İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, 15 Ocak 2009 günü Ankara'da TRT Genel Müdürlüğü önünde bir basın toplantısı yaparak, TRT-2'de yayımlanan "Büyüteç" programında 4 saat süreyle Tuncay Güney'e yalan ve iftiralarını söyleme olanağı tanınmasına tepki gösterdi. Özbey'İn açıklaması özetle şöyle:
TRT-2 televizyonunda dün akşam yayımlanan “Büyüteç” adlı programda, Tuncay Güney isimli şahsın 4 saat boyunca Cumhuriyet kurumları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve İşçi Partisi’ne yönelik iftira ve hakaretlerine izin verilmiştir.
Dünden bu yana televizyon kanallarında mülakatını izlediğimiz Tuncay Güney’in, 5 Kasım 2007 tarihinde Bush-Erdoğan görüşmesinde kararlaştırılan Ergenekon tertibinde CİA-MOSSAD tarafından kullanıldığı sabittir.
Hakkında dolandırıcılıktan İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası devam etmekte olan Tuncay Güney, 8 yıldan bu yana gıyabi tutuklu olup, kanun kaçağıdır.
Anayasa ve yasalar kapsamında kurulmuş ve görev yapan bir kamu kurumu olan TRT’nin yöneticileri, bir kanun kaçağının iftira ve yalanlarına ekranlarını açarak suç işlemişlerdir. Cumhuriyet Savcıları bu duruma seyirci kalamazlar. Derhal soruşturma açmalıdırlar.
TRT ekranlarında Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Silahlı Kuvvetlerini savunmak suç haline getirilmiştir. Devletin televizyonu, Atatürk Cumhuriyeti’ni vurmaktadır!
Bunun sorumlusu AKP iktidarıdır, daha dün TBMM kürsüsünden ABD’nin milli devletimizi de yıkmayı hedefleyen Büyük Ortadoğu Projesi’nde görevlendirildiğini bir kez daha itiraf eden Recep Tayyip Erdoğan’lar, ABD ile 2 sayfa 9 maddelik gizli planlar imzalayarak hizmet sözleşmesi yapan Abdullah Gül’lerdir.
Aylardır tertip merkezi tarafından saklanan, bizlerin kararlı mücadelesi sonunda gün ışığına çıkan ve bütün Türkiye’nin izlediği kasetlerle Türk Silahlı Kuvvetleri ve İşçi Partisi’nin hedefe konulduğu, yalan ve iftiralarla etkisiz kılınmak istendiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Ergenekon tertibinin tek dayanağı Tuncay Güney’in kendisine öğretilmiş senaryolardır. Soruşturma ve davanın temeli Tuncay Güney’in yalanlarıdır. Dünden bu yana bütün Türkiye, Ergenekon’un ve tüm suçlamaların aslında bir safsata, yalan ve nihayet Türkiye’yi hançerleyen bir tertip olduğunu görmüştür.
Tuncay Güney filmlerinin izlenmesinden sonra yapılması gereken tek şey vardır: Ergenekon soruşturmasına son vermek ve tüm yurtseverleri derhal serbest bırakmaktır.