Demirtaş Ceyhun: NOBEL EMPERYALİZMİN SİLAHI VE ORHAN PAMUK'A VERİLMİŞ ÜCRETTİR

Yazar Demirtaş Ceyhun'un kaleme aldığı ve çok sayıda yazar ile sanatçının imzaladığı Orhan Pamuk bildirisi, bugün İstanbul'da basına açıklandı. Ceyhun’un “Nobel, Emperyalizme Hizmet Ödülüdür” sözleriyle başladığı basın toplantısında, Yazar Osman Şahin ve Şai...

Tarih:

Yazar Demirtaş Ceyhun'un kaleme aldığı ve çok sayıda yazar ile sanatçının imzaladığı Orhan Pamuk bildirisi, bugün İstanbul'da basına açıklandı. Ceyhun’un “Nobel, Emperyalizme Hizmet Ödülüdür” sözleriyle başladığı basın toplantısında, Yazar Osman Şahin ve Şair Hüseyin Haydar da hazır bulundular.

Birçok yazar ve sanatçının imza attığı bildiride Nobel Edebiyat ödülünün emperyalizmin bir silahı olduğunu belirtildi. Nobel Edebiyat Ödülü’nün iyi edebiyatla hiçbir ilgisi olmadığının belirtildiği açıklamada, Pamuk’un aldığı ödül, ona verilmiş bir ücret olarak değerlendirildi.

Demirtaş Ceyhun basın açıklamasında ''Bu ödül kesinlikle Türk edebiyatına verilmiş bir ödül değil, Orhan Pamuk'a verilmiş bir ücrettir'' dedi.

Ceyhun'un hazırladığı ve Erdoğan Alkan, Zeynep Aliye, Nihat Behram, Nihat Genç, İrfan Yalçın, Halit Refiğ, Ahmet Yıldız, Mehmet Başaran, Bertan Onaran, Doğu Perinçek, Dilek Türker, Ümit Zileli ve Kandemir Konduk'un da aralarında bulunduğu yazar, şair, ressam, müzisyen, sinema oyuncusu, karikatürist, heykeltıraş, tiyatrocu, eğitimci, yayıncı ve öğretim üyesi, 80'e yakın aydının imza attığı Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü almasına ilişkin bildiri, Beyoğlu'daki Sinema Severler Derneğinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.

Bildiriyi okuyan Ceyhun, Nobel Edebiyat Ödülü'nün verilmeye başlandığı 1901'de dünyada öykü ve roman yazılan dillerin sayısının iki elin parmaklarını doldurmayacağını, romancı ve öykücü sayısının birkaç yüz kişiyi zor bulduğunu, yılda yayımlanan yeni roman ve öykü kitabı sayısının iki haneli sayıları geçmediğini söyledi.

Ceyhun, şunları kaydetti:
''Bugün en az 100 küsur dilde, birkaç yüz bin insan roman, öykü yazmakta ve her yıl dünyada binlerce yeni roman, öykü kitabı yayımlanmaktadır. Bir eleştirmenin bunca dili bilmesi veya bunca kitabı okuyup değerlendirebilmesi bir yana, sanki eskiden dört köşeymiş gibi ağızlarını 'dünya artık küreselleşti' diyerek açan aydınlarımızın insanlığı teslim etmeye çalıştıkları bilgisayarların bile bu işi gerçekleştirebilmesi olanaksızdır. Bu nedenle Nobel Edebiyat Ödülü de artık yazınsal değeri olan bir ödül değil, hiç kuşkusuz emperyalizmin toplumları sömürülecek tava getirmekte kullanılan postmodern medya silahlarından biridir.''

Ceyhun, ''Bu yıl ödülün Orhan Pamuk'un romanlarına verilmesi, bizce Nobel ödüllerinin bu niteliğini bütün çıplaklığıyla bir kez daha gözler önüne sermesinin yanı sıra asıl modern edebiyata karşı postmodern edebiyatın saldırısına katkıda bulunularak modern edebiyatımızın büyük ustaları Nazım'ın, Sabahattin Ali'nin, Orhan Veli'nin, Orhan Kemal'in, Aziz Nesin'in, Yaşar Kemal'in, Kemal Tahir'in, Sait Faik'in, daha nicelerinin halkla ilişkisinin kesilmesine çalışılırken, bir yandan da Hristiyan batının Türkler'e karşı 12.yüzyıldan beri düzenledikleri Haçlı seferinin bu kez Ermeni ve Fransız Parlamentosu görünümlü bir yenisinin Türk kamuoyuna şirin gösterilmesi de sağlanmaktadır'' dedi.

-''TÜRK EDEBİYATINI TEMSİL EDEBİLME...''-
''Amerikan patentli postmodern romanlarıyla Orhan Pamuk'un, modern Türk edebiyatını temsil edebilmesi olanaksızdır'' diyen Ceyhun, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çünkü postmodern edebiyat emeğe, özgürlüğe, bağımsızlığa, çağdaşlığa karşıdır ve gelenekçilik adı altında gericiliği savunmaktadır. Orhan Pamuk'un bugün postmodern Amerikan edebiyatının en önemli temsilcileri olan Philip Roth veya Paul Auster'e verilmeyen bu ödülle ödüllendirilmesi de zaten Nobel'in yazınsal değil, siyasi bir olgu olduğunu bütün çıplaklığıyla gösterse gerektir. Bu ödül kesinlikle Türk edebiyatına verilmiş bir ödül değil, Orhan Pamuk'a verilmiş bir ücrettir.''

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ceyhun, ''Hiç kuşku yok ki Orhan Pamuk, '1 milyon Ermeni'yi, 30 bin Kürdü kestik' dediği için ödül almıştır. Bu ödül, bundan sonraki genç yazarları biçimlendirmek açısından da büyük önem taşıyor'' diye konuştu.

Yazar Osman Şahin de ''Bu ödül eğer bir Türk yazara verilecekse Fazıl Hüsnü Dağlarca ya da Yaşar Kemal'e verilmeliydi. Orhan Pamuk, gerçek bir aydınsa 1,5 milyon Cezayirli'nin soykırımını, ABD'nin Vietnam ve Irak'ta yaptıklarını kınamalıdır'' dedi.

Şair Hüseyin Haydar ise şunları söyledi; "Nobel, Orhan Pamuk’a, emperyalizmin yalancılığını üstlendiği ve bu yolda azimle hizmet ettiği için ücret olarak verildi. Nobel Edebiyat Ödülünün derin Türk edebiyatı geleneği için hiçbir değeri yoktur. Bizler; Namık Kemal, Tevfik Fikret, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Sait Faik, Bedri Rahmi, Adnan Saygun gibi büyük sanatçılar yetiştiren köklü bir geleneğin temsilcileri olarak diyoruz ki: Nobel ödülü,Orhan Pamuk’a verilmiş bir ücrettir!