CCBE, ÖZBEY İÇİN ABDULLAH GÜL’E BAŞVURDU:Avukatların Misilleme Korkusu Olmaksızın ve Yasaksız Bir Şekilde Görevlerini Yapmaları Sağlanmalıdır!

• CCBE, Avukat Özbey’in İstanbul’da 13. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesince, önce 16 duruşmaya katılması, ardından dava sonuna kadar duruşmalara katılmasının yasaklanması konusunda Ankara Barosu tarafından bilgilendirilmiştir.
• CCBE, Özbey’e uygulanan yasaktan v...

Tarih:

• CCBE, Avukat Özbey’in İstanbul’da 13. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesince, önce 16 duruşmaya katılması, ardından dava sonuna kadar duruşmalara katılmasının yasaklanması konusunda Ankara Barosu tarafından bilgilendirilmiştir.
• CCBE, Özbey’e uygulanan yasaktan ve Türkiye’de ki avukatlık mesleğini kontrol eden ve sınırlandıran, daha büyük bir mücadelenin parçası olan duruşmalardaki savunma avukatına karşı özel yetkili mahkemelerin gösterdiği tutumdan endişe duymaktadır.
• CCBE, Özbey’e karşı uygulanan yaptırımın acilen ve koşulsuz olarak düzeltilmesi için etkili adımlar atılmasını ısrarla tavsiye eder.

Ankara Barosu Yönetim Kurulu, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Hasan Basri Özbey'in Ergenekon Mahkemesi tarafından dava sonuna kadar duruşmalardan yasaklanmasına tepki göstermiş ve konuyu HSYK, TBMM İnsan Hakları Komisyonu ile CCBE’nin de aralarında bulunduğu uluslararası hukuk kuruluşları ve AİHM’nin gündemine taşımıştı.

Ankara Barosu’nun başvurusuna Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi'nden (CCBE) yanıt geldi. Yanıtta, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de mektup yazıldığı ve uygulamanın durdurulmasının istendiği belirtildi.

Ankara Barosu başvurusunda şu hususları belirtmişti;

“Savunma avukatını davanın sonuna kadar duruşmalardan yasaklayan İstanbul Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesi yargının üç kurucu unsurundan biri olan savunmayı yok etmeye teşebbüs etmek suretiyle kendini inkâr etmiştir. Avukat Hasan Basri Özbey İstanbul Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemesi’nce dava sonuna kadar duruşmalardan yasaklanmıştır. Avukat Özbey’in daha önce de 16 celse duruşmalardan yasaklandığı, müvekkilli Doğu Perinçek ise aynı şekilde 16 celse duruşmalardan yasaklandığı, Özel Görevli Mahkeme’nin savunma hakkını bir tehdit olarak gördüğünü göstermek açısından burada hatırlatılmalıdır.

Özel Görevli Mahkemeler savunma hakkını sistemli bir şekilde yok etmektedir. Örneğin; onbinlerce sayfadan oluşan iddianamelerde, yıllarca süren tutukluluklara karşı yapılan savunmalar haftada bir ve 15 dakika ile sınırlanmış, duruşma salonunda avukatların aralarındaki konuşmaları dinlemek ve kaydetmek üzere tavandan mikrofonlar bile sarkıtılmıştır.

Savunma hakkının yok edildiği bir yerde haktan, hukuk devletinden, kişi güvenliğinden, bağımsız ve tarafsız yargıdan kısacası özgürlük ve demokrasiden bahsedilemez.

Özel Görevli Mahkemelerde sanıklar birey değildir; peşinen suçlu kabul edilen, usulen yargılanan, gerekçesiz olarak yıllarca tek kişilik hücrelerde tecrit edilen objelere dönüştürülmüştür.”

CCBE’NİN GÜL’E MEKTUBU
CCBE’nin Cumhurbaşkanı Gül’e 16 Nisan 2012 tarihinde gönderdiği mektup şöyle;

16 Nisan 2012,Brüksel
Sayın Cumhurbaşkanı
Dr. Abdullah Gül
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
Çankaya Ankara Türkiye

Konu: Sayın Hasan Basri Özbey Davası ile ilgili

Sayın Ekselansları,

Size, Avrupa Birliğinin üye ülkelerinin ve Avrupa Ekonomik Alanı aracılığıyla, 1 milyondan fazla Avrupalı avukatı temsil eden Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi (CCBE) adına yazıyorum. CCBE, AB barolarından üyelere ek olarak 11 Avrupa ülkesinin barolarından da gözlemci temsilcilere sahiptir.

CCBE, İnsan Hakları Komitesinin aracılığıyla, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne saygıya büyük önem vermektedir. CCBE dünyadaki insan hakları savunucularının durumlarıyla da bilhassa ilgilenmektedir.

