Tayyip Erdoğan; Kılıçdaroğlu’nun “Nerede bu Ergenekon Örgütü?” sorusuna, hatırlanacağı üzere, “Danıştay 2. daireye, Sivas’a, Maraş’a, Dersim’e bak. Aradığın örgütü orada bulacaksın” diye cevap verdi.
Bu da bir itiraftır.
Silivri’de üç yıldır yargılama yapan Özel Yetkili Mahkeme böyle bir örgütün olup olmadığını henüz belirleyemedi. Önceki duruşmalardan birinde aldığı ara kararda; “böyle bir örgütün olup olmadığı yargılama sonunda ortaya çıkacaktır” dedi.
Ama Tayip Erdoğan için Mahkeme’nin aldığı kararın hiçbir önemi yok. Çünkü tertibin arkasında bizzat kendisi var. “Yargı bağımsızlığına saygı”, AKP açısından artık lafta bile olsa saygı duyulması gerekmeyen bir teferruattır.
Şimdiye kadar defalarca yaptığı itiraflar, Tayip Erdoğan’ın yaşanan kanunsuzluğun asli faillerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
Öte yandan AKP liderinin Danıştay cinayeti ile Maraş ve Sivas katliamlarını yurtseverlere mal etme gayreti ise Kontrgerilla teorisinin gereğidir.
Bu Teori’ye göre, Gladyo tarafından halka karşı işlenen çeşitli suçlar, daha sonra yurtseverlerin üzerine atılarak psikolojik savaş yürütülecektir ve böylece yurtseverlerin halk nezdinde mahkum edilmesi sağlanacaktır.
Tayip Erdoğan da şimdi Kontrgerilla’nın yakın tarihimizde işlediği suçları “Ergenekon yaptı” diyerek yurtseverlerin üzerine atmaya çalışıyor.
Tartışmayı somutlayalım. Sözü geçen olaylara biraz daha yakından bakalım.
DANIŞTAY CİNAYETİ
Danıştay cinayetinden başlayalım. Failler belli. Yargılama yapıldı. Suç kanıtları ortada. Onbir ay süren yargılamanın sonunda mahkumiyet verildi.
Daha sonra sanıklardan biri, Ergenekon savcılarının “Osmanım”ı çıktı, “itiraflarda” bulundu. Ve bu itirafların sonunda Danıştay cinayeti Ergenekon’a bağlandı.
“Osmanım” geçmişte cinayet işlemiş. Öz yeğenini pazarlamaktan hakkında dava açılmış. Sicilinde neredeyse işlenmedik suç kalmamış. Yargılanması sırasında Atatürk’ten “İngiliz piçi” diye söz etmiş…
“Osmanım”ın ifadeleri üzerine Danıştay cinayeti Ergenekon’a bağlandı ama tam bir buçuk senedir Ergenekon hakimleri hala “tanık” dinliyorlar. Tanıklar bitiyor, yeni tanıklar icat ediliyor ve duruşmalar uzatılıyor.
“Osmanım” ayak üstünde kırk yalan söylüyor. Bir dakika önce söylediğini bir dakika sonra söylediği tutmuyor ama tiyatro sürüyor.
Danıştay cinayetinde hedef alınan bu ülkenin Atatürkçü, Cumhuriyetçi yargıçlarıydı. Başta İlhan Cihaner olmak üzere bu ülkenin bütün Atatürkçü ve cumhuriyetçi hakim ve savcıları bugün de hedef tahtasında.
Hedef alanlar ise o gün de, bugün de Emperyalizm, F Tipi Gladyo ve AKP.
Ama Tayip Erdoğan çıkmış, Danıştay cinayetini Atatürkçülere, Cumhuriyetçilere yüklemek istiyor.
MARAŞ KATLİAMI
1978 yılındaki Maraş katliamı, Gladyo’nun bu ülkede gerçekleştirdiği kanlı eylemlerin başında geliyor.
Maraş katliamı Alevi yurttaşları, yurtseverleri ve o dönem Maraş’ta önemli bir örgütlülüğe sahip olan İşçi Partisi’ni hedef almıştı.
İşçi Partisi, saldırıya karşı gerçekleştirdiği direnişle katliamın daha büyük boyutlara ulaşmasını engelledi.
Daha sonra yapılan yargılamada ise İşçi Partisinin avukatları, katledilen yurttaşların müdahilleri olarak duruşmalara katıldılar. Bu avukatların başında Nusret Senem vardı.
Nusret Senem şimdi Ergenekon davasında yargılanıyor. Tam üç yıldır hapiste…
Maraş katliamında İşçi Partisi hedefteydi. Ergenekon tertibinde gene hedefte…
Sadece bu tablo bile Maraş katliamını yapan güç ile Ergenekon Tertibini yapan gücün aynı olduğunu kanıtlamaya yeter.
SİVAS KATLİAMI
Sivas katliamı daha yakın bir tarihte, 1993 yılında gerçekleşti.
Hedefte gene Alevi yurttaşlar ve İşçi Partisi vardı. Katledilen aydınlar içinde, İşçi partisi üyeleri, Aydınlık yazarları vardı.
Katliam sonrası yapılan yargılamada İşçi Partili avukatlar doğal olarak DAVAYA müdahil oldular. Nusret Senem gene müdahil avukatlar arasındaydı.
Maraş katliamındaki tablo burada da karşımızda. İşçi Partisi o gün de bugün de hedef tahtasında.
Tayip Erdoğanlar ise katliamı yapanların yanında. Yardımcısı Hayati Yazıcı katliam sanıklarının avukatı.
SALDIRAN, SALDIRIYA UĞRAYAN
Tayip Erdoğan’ın Dersim isyanı döneminde “Ergenekon” aramasına gelince: Ergenekon savcıları, iddia ettikleri terör örgütünün kuruluş tarihi olarak 1999 yılını veriyorlar.
Tayip Erdoğan’a göre ise Ergenekon, Cumhuriyettir. Onun içindir ki 72 yıl önce Cumhuriyet’e karşı gerçekleşmiş bir isyanda “Ergenekon”u arıyor.
Türkiye’nin NATO üyesi olduğu son 60 yılda gerçekleşen bütün karanlık eylemlerin arkasında hep emperyalizm vardır.
Bütün NATO ülkelerinde 1950’li yıllarda kurulan illegal “Süper NATO” (yaygın olarak bilinen adıyla Kontrgerilla veya namı diğer Gladyo) halka karşı gerçekleştirilen katliamların, faili meçhul cinayetlerin vb. arkasındaki kuvvet oldu.
Süper NATO bütün bu dönem boyunca Ortaçağ’ın karanlık güçleri ile ittifak halinde oldu. Atatürkçülere, yurtseverlere ve tüm anti emperyalist güçlere karşı bu kuvvetler kolkola oldular.
Onun için Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da, Danıştay cinayetinde ve Ergenekon tertibinde hep aynı kuvvetler bulunuyor.
Saldırganlar aynıdır. Saldırıya uğrayanlar da aynı.
Tayip Erdoğan bu saflaşmada saldıranların yanında bulunuyor.