Cumhuriyet Devrimi Şehidi Yüksek Yargıç Özbilgin anıldı:İşçi Partisi Genel Başkan Yard. Av. Mehmet Cengiz:Danıştay’a sıkılan kurşunlar, Atatürk Cumhuriyeti'ne sıkılmıştır!

17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilen Danıştay saldırısıyla ilgili olarak anma toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Avukat Zeynep Küçük, akan kanın yerde kalmaması için mücadele ettiğini söyledi.
Danıştay saldırısıyla ilgili olarak Ankara Barosu ABEM...

Tarih:

17 Mayıs 2006 tarihinde gerçekleştirilen Danıştay saldırısıyla ilgili olarak anma toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Avukat Zeynep Küçük, akan kanın yerde kalmaması için mücadele ettiğini söyledi.
Danıştay saldırısıyla ilgili olarak Ankara Barosu ABEM konferans salonunda, "7. Yıl dönümünde Danıştay Saldırısı, Cumhuriyet Devrimi Şehidi Yüksek Yargıç Mustafa Yücel Özbilgin Anma Toplantısı" yapıldı.
(E) Tuğgeneral Veli Küçük'ün kızı avukat Zeynep Küçük'ün konuşmacı olarak katıldığı toplantıya İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcıları ve yöneticileri, ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, Türk Hukuk Kurumu eski Başkanı Tuncay Almedaroğlu, (E) Tümgeneral Osman Özbek,TGB'liler ve Ankara Barosu temsilcileri katıldı. Toplantıda konuşan Zeynep Küçük, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar ve Danıştay saldırısının Ergenekon Davası ile nasıl ilişkilendirilmek istendiğini açıkladı.

Verilmiş sözler var
Meslektaşının kanının yerde kalmamasını istediğini bildiren Küçük, "Cübbe giyen birisi bu tabloyu görmesine rağmen nasıl bu kanı yerde bırakır bilemiyorum" diye konuştu. Cinayeti işleyen kişiler için verilmiş sözler olduğunu vurgulayan Küçük, "Bu kişileri aklamak zorundalar. Çünkü karşılıklı olarak verilen sözler var. Bu dava algılar üzerinden yürütülen bir davadır. Bu dava karşımıza her çıktığında medyada 2 fotoğraf gösteriliyor. Muzaffer Tekin'in Veli Küçük'ün elini öpmesi Tekin'in çok daha önce Veli Küçük'ün elini öpmek istemesiyle ilgili bir olay. Alparslan Aslan'ın da Veli Küçük'le çekilmiş bir fotoğrafı yoktur. Bu fotoğraflar cinayetin olduğu gün basına servis edilmiştir" ifadelerini kullandı.

Danıştay saldırısının hesabını soracağız
Toplantının ardından saldırının yapıldığı binanın önüne gelen vatandaşlar burada bir anma töreni düzenledi. 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından konuşan İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen yargının kendi üzerinden Türkiye'ye yapılan bu saldırının hesabını soramadığını belirtti. Gladyonun bu büyük suçunun, Okyanus ötesinden düzenlenen Ergenekon tertibi kapsamında yurtseverlerin üstüne yıkma çabasında olduğunu vurgulayan Cengiz şunları söyledi:

Menfur Danıştay saldırısının 7. yılındayız. 17 Mayıs 2006’da Danıştay’a sıkılan kurşunlar, şehit olan Mustafa Yücel Özbilgin ve yaralanan diğer yargıçlarımızın şahsında Cumhuriyet’e sıkılmıştır.
Bugün burada, saygın hukuk kuruluşlarının değerli yöneticileri ve halkımızın katılımıyla, bu saldırının kimler tarafından, ne amaçla, nasıl gerçekleştirildiğini belge ve kanıtlara dayalı olarak anlatmaya çalıştık.
Üzerinden 7 yıl geçtiği halde Yargı, kendi üzerinden Türkiye’ye yapılan bu saldırının hesabını maalesef soramamıştır.
Gladyo, bu büyük suçunu, Okyanus ötesinden düzenlenen Ergenekon tertibi kapsamında, yurtsever güçlerin üstüne yıkma çabasındadır. Maalesef, yargı da buna alet edilmektedir.
Hatırlanacaktır, olaydan hemen sonra, Danıştay soruşturmasıyla “bizzat ilgilendiğini” söyleyen Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Emniyetle görüştükten sonra “birtakım sürprizlere hazırlıklı olun” diye açıklama yapmıştı. Bu bir itiraftı. “Sürprizler” imal ediliyordu.
Daha cinayetten altı saat sonra, ABD Büyükelçisi, emekli bir büyükelçimize, “ulusalcıların” hedef alınacağını açıkça belirtmişti.
Tayyip Erdoğan, olaydan iki gün sonra, 19 Mayıs 2006 günü Ankara’da MİT Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve “Fethullahçı” olduğu sicilinde yazılı olan Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ile yaptığı toplantıda “ulusalcıların” üzerine gidilmesi talimatını vermişti.
Ancak, bu çabalar sonuç vermedi. Açılan dava, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, saptanan faillerin mahkûm edilmeleriyle sonuçlandı. Ama tertipçiler kararlıydı. Sonuçlanan dava, düzenlenen tertiple Silivri’ye taşındı, “Ergenekon Davası” ile birleştirildi.
“Ergenekon Davası” kapsamında ikisi gizli olmak üzere 30’u aşkın tanık dinlendi, onlarca yazışma yapıldı, ancak olayın iddia edilen “Ergenekon” yapılanması ile en küçük bir ilgisi tespit edilemedi.
Olay yerinde yakalanan sanık Alparslan Arslan, saldırıyı Danıştay 2. Dairesi’nin türban hakkında aldığı kararlara tepki olarak gerçekleştirdiklerini itiraf ettiği halde; olayı karartma ve saptırma girişimi, kendisi hem sanık, hem tanık, hem de “gizli tanık” olan Osman Yıldırım’ın tutarsızlığı ayyuka çıkan beyanlarıyla sürdürülmeye çalışılıyor.
Biz, laik Cumhuriyeti savunan milli güçler, Cumhuriyet Devrimimizin şehidi Mustafa Yücel Özbilgin’i saygıyla anıyor ve O’na söz veriyoruz:
Tertibe karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz!
Danıştay saldırısının hesabını soracağız!