Şemdinli'den başladılar; Diyarbakır'da Türkiye'nin kepenklerini kırdılar; Danıştay'da yargının, ODTÜ'de üniversitelerin.
Dizi devam ediyor. Ertuğrul Özkök'ün yazdığına göre, "en derin komplo daha sırada" imiş.
Operasyonun arkasındaki gücün ABD olduğu apaçıktır. MOSSAD, bölgemizde hep iş ortağıdır ve bu tür operasyonlara İsrail devletinin çıkarlarını da katar.
AT DEĞİŞTİRME OPERASYONU
ABD'nin at değiştirme kararı verdiği gözüküyor. Bu saptamaya itiraz eden yazılara rastladım. Deniyor ki, ABD Tayip Erdoğan'lardan vazgeçmiş değildir. Bütün bunlar, Tayip Erdoğan'lara daha ağır yükler vurmanın hazırlıkları olarak tanımlanıyor.
TÜSİAD çevrelerine Ertuğrul Özkök'lere ve genel olarak Aydın Doğan medyasına bakılırsa, ABD politikası yansır. Tayip Erdoğan'ın boynuna ilmik geçirildiği görülüyor.
ABD, Tayyip'lerden vazgeçmek zorunda kalmıştır. Çünkü bu yönetim, artık ne Ordu'ya, ne yargıya, ne de üniversitelere hükmedebiliyor. Hükmedemeyen hükümet, hele İran'la cepheleşmeler döneminde hiç kimse için hükümet değildir.
TERTİBİN HEDEFLERİ
ABD açısından bu at değiştirme döneminde, iki kurum hedef tahtasındadır: Türk Silahlı Kuvvetleri hizaya getirilmelidir. İşçi Partisi ise bastırılmalıdır.
Tertipler o kadar geri zekâların yapımı ki, amacı ortaya koymak için araştırma ve incelemeye bile gerek kalmıyor. Soruşturma dosyaları, mizah tarihine geçecektir. Geçen hafta Fikret Otyam ağabeyin yazısını okuyanlardan, kasıklarını tedavi ettirenler oldu.
Sorguda İşçi Partisi ve Doğu Perinçek bağlantısı imal etmek için gösterilen gayretler, artık tutanaklara da geçmiştir. Sorguda Alparslan Arslan'a ısrarla "Suikast emrini Doğu Perinçek'ten mi aldın" sorusu yöneltiliyor. "Israrla^sözcüğü, Sayın Saygı Öztürk'ün Hürriyet ve Gözcü'de çıkan haberinde bulunuyor.
Soruşturma görev ve yetkisi, yasalarla belirlenmiş savcılıkların elinden gasp edilirse, böyle olur. Böyle iktidarın böyle soruşturmacıları olur. Yasadışı iktidarların soruşturmacıları da yasadışıdır.
ODTÜ'DE MÜDAHALE ETMEYECEKSİN EMRİNİ VEREN MAKAM KİM
Geçiyoruz ODTÜ'ye, orada da bir kamu faciası yaşandı. Türkiye, yeni bir Danıştay tertibinden kurtarılmıştır. Öncü Gençlik üyeleri ve Atatürkçü gençler, uyanık ve disiplinli davranışlarıyla suçu önlediler. Yüzlerine sol maskesi takılan Alparslan Arslan'lar yarım dakikada amfiden ve üç dakikada binadan çıkardılar.
Jandarma araya girince, salondan sopalarını ve kimliklerini bırakarak kaçan bu kahramanlar cesaret bulmuşlardır. Çünkü jandarma tam üç saat, orada onların binaya taş atma eylemlerinin güvenliğini sağlamıştır. Amaç ne olursa olsun, yapılan budur.
Kamu güvenliğini sağlamakla görevli olanların, suçu seyretme yetkisi var mıdır? Jandarma Alay Komutanı, "Bana müdahale emri verilmiyor" diyor. Bir güvenlik amiri, iki adım, evet iki adım önünde taşlar atılırken, sopalar sallanırken, cana ve mala tecavüz edilirken, emir ve yetki istemez. Suçu önlemek onun görevidir. Suçluyu yakalamak, onun görevidir. Suçüstü durumu vardır.
Müdahale etmeyeceksiniz diye emir veren makam kimdir? Jandarma Ankara Valilik makamından emir alır. Emir, hangi kamu yöneticisinden gelmiştir, ona emreden kimdir? Bunların açığa çıkarılması, tertibin açığa çıkarılmasıdır.
Üniversite de, zavallı duruma düşürülmüştür. Aciz ve kurumu savunma kararlılığından yoksunluk, bugün kamu yönetiminin neredeyse genel hastalığıdır. Hukuk, otorite, disiplin, bütün bunlar liberalizmin mabetlerinde kurban edilmektedir. ODTÜ yönetimi o korku tapınağının dışına çıkma iradesi gösteremiyorsa, istisna olmak istemiyor demektir.
MİT MÜSTEŞARLIĞI NOTER GÖREVİ YAPIYORSA
Ancak Danıştay tertibinde, MİT bağlantılarını bütün çıplaklığı ve kanıtlarıyla ortaya koymuş bulunuyoruz.
Boynuna "Kilit adam" fermanı asılan Muzaffer Tekin'i teslim olmamaya ikna eden ve onu kuşatıp denetim altına alan Ertaç Giray, M. Zekeriya Öztürk ve İsmail Paker'in üçünün de MİT bağlantılı olması, bir rastlantı mıdır? Ertaç Giray ile Gonca Bahar ilişkisi, araştırmayı MOSSAD ve Bulgaristan'daki CIA-MOSSAD eğitimine götürür.
MİT, Zekeriya Öztürk'e kendi bünyesinde, İstanbul MİT Bölge Başkanlığı'nda hangi eğitimin verildiğini ve üç buçuk saat hangi bantların doldurulduğunu araştırmayacak mıdır?
MİT Müsteşarı için, "noterdir o" değerlendirmeleri duyuyoruz. Noterlik gerçekten seçkin ve saygın bir meslektir. Ama MİT Müsteşarlarının noter olması, yasada kendilerine verilmeyen başka görevler yaptıkları anlamına gelir. O zaman, MİT'in tertibin içindeki üçlü ile bağlantılarını hangi makam araştıracaktır?
EMNİYET GENEL MÜDÜRÜ VE EMNİYET İSTİHBARAT DAİRE BAŞKANI
GÖREVDEN NASIL ALINCAK
MİT bağlantılı elamanlar, Fethullah sicilli Emniyet istihbaratçıları, ABD tezgâhlarında el ele vermişler, Cumhuriyet'e karşı büyük suçu işliyorlar.
Peki bunlara kumanda eden zincir nerelere uzanmaktadır?
Emniyet Genel Müdürü, daha soruşturmanın ilk günlerinde, suç örgütünü bütünüyle ortaya çıkarttıklarını söyledi. Bu açıklama, yaşanan fiyaskodan sonra tertibi onaylamaktan başka bir anlam taşımıyor.
Tertibin aydınlatılması için, öncelikle Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner'in ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Fethullah sicilli Ramazan Akyürek'in istifa etmeleri veya görevlerinden alınmaları gerekiyor.
CUMHURİYET MAKAMI ARANIYOR
Onları görevden alacak Cumhuriyet makamı nerede?
Şu an kamu makamları, Tayip Erdoğan'ı kurtarma tertipleriyle iştigal ediyorlar.
Bugün hükümet görevini yapan kurum, İşçi Partisi'dir. Bismil'de ve Çat'ta, Türkiye'nin bütünlüğü görevini yapıyor. Lozan'da ve Berlin'de Cumhuriyet'in Dışişleri Bakanlığı görevlerini yaptı. Şemdinli, Diyarbakır, Danıştay, ODTÜ ve Atabey'ler sürecinde de Cumhuriyet'in güvenlik görevini yerine getiriyor.
İşçi Partisi, Cumhuriyet iktidarının görevlerini yaparak, Cumhuriyet iktidarını inşa ediyor.
Bütün iktidarlar böyle kurulmuştur