Lozan2007 Kurultayı, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş’ın başkanlığında 7 Mart 2007 günü İsviçre’de toplandı.
5 Mart 2007 akşamı Türkiye’den hareket eden 164 aydının ve yurtdışındaki yurttaşlarımızın temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Kurultay öncesinde, 6 Mart 2007 günü, Lozan’ın Rippon Meydanında toplanan Kurultay katılımcıları ile yurtdışındaki yurttaşlarımız “Ermeni soykırımı uluslar arası bir yalandır” dediği için İsviçre’de yargılanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e desteklerini açıkladılar.
Katılımcıları arasında ANAP Genel Sekreteri ve Mardin Milletvekili Muharrem Doğan, İP Genel Sekreteri Nusret Senem, Yozgat Eski Senatörü Servet Bora, Edirne Eski Milletvekili Ahmet Ertürk, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz, İstanbul Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, 19 Mayıs Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Muğlalı, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ercan Enç, Emekli General Yaşar Müjdeci, Emekli General Servet Cömert, İstanbul Barosu Temsilcisi Av. Zeki Yıldan, İzmir Barosu Temsilcisi Av. İrfan Koçana, Türkmen Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, ADD Eski Genel Başkanı Ertuğrul Kazancı, Altı Nokta Körler Derneği Başkanı Süha Sağlam, Milli Çözüm Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Akgül, eski Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Veli Devecioğlu, eski Sanayi Genel Müdürü Bülent Esinoğlu, Emekli Emniyet Müdürü Adnan Konukman, Azerbaycan’dan Altay Zahidov, Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal ve İP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Bedri Gültekin, Av. Ceyhan Mumcu, Av. Mehmet Cengiz, Av Hasan Basri Özbey ve Erkan Önsel'in de bulunduğu Lozan2007 Kurultay’ında oybirliğiyle ve ayakta alkışlarla kabul edilen Sonuç Bildirgesi aşağıdadır.
Talat Paşa Komitesi Sekreteri
Ferit İLSEVER
TALÂT PAŞA KOMİTESİ “LOZAN2007 KURULTAYI” SONUÇ BİLDİRGESİ
(7 Mart 2007-İsviçre)
DOĞU PERİNÇEK DAVASI TÜRKİYE’NİN DAVASIDIR!
- Davanın bir tarafı, bizi bugün Ermeni Soykırımı Yalanı’yla vatan savunmasında zaafa uğratmaya çalışan emperyalist güçlerden oluşmaktadır. Davanın hedef tahtasına konan ise Türk Devrimi’dir.
- Biz Ermenilerle dostluktan, İsviçre’yle dostluktan, Avrupa ülkeleriyle dostluktan yanayız. Bu dostluğu yaralayan “Ermeni soykırımı” yalanıdır.
- “Ermeni soykırımı”nın yalan olduğunu söylemeyi yasaklamak, düşünce ve ifade özgürlüğünü çiğnemenin çok ötesinde bir insanlık hakkı ihlalidir.
- Gerek Doğu Perinçek davası, gerekse Talat Paşa Komitesi’nin Ermeni belgelerine dayalı değişik dillerde yaptığı yayınlar, İsviçre kamuoyundaki yargıları kökünden sarsmıştır ve sarsmaya devam edecektir.
- Ermeni Soykırımı Yalanı Türkiye’nin değil Batı emperyalizminin zayıf noktasıdır. Biz Lozan2007 katılımcıları, ülkemizdeki tüm siyası partileri, kuruluş ve kişileri, Talat Paşa komitesine katılarak bu önemli ulusal davamızda karşı konulamaz bir güç yaratmaya çağırıyoruz.
Şu anda Lozan’da sürmekte olan Doğu Perinçek davası, emperyalizm ile Türkiye arasında bir davadır
Davanın bir tarafında, Birinci Dünya Savaşı’nda vatanımızı parçalamak için Ermeni çetelerini örgütleyip bizi arkadan vurdurtan, işleri bitince de onları yüz üstü bırakan İngiltere, Çarlık Rusyası ve Fransa’nın emperyalist güçleri vardır. Dün Ermeni çeteleriyle yapılmak isteneni, bugün “Ermeni soykırımı” yalanıyla Cumhuriyetimizi gayrimeşru bir temele oturtup zaafa uğratarak yıkmaya çalışan ABD emperyalizmi vardır. Kendilerini maalesef ABD’nin bu politikasının uygulama araçları olmaktan kurtaramamış kimi Avrupa devletleri vardır. Davanın bir tarafı, bizi bugün Ermeni Soykırımı Yalanı’yla vatan savunmasında zaafa uğratmaya çalışan emperyalist güçlerden oluşmaktadır.