CCBE, İstanbul’da görülen davanın duruşmalarına katılması yasaklanmış olan avukat Sayın Hasan Basri Özbey’in durumuyla da ilgilenmektedir.

CCBE, Ankara Barosu üyesi olan Sayın Özbey’in, İstanbul’da 13. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerince önce 16 duruşmaya katılması, ardından dava sonuna kadar duruşma katılmasının yasaklanması konusunda Ankara Barosu tarafından 3 Ekim 2011 tarihinde bilgilendirildi.

CCBE, savunma sürelerinin 15 dakikayla sınırlandırarak ve mahkeme salonundaki avukatlar arasındaki konuşmaları kaydederek savunma avukatını güç durumda bırakan Türkiye’de ki özel yetkili mahkemelerin tutumuyla ilgili de bilgilendirildi.
CCBE, Sayın Özbey’e uygulanan yasaktan ve Türkiye’de ki avukatlık mesleğini kontrol eden ve sınırlandıran, daha büyük bir mücadelenin parçası olan duruşmalardaki savunma avukatına karşı özel yetkili mahkemelerin gösterdiği tutumdan endişe duymaktadır. Bu durum özellikle endişe vericidir çünkü sanığı bağımsız olmayan yasal bir temsilciye bırakmakta ve dava vekilleri arasında muhalif sesleri susturan yöntemlerden biri olan hukuki bir rahatsızlığı desteklemektedir.
CCBE, hukukun üstünlüğünü ve yargının bağımsızlığının güvenceye almak, avukatların mesleki görevlerinde yetkin ve engelsiz bir şekilde icra etmelerine olanak sağlamak için savunma hakkının gerekliliğine inanır.

Bu bağlamda, CCBE aşağıda belirttiğimiz Avukatların Rolüne ilişkin Birleşmiş Milletler Temel İlkelerinin Maddelerine(1990) dikkatinizi çekmek istemektedir.

16. Madde’de belirtilir ki:
Hükümetler avukatların a) hiç bir baskı, engelleme, taciz veya yolsuz bir müdahaleyle karşılaşmadan her türlü mesleki faaliyeti yerine getirmelerini; b) yurt içinde ve yurt dışında serbestçe seyahat etmelerini ve müvekkilleriyle görüşebilmelerini ve c) kabul görmüş mesleki ahlak kurallarına, görevlerine, standartlarına uygun faaliyette bulundukları için kovuşturma veya idari, ekonomik veya başka tür yaptırımla sıkıntı çekmemelerini veya tehditle karşılaşmamalarını sağlar.

Dahası, Madde 23’ de belirtilir ki:
Avukatlar, diğer vatandaşlar gibi ifade, inanç, örgütlenme ve toplanma özgürlüğüne sahiptir.

Avukatlar özellikle, hukukla, adalet sistemiyle ve insan haklarının geliştirilmesi ve korunması ile ilgili konularda kamusal tartışmalara katılma ve yasal faaliyetleri veya yasal bir örgüte mensup olmaları nedeniyle mesleki kısıtlamalara maruz kalmaksızın, yerel, ulusal veya uluslararası örgütler kurma veya bunlara mensup olma ve bunların toplantılarına katılma hakkına sahiptir. Avukatlar bu hakları kullanırlarken, her zaman hukuka ve hukuk mesleğinin kabul görmüş standartlarına ve mesleki ahlak kurallarına uygun davranırlar.

Yukarıda belirtilenlerin ışığında Sayın Özbey’e karşı uygulanan yaptırımın acilen ve koşulsuz olarak düzeltilmesi için etkili adımlar atılmasını ısrarla tavsiye eder. CCBE, bağımsızlığın korunması ve yargı idaresinin bütünlüğü için Türkiye’deki avukatlarının misilleme korkusu olmaksızın ve yasaksız bir şekilde mesleki görevlerinin ifasını sağlamak ve mesleki görevlerini ifa eden avukatların itibarını düşüren tüm girişimlerin acilen ve etkili bir şekilde durdurulmasını tavsiye eder.

Saygılarımızla,

Marcella PRUNBAUER-GLASER
CCBE Başkanı



NOT:
Ankara Barosu Yönetim Kurulu Kararı, Baro Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu tarafından anılan kurumlara gönderilen yazılar ve CCBE’nin Ankara Barosu’na cevabı ile Cumhurbaşkanı Gül’e mektubunun Türkçe ve İngilizce metinlerini Ankara Barosu sitesinden temin edebilirsiniz.
http://www.ankarabarosu.org.tr/Detay.aspx?SYF=7062
http://www.ankarabarosu.org.tr/dosyalar/cumhurbaskani.pdf
http://www.ankarabarosu.org.tr/dosyalar/feyzioglu.pdf