İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal eski Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever'in sorgusu tamamlanadı. Sorgunun son bölümünde çapraz sorguya geçilirken İlsever, Savcılara şöyle seslendi: “Burada hukuksuzluk yapıldığını biliyorum. Burada İşçi Partisi’nin yargılandığını biliyorum. İstediğinizi sorun. Korkacak bir şeyim yok!”
“ULUSAL KANAL, HÂKİMİYETİ MİLLİYE GİBİDİR!”
Ergenekon savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Ulusal Kanal’ın finans kaynaklarını sordu. İlsever “Ulusal Kanal bir halk kanalıdır. Kanalımız Tekâlifi Milliye yasasını temel alır. Kurtuluş Savaşı döneminde Hâkimiyeti Milliye gazetesi nasıl ortaya çıktıysa şimdi de Ulusal Kanal odur; Milli kuvvetlerin düşünce üretme merkezidir” dedi. İlsever, Ulusal Kanal’ın iki defa SPK denetiminden geçtiğini ve cevabını veremediği hiç bir şey olmadığını söyledi.
“BELGE DEDİĞİNİZ, İP BAŞKANLIK KURULU KARARIDIR”
Pekgüzel bu kez, İşçi Partisi’nde bulunduğunu iddia ettiği 15 Eylül 2006 tarihli bir toplantı tutanağında Mehmet Cengiz, Veli Küçük, Mete Göknel ve Vural Savaş isminin yer aldığını söyleyerek “Veli Küçük’ün İşçi Partisi’ndeki görevi nedir?” diye sordu.
İlsever’in avukatı Mehmet Cengiz söz alarak savcının bir hata yaptığını belirtti. Cengiz bu belgenin bir toplantı tutanağı değil, İşçi Partisinin Tüzük-Program çalışmalarında oluşturulması düşünülen komisyona çağrılacak kişileri gösteren bir liste olduğunu açıkladı.
Mehmet Cengiz şöyle konuştu: “Devletin yeniden yapılandırılması belgesi İşçi Partisi Başkanlık Kurulu’nun aldığı bir karardır. Buradaki belge ise Başkanlık Kurulu’nun hazırladığı bir belgedir. Bu belgede Milli Hükümet programının hazırlanmasında yer alması düşünülen kişilerin bir listesi oluşturulmuştur. Yani Veli Küçük’ün katıldığı bir toplantı değildir. Üstelik Veli Küçük planlanan toplantıya da katılmamıştır. Bu bir parti program hazırlığıdır. Parti organının kararı partiyi bağlar. Kişisel bir şey değildir. Burada İşçi Partisi’ni mi yargılıyoruz? Bunu yargılamayı mı düşünüyorsunuz. Savcılardan yetkilerini aşmamalarını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın görev alanına tecavüz etmemelerini istiyorum”.
“BENİMLE VE İDDİALARINIZLA İLGİLİ SORULAR SORUN!”
Savcıların Ferit İlsever’e sordukları soruların çoğu, Ulusal Kanal’da yapılan aramalarda bulunan bilgi notlarıyla ilgiliydi. Ferit İlsever bu duruma tepki gösterdi ve şunları söyledi: “Hasta olmama rağmen geldim ve 3 gündür savunma yaptım. Şimdi de sorularınızı yanıtlıyorum. Ancak öyle sorular geliyor ki benimle alakası yok. Bunlar haber notlarından ibaret. Ben Ulusal Kanal’ın Genel Yayın Yönetmeniyim. Bu bilgilerle muhabir arkadaşlarımız ilgilenir, ben değil. Ulusal Kanal’da böyle bilgi notlarının olmasından daha doğal ne olabilir? Bunun adı gazeteciliktir. Rica ediyorum benimle ve iddialarınızla ilgili sorular sorunuz!”
Bu uyarı üzerine Savcı öyle bir soru sordu ki, üstüne roman yazılır!
SAVCI: KONTRGERİLLAYI AİLEMDEN İYİ TANIRIM DEDİNİZ?
Savcı- Savunmanızda “Kontrgerillayı ailemden iyi tanırım” dediniz. Açar mısınız?
İlsever- Kontrgerilla, yani Gladyo, ilk kez karşıma 6-7 Eylül olaylarıyla çıktı. Saldırıya uğrayan Rumları evimizde saklamıştık. Daha sonra 68’de kontrgerillanın işkence hanelerinden geçtim. Kontrgerilla bana saldırmayı bırakmadı. Siyasi hayatım boyunca bana ve içerisinde bulunduğum gruba sürekli saldırdı. 70’lerde kontrgerillayı araştırdım ve bütün önemli isimlerini ortaya çıkardım. Bu yüzden onları ailemden iyi tanırım. 40 yıldır kontrgerilla ile mücadele ediyorum.
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, 13 bölümden oluşan savunmasında, neden yargılandıklarını tek tek başlıklar altında ele aldı. İlsever’in savunmasından kısa bir özet sunuyoruz:
ERMENİ SOYKIRIMI YALANIYLA MÜCADELE ETTİĞİMİZ İÇİN…
Ferit İlsever, davada Ermeni soykırımıyla uluslararası çapta mücadele etmek için kurulan Talat Paşa Komitesi’nin yargılandığını kanıtladı. Zira gözaltına alındığında İlsever’e Emniyet’te sorulan 49 sorudan 17’si, Komite’nin faaliyetleriyle ilgiliydi. Ferit İlsever, savunmasında Emniyet’te sorulan bu sorulardan örnekler okudu.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP), Tayyip Erdoğan Hükümeti’ne verdiği ‘Talat Paşa Komitesi’ni dağıtın!’ talimatını hatırlatan İlsever, “Terör Örgütü bahanesiyle Talât Paşa Komitesi ve İşçi Partisi yargılanmaktadır. Bu İddianame, Avrupa Parlamentosu’nun iddianamesidir” dedi.
“Talât Paşa Komitesi nedir, ne yapmıştır da ‘ortadan kaldırılması’ talimatı verilmektedir?” diye soran İlsever, kuruluşundan başlayarak, Komite’nin yurtiçinde ve yurtdışında yürüttüğü çalışmaları tek tek açıkladı, kazandığı başarıları anlattı. Faaliyetlerin hepsi de kamuoyunun bildiği ve yakından takip ettiği eylemlerdi; