Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen, Vatan Partisi'nin başlattığı "Türkiye üretsin, Türk Milleti Kazansın" kampanyasını ve Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendirdi. Dikmen, Türkiye'nin uzun zamandır hem siyasi ve askeri anlamda hem de ekonomik anlamda bağımsızlığını dış güçlere teslim ettiğini dile getirdi.
CRI TÜRK'te Kâmil Erdoğdu'nun hazırlayıp sunduğu Manşet programında Cem Dikmen şöyle konuştu; " Türkiye yaklaşık 30 yıldır daha tüketime dayalı bir yönetim sistemi ile yönetiliyor. Türkiye artık üretmeden, sadece tüketim odaklı. Dışa açılalım derken, her şey dışarıdan ithal edilir hale geldi. ABD ile ciddi bir ters yüz olma durumu söz konusu olduğunda, ekonomik anlamda da Türkiye dar bir boğazın içine sokulmaya çalışıldı. "Türkiye üretsin, Türk Milleti Kazansın" kampanyamız bu sürece çare bulabilmek amacıyla yapılıyor. İktidar partisi 'kriz yok' diyor ancak 'kriz yok' diyerek krizi bitiremezsiniz. Tek bir çözüm var, Türkiye her alanda üretime geçmeli. Özellikle iletişim, gıda sektörü, milli savunma gibi çok kilit alanlar dışarıya teslim edilmiş. Bu devlet aklıyla açıklanabilecek bir şey değildir. Şimdi önümüzde belki uzun yıllar boyunca acı çekeceğimiz ama sonunda Türkiye'nin artık özellikle ekonomik problemlerini çözecek bir süreç var. Mesela Zonguldak'ın altı kömür dolu ama dışarıdan ithal etmek önceden daha ucuza geldiği için tercih ettik ve bunun sonucunda da hem işçimiz işsiz kaldı hem de dolar kurundan etkilenen bir kömür piyasası oluştu. Zaten tarım ürünlerinin çoğunda da benzer durumlar söz konusu. Şimdi bunları yeniden hatırlama ve çiftçimizi üretmeye sevk etme zamanıdır. Burada bizim esas uyardığımız yer hükümet çünkü hükümet teşviki olmadan ne sanayide ne de tarımda şu anda üretim yapabilmek mümkün değil. Her şey zaten ithal ediliyor ve ithal edilen malzeme, bizim yerli üreticimizden teşvik almadığı için daha ucuza geliyor. Bu durumda üreticimiz elini taşın altına koyarak bir şey üretemiyor. Devlet teşvikine ihtiyaç var ve kampanyayı hükümete bir uyarı niteliğinde yapıyoruz".
"ABD'NİN SURİYE'DEN ÇEKİLMESİ YETMEZ, TÜRKİYE'DEKİ ÜSLERDEN DE DEFETME ZAMANI GELDİ"
ABD'nin Suriye'den çekileceğini ilân etmesi hakkında Cem Dikmen şu ifadeleri kullandı; "ABD kaybettiği için çekiliyor ve bunu cesaretle saptamak lazım. Trump, seçim arifesinde Suriye'den çekileceklerini söyleyerek seçimi kazanmıştı. Başaramadılar ve Suriye'de kaybettiklerinin farkındaydılar. Fırat Kalkanı yapıldı ve ABD'nin piyonları temizlenerek çıkılıyor. Bu temizlik harekâtı Fırat'ın doğusuna da kayacak. Milletimiz ABD'yi gözünde fazla büyütmesin, biz yüz yıl önce de İngiliz emperyalizmini bu topraklarda yenmiş bir milletiz. Önümüzdeki Suriye ile birlikte el ele yönetmemiz gereken bir süreç var ve ABD'nin sadece Suriye'den çekilmesi yetmez, Türkiye'deki üslerden de defetme zamanı gelmiştir".
"HDP KAPATILMALI"
Dikmen, Vatan Partisi'nin HDP'nin kapatılması gerektiği şeklindeki tutumunu şu sözleriyle açıkladı; "Demokrasilerde bomba atmanın ve insanları öldürmenin özgürlüğü olur mu? Özgürlük tanımı; başkalarının özgürlüğünü sınırlandıran noktada özgürlük biter. Dolayısıyla HDP'nin bir faaliyet yürütmesi, bir özgürlük tanımı değildir. HDP, PKK'nın siyasi koludur ve kendileri de çeşitli zamanlarda bunu dile getirmiştir. Ankara Kızılay'da ya da Beşiktaş'taki İnönü Stadyumu'nun önünde polislerimizi katleden bombaları atan terör örgütü PKK'dır PKK'nın siyasi kolu da HDP'dir, bu kadar basit. Bu gerekçelerle, terör faaliyetinin içinde yer alan HDP'nin kapatılması gerektiğini düşünüyoruz. HDP ile ittifak yapmak, Türkiye'ye ihanet etmek demektir"
"UYGUR TÜRKLER'İ KIŞKIRTMASININ ARKASINDA ABD VAR"
Karar Gazetesi, Akit Gazetesi ve siyasette de İYİ Parti üzerinden yürütülen kampanyaya göre Uygurlar'a karşı uygulanan Çin zulmü ve kamplardan bahsediliyor. Cem Dikmen, ABD'nin Suriye'den çekilirken bölgede bir birlik oluşmasını engellemek amacıyla ortaya attığı Uygur Türkleri zulüm görüyor yalanından faydalandığının altını çizdi. Dikmen sözlerini şöyle sürdürdü; "Cumhurbaşkanının iki kez Doğu Türkistan İslami hareketi ile ilgili yaptığı olumsuz açıklamalara rağmen, Uşak Valisi Seyid Tümtürk'ü kabul etmiş. HDP, İYİ Parti, CHP ve Büyük Birlik Partisi'nden oluşan dörtlü cephe, el birliğiyle Ak Parti'yi ve MHP ile Ak Partiyi sıkıştırarak, Uygur Türkler'i kışkırtması ile beraber Çin düşmanlığı pazarlamaya çalışıyor. Bunun arkasında çok net bir şekilde ABD oyunu var ve Türk Çin Dostluğu'na karşı bir hareket olarak yapılıyor çünkü Asya yükseliyor, bölge ülkeleri de birleşerek nihai bir zafere doğru yürüyor".