Davanın hedef tahtasına konan ise, Türk Devrimi’dir. Namık Kemallerin hürriyet mücadelesi de, Talat Paşaların vatan savunması çabaları da hedef tahtasındadır. Ama en önemlisi davanın hedefi, Cumhuriyetimizin kurulmasıyla vücut bulan Kemalist Devrim’dir. Davanın konusu, Doğu Perinçek’in şahsında Atatürk’ün bize ve bütün ezilen uluslara gösterdiği hedeflerdir.
Emperyalistlerin dünyayı paylaşmak için çıkardığı savaşlar, hep büyük acılara yol açmıştır. Emperyalist kışkırtmalar sonucunda, uluslararasında kırımlar yaşanmış, bunlar ulusların belleğinde yer almıştır. İnsanlığın bu tür acıları yaşamamasının yolu, sorunun kökenine doğru tanı konması ve insanlığın geniş kesimlerinin bu acıların kaynağındaki emperyalizme karşı birleşmesinden geçmektedir. Biz Ermenilerle dostluktan, İsviçre’yle dostluktan, Avrupa ülkeleriyle dostluktan yanayız. Bu dostluğu yaralayan “Ermeni soykırımı” yalanıdır. Lozan’da görülmekte olan Doğu Perinçek davası bu yalanı çürüterek dostluk ve birleşmenin önünü açacak, insanlığın barış amacına katkıda bulunacaktır.
Biz Lozan2007 katılımcıları, Türkiye’nin davası olarak gördüğümüz bu davada bilime ve gerçeklere dayanıyoruz. Kendimize olan güvenimizin kaynağı budur. Uygarlık bayrağını taşımaya ve yükseltmeye aday güçlere özgü bir tutumdur bu. İnsanlığın önüne koyabileceği hiçbir yeni gelecek tasarısı kalmayan Batı emperyalizmi için, hayatın da sonu gelmiştir bilimin de. “Ermeni soykırımı” sorununun nesnel bir bilimsel araştırma konusu olmaktan çıkarılıp, dokunulmazlığı hapishane ve gardiyanlarla korunan resmi bir söylem, emperyalizmin resmi söylemi haline getirilmesi bunun en açık örneklerinden biridir. Artık bilginin ölçütü, doğruluğu olmaktan çıkarılıp, emperyalizmin işine yaraması ve para etmesi haline getirilmiştir. “Ermeni soykırımı”nın yalan olduğunu söylemeyi yasaklamak, düşünce ve ifade özgürlüğünü çiğnemenin çok ötesinde bir insanlık hakkı ihlalidir. Bilim ve araştırma özgürlüğünün çok kaba bir şekilde ortadan kaldırılmasıdır. Araştırmanın sonuçlarının en baştan sipariş edilip dayatılmasıdır. Bugün “Ermeni soykırımı” konusunda, en nesnel ve en zengin araştırmaların, bu yalanın nedenleri ve amaçları konusunda en açık görüşe sahip olanlar tarafından yürütülüyor olması, bilim bayrağının artık kimin elinde olduğunun önemli göstergelerinden biridir.
Batı emperyalizmi, Batı’nın insanlığa kazandırdığı değerleri terk etmiştir. Bunların hepsinin içini boşaltıp birer ambalaj malzemesi haline getirmiştir. “Ermeni soykırımı yalanına dokunanı yakarım” diyenlerin, kendi halklarının kökü yüzyılların gerisinde Ortaçağ’a kadar uzanan önyargılarına dayanmaları, acı verici bir olaydır. Sorgulayan, irdeleyen, aklıyla her şeyi araştırıp kavrayabileceğine inanan özgür insanların yerini, önyargılarını son yargı haline getirmiş yeniden aydınlanmaya muhtaç kalmış gibidir. Gerek Doğu Perinçek davası, gerekse Talat Paşa Komitesi’nin Ermeni belgelerine dayalı değişik dillerde yaptığı yayınlar, İsviçre kamuoyundaki yargıları kökünden sarsmıştır ve sarsmaya devam edecektir. Bunlar Batı’nın yeniden aydınlanmasına yardım eden uluslararası olaylardır.
Lozan2007 ve Doğu Perinçek davası, Türkiye’nin çıkışının nerede olduğunu bize bir kez daha öğretmiştir. Türkiye’nin çıkışı Batı’ya boyun eğmede değil Batıyı dize getirmektedir. Türkiye’nin çıkışı başkalarının nasihatlerine teslim olmada değil, başkalarına öğretme de dahil kendi akıl gücüne güvenmededir Türkiye’nin çıkışı, uygarlığı artık tek dişi kalmış canavarlarda aramada değil Kemalist Devrimi tamamlamaya yönelerek yeni uygarlığın önder ülkeleri arasında kendine yakışan yeri almasındadır.
Ermeni Soykırımı Yalanı Türkiye’nin değil Batı emperyalizminin zayıf noktasıdır. Biz Lozan2007 katılımcıları, ülkemizdeki tüm siyası partileri, kuruluş ve kişileri, Talat Paşa komitesine katılarak bu önemli ulusal davamızda karşı konulamaz bir güç yaratmaya çağırıyoruz.