HAÇLIDAN GELEN FERMAN
Avrupa Parlamentosu Raporu’nu okuyunuz. Rapor değil, hükümet programı. “Kürt sorununa siyasal çözüm” dedikleri program!
Kapatın Meclisi, Avrupa Parlamentosu var!
Hükümet neymiş, BOP Eşbaşkanlığı bize yeter!
Yargıçlar tespih çeksin, rastık çeksin, fetvalar Amerika’dan Avrupa’dan gelsin. Kalsın benim davam, divana kalsın!
Ciğer doğrar gibi doğrayın milleti!
İkiz İhanet Kanunları’na boyun eğmeyen mi var, vurun boynunu!
Get out (Defolun) Kuzey Irak’tan!
Vurun Orduya, vurun Mehmetçiğe!
Sövün Türklüğe, sövün millete, çiğneyin vatanı, ezin fukarayı!
Koltuk verin Tayyip Erdoğan yönetiminin “reform” programına!
İşte Avrupa’dan gelen fermanın özeti bu!
Bu fermana boyun eğenin sözlükteki adı nedir?
Sözlükler de bu millete ihanet edemez ya!
CEHENNEM DEDİĞİN
Bir tarihte Gladyoları vardı, Uğur Mumcu’yu vurdu, Eşref Bitlis’in uçağını indirdi.
Sonra pancar ekemezsin, tütün dikemezsin talimatları gelmişti.
Arkasından Şemdinli’den Ergenekon’a fesatlar, fitneler, tezgâhlar, tertipler, ithalat patlaması!.
Şimdi de yargı soruşturması talimatları!
Şerefi olan hükümet, bu Avrupa Parlamentosu Raporu’nu derhal protesto eder; yırtılacak kağıt değerinde olduğunu bütün dünyaya ilan eder; Türk yargısına müdahale edilemeyeceğini açıklar. Hepimiz alkışlarız.
Başka bir devletten Türkiye’de ceza soruşturması talimatı almak suçtur.
Millî devleti tasfiye etmek, Cumhuriyeti yıkmak büyük suçtur.
Büyük suçun üzerine sonuna kadar gidilecektir: Bu da milletin varolma kararı, şerefli yaşama talimatıdır!
Cehennem dediğin dal odun yoktur, herkes ateşini kendi götürür!