Cumhuriyet için birlik iradesi

“Atatürk’te birleşenler, Millete çağrıda bulunuyor”

Tarih:

Cumhuriyet için çağrımızdır. Siyasetin kısır çekişmelerinde rol kapma yarışı içinde olanları uyarıyoruz.  Vicdanlara ve akıllara sesleniyoruz. Davetimiz, şimdi hangi partinin çatısı altında olursa olsun, hangi etnik kökenden, hangi mezhep ve inançtan olursa olsun, çocuklarımıza karşı sorumluluğu yüreğini titreten tüm Türk vatandaşlarınadır.

 

İçinde bulunduğumuz durumun özeti şudur: Yeni dünya düzeni kurulamadan battı. Dünyada uluslararası dengeler yeniden belirleniyor. Atlantik’te ABD-AB arasında ikili yatırım ve ticaret ortaklıkları için müzakereler yürütülürken, Latin Amerika’da, Pasifik’te, Avrasya’da ayrı ayrı güç-iktidar blokları kurulmaya çalışılıyor. Bu sancılı süreci çok iyi kavramak ve geleceğe hazırlanmak zorundayız.

 

Mevcut siyaset, “Yeni Türkiye” adı verilen bir yıkım projesi çizgisinde ilerlemektedir. Bu proje, Türkiye’nin bölünmesi ve yurttaşların ekonomik, sosyal, siyasal hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılması projesidir. Türkiye’de bir yanımızda bölücülük, bir yanımızda Cumhuriyet’le hesaplaşma histerisi boy verdi. Halkımız bir yandan etnik  köken, bir yandan mezhep ve inanç farklılıkları üzerine yapılan siyasetle, her geçen gün birbirine yabancı kılınmaya çalışılıyor. Etnik bölücülükle her boydan gericilik, müzakere masalarında kaderimizi karartma anlaşmaları yapıyor. Müzakereciler, emperyalizmin soykırım yalanlarına karşı durmak bir yana, ülkemizi bunlara boyun eğmeye sürüklüyorlar.

 

ÇIKIŞ YOLU BELLİ

Yurttaşlık haklarımız, en başta laik hukuk devleti ve sosyal devlet ortadan kaldırılarak gasp ediliyor.

Yargı siyasallaştırıldı. Hak arama düzeni siyasal iktidarın keyfine bağlandı. Paralı ve kutsal din değerlerine de zarar veren gayri milli eğitim, el ele vermiş hız kesmeden yaygınlaştırılıyor. Doğal kaynaklarımızın yağması, madenlerde ve inşaatlarda işçi kıyımlarıyla birleşti. Gelir dağılımı adaletsizliği ve eşitsizlikler, yolsuzlukla bütünleşmiş yoksulluk, toplumda güven uçurumları yarattı.

Bu, kötü bir gidiştir. Durdurulması ve sona erdirilmesi bizim ellerimizdedir.

Çıkış yolu bellidir.  Mustafa Kemal Atatürk’ün temellerini bilim ve aklın ışığında attığı Cumhuriyet, temel dayanağımızdır. Bu temelden aldığımız güçle kaderimize el koymak zorundayız. Ülkemizin ellerimizin arasından kayıp gitmesine izin veremeyiz. “Yeni Türkiye” projesine karşı “Yeniden Cumhuriyet” yürüyüşümüzü başlatmalıyız.

 

BİR ARAYA GELDİK

Üçüncü bir dünya savaşına muhatap da, ortak da olmak istemiyoruz. “Yurtta barış dünyada barış” ilkesine sımsıkı sarılmalıyız. Bir insanlık suçuna dönüşmüş sömürgeciliğin hiçbir türüne daha  fazla katlanamayız. Tüm mazlum dünya halklarıyla birlikte, uluslararası adil bir ilişkiler düzeni içinde yaşamalıyız. Toplumumuzu çürüten borç, faiz, rant düzeneğini kırıp, üretim ve adil paylaşım düzenini kurmayı başarmalıyız. Durmadan kaşınan etnik köken ve inanç farklılıklarımızın istismar edilmesine son vermeliyiz. Yurttaşlık hakları temelinde ulusal ve laik birliğimizi onarıp güçlendirmeliyiz.

Türkiye’yi çözülmeye sürükleyen her türlü girişimi, tarih önünde mahkum etmeliyiz. Öyle ki, bir daha hiç kimse, açıktan ya da sinsice böyle bir şeye cesaret edemesin. Türkiye’yi çözülmeye sürükleyen ve bu gidişi önlemek için üstüne düşeni yapmakta acizlik gösteren siyaset dünyasını uyarıyoruz.

Buna hiçbir koşulda onay da, izin de vermeyeceğiz. Ülkemizin halkçı, milliyetçi ve devrimci birikiminden gelen siyasi partilerin, sendikaların, kitle örgütleriyle meslek kuruluşlarının mensuplarını, aynı duyarlılıkları paylaştığımız tüm yurttaşlarımızı, bizlerle birlikte mücadeleye etmeye, Cumhuriyet’i yeniden kurmaya davet ediyoruz. “Cumhuriyet” için bir araya geldik. Büyük birlik ve dayanışmayı gerçekleştirmek için mücadele edeceğiz.