İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Hasan Basri Özbey, Sakarya Karasu Haber gazetesinde Yakup Altıntaş imzasıyla yayımlanan yazıyla ilgili olarak anılan gazeteye bir düzeltme gönderdi. Özbey'in açıklaması şöyle:
Sayın Yakup Altıntaş,
Karasu Haber Gazetesi
Karasu Haber gazetesinde 27 Nisan 2010 günü yayımlanan “Olaylar, Amaçlar” başlıklı yazınızı okuduk. Yazınızda yer alan “Türk Milleti, kendine has değerleriyle var olan, adaleti, hakkı savunan mazlumdan yana bir millettir.” sözlerine katılmamak olanaksız. Ancak ne yazık ki, yazınızda Milletimizin temel değerlerinden olan “adalet ve hakkı savunmak”, “mazlumdan yana olmak” hasletlerine uymayan, gerçeğe aykırı bilgiler ve haksız ifadelere yer verilmesini hayret ve üzüntüyle gördük.
Danıştay saldırısı ATATÜRK CUMHURİYETİ’ne yönelmiş hain bir saldırıdır. Danıştay katili Alparslan Arslan, gerek Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerekse Ergenekon davasının görülmekte olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadelerinde; gençliğinde Fethullah Gülen cemaatinin Işıkevlerine devam ettiğini, Nizamı Alem Ocakları’nda bulunduğunu, İslam’a hakaret ettiğini düşündüğü karikatürün yayımlaması nedeniyle Cumhuriyet gazetesine bomba attığını, Danıştay saldırısını ise türbana yasak kararı verilmesi nedeniyle yaptığını açıkça söylemiştir. Yine Alparslan Arslan’ın, Salih Kunter isimli bir sözle şeyhin müridi olduğu, Fethullah Gülen’in yeğeni Av. Kemalettin Gülen’le Danıştay saldırısı öncesinde yoğun temas içinde olduğu da kendi beyanlarıyla sabittir. Danıştay saldırısını Vakit gazetesinin o değerli yüksek yargıçlarımızın fotoğraflarını “İşte o hâkimler” diyerek yayımlamasının tahrik ettiği de kesinleşmiştir. Danıştay’a saldırı günü Arslan’ın aracında bu gazete kesiğinin yer aldığı da kesin olarak ortadadır.
Bunlar tartışmasız maddi vakıalardır. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde çözülmüş ve Danıştay katilleri hak ettikleri cezaları almışlardır. Ancak Türk Milletine, Türk Ordusuna ve milli güçlere karşı Amerika tarafından planlanan ve F Tipi Gladyo tarafından uygulanan Ergenekon tertibinde kullanılmak üzere Ergenekon davasına yamanmak istenmiştir.
Bu yamama girişimi aynı zamanda Danıştay sanıklarını kurtarma operasyonudur.
Mahkum olmuş katiller, yeniden sanık haline getirilerek, CMK’daki tutukluluğa ilişkin hükümlerinden yararlanıp serbest kalma imkanı sunulmuştur. Nitekim bir sanık tahliye olmuştur.
Yargılama sürecinde Danıştay saldırısının, iddia edilen Ergenekon örgütü ile ilgisinin bulunmadığı kesin olarak ortaya çıkmıştır. Danıştay saldırısını, Ergenekon davasına yamama tertibini, yeğenini pazarlamaktan, kız kardeşini öldürmeye kadar onlarca sabıkası bulunan Osman Yıldırım’ın yalan ve iftiralarla dolu gizli tanıklığı da kurtaramamıştır.
Şimdi çöplüklerden yeni sözde “deliller” üretilerek tertip sürdürülmek istenmektedir. Şapkadan çıkan son tavşan, güvenlik kamera kayıtlarının silindiği uydurmasıdır. Saldırıdan günler önce, binada kesintisiz güç kaynağı cihazının bulunmaması nedeniyle güvenlik kamerasının kayıt yapmadığı, silindiği ancak kurtarıldığı iddia edilen kayıtların, Danıştay’a ait olmayıp İstanbul Modern Müzesine ait olduğu anlaşılmıştır.
Belirttiğimiz gibi bunlar Mahkeme dosyalarında yer alan maddi gerçeklerdir. Bir gerçek daha vardır ki; ne Ergenekon davasında ne de bir başka davada İşçi Partisi ve Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek, hakkında suçlama yöneltilmemiştir. Yöneltilmesi de imkansızdır!
Danıştay saldırısıyla ilgimizin bulunmadığını söylemek bile bizim için zuldür. Danıştay’a sıkılan kurşunlar İşçi Partisi’ne ve Sayın Perinçek’e sıkılmıştır. İşçi Partisi ve Sayın Perinçek, Danıştay saldırısının mağdurudur.
Danıştay saldırısına karşı, faillerin ve arkasında güçlerin ortaya çıkarılması için kararlılıkla mücadele eden bir tek İşçi Partisi vardır. İşçi Partisi, Danıştay saldırısının hedefinin Atatürk Cumhuriyeti olduğunu tespit ederek, CİA ve MOSSAD tarafından planlandığını, uygulamasını F Tipi Gladyo’nun üstlendiğini, bu kapsamda emniyet içine yuvalanmış unsurların da roller üstlendiklerini isim isim belgeleriyle ortaya çıkarmıştır. Buna ilişkin belgeleri ekte gönderiyoruz.
Danıştay saldırısını planlayan kuvvet ile Ergenekon tertibiyle, Sayın Doğu Perinçek’i, Türk Ordusunun kahraman subaylarını, rektörlerimizi, aydınlarımızı yalan ve iftiralarla Silivri’de tutsak eden kuvvet aynıdır. Tıpkı 1 Mayıs 1977, Maraş, Sivas katilamlarını, Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy cinayetlerini planlayan ve uygulatan kuvvet gibi. Bu kuvvet Amerikan emperyalizmidir. CIA’dır ve onların maşası Gladyo’dur.
Okuyucularınızın doğru bilgilenmesi için açıklamamızın aynen yayımlanmasını rica ederiz.
Saygılarımızla.
Av. Hasan Basri Özbey
İşçi Partisi Genel Sekreteri