• “Ergenekon” tertibinin son dalgası “Adalet Operasyonu”nun hedefinde Türk Yargısı var!
• Tertipçiler, Türk Hukukunu uygulayan yargı mensuplarına gözdağı veriyor!
• Ergenekon savcıları, HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ü soruşturuyor!
İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Hasan Basri Özbey, bugün İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyerek, İP Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz’in tutuklanmasına tepki gösterdi. Ergenekon tertibinin son dalgasında Türk Yargısının hedefte olduğunu belirten Özbey, Mehmet Cengiz’in derhal serbest bırakılmasını istedi. Özbey açıklamasında özetle şunları söyledi:
SUÇ: AVUKATLIK YAPMAK!
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, Ergenekon tertibinin son dalgası “Adalet Operasyonu” kapsamında bugün tutuklandı. Cengiz’e yöneltilen suçlama İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden “Ergenekon Davası”nı yönlendirmek ve etkilemektir.
Mehmet Cengiz, Ergenekon davasında yargılanan İP Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek ve 10 İşçi Partisi yöneticisinin avukatıdır. Bir avukata böyle bir suçlamada bulunmak için ya aptal ya da tertipçi olmak gerekir. Avukatın görevi, üstlendiği davalarda davayı yönlendirmek ve etkilemektir. Bunu yapmazsa, avukatlık görevini yerine getirmemiş olur ki, asıl bu suç budur!
MEHMET CENGİZ:
DENİZ FENERİ SORUŞTURMASINI BAŞLATAN AVUKAT
Avukat Mehmet Cengiz’i hedef tahtasına koyan büyük suçu, Deniz Feneri Türkiye soruşturmasını başlatmış olmasıdır. Cengiz, 8 Eylül 2008 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmuş ve AKP’nin yurttaşlarımızın dini duygularını istismar ederek yaptığı büyük Deniz Feneri soygunu hakkında soruşturma açılmasını sağlamıştır. Ardından yeni belge ve bilgilerle soruşturmanın doğru yolda ilerlemesine katkıda bulunmuştur.
İşte, Cengiz’in asıl büyük suçu budur!
İŞÇİ PARTİSİ’NİN ANAYASAL HAKLARI
SALDIRI ALTINDADIR
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, 25 Temmuz 2008 günü ATV’de yayımlanan demecinde tertibin merkezinde İşçi Partisi var demişti. İtiraf edilen bu suç işlenmeye devam edilmektedir. Genel Başkanı, Genel Sekreteri ve Yöneticileri iftira ve yalanlarla kanunsuz biçimde tutsak edilen İşçi Partisi’nin şimdi de Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz yeni iftiralar ve yalanlarla tutuklanmıştır. İşçi Partisine hayasız saldırı devam etmektedir.
SAVUNMA ÜZERİNDEN YARGIYA SALDIRI
Ergenekon savcıları, Türk Ordusu’ndan, İşçi Partisi’ne, Atatürk devrimcilerine, yurtseverlere derken şimdi de avukatları hedef tahtasına koymuştur. Amaçları kanunsuzluklara karşı amansız mücadele eden savunmayı susturmaktır.
ÖZBEK VE ŞENGÜN HEDEFTE!
SORULAR SUÇLARI ORTAYA ÇIKARTIYOR
Tertipçilerin asıl hedefleri Türk Hukukuna bağlı görev yapan Atatürk Yargıçlarını ve Cumhuriyetin Savcılarını teslim almaktır.
Ergenekon savcıları “adalet” adını koydukları son operasyonda Türk Yargısına saldırı amacında olduklarını pervasızca ortaya koymuşlardır. Gözaltına aldıkları avukatlara İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sayın Köksal Şengün, 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sayın Erkan Canak ve İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinde görev yapan bazı yargıçlarımız hakkında iftiralar içeren sorular sormuşlardır. Bu yargıçların ortak özellikleri Ergenekon soruşturmasında hukuka uygun kararlara imza atmış olmalarıdır.
Bununla yetinmeyen Ergenekon savcıları, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Sayın Kadir Özbek’ten, Anayasa Mahkemesi Üyesi Sayın Fulya Kantarcıoğlu’na kadar bazı Yüksek Yargı Üyeleri hakkında da aynı kirlilikte sorular yöneltmişlerdir.
ASIL SUÇLU ERGENEKON SAVCILARIDIR
Evet, doğrudur! Yargıyı etkileme ve yönlendirme suçu işlenmektedir. Ancak bu suçun faili avukatlar değil, bu kanunsuz soruşturmayı başlatanlardır. Nasıl tertiplerine “Ergenekon” adını vererek Türk Milletinin tarih bilincini yok etmeyi amaçlamışlarsa, şimdi de operasyonlarına “adalet” adını vererek Türk Yargısını yıkmayı hedeflemektedirler.
Amaçları Türk Yargısı’nın, Beşiktaş’ta uygulanan Gladyo Hukukuna isyanını bastırmaktır.
GÖREV BAŞINA!
Türk Yargısı bu kanunsuz ve ahlaksız saldırıya seyirci kalamaz.
Başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olmak üzere tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Türk Yargısına yönelen bu saldırıya dur demelidir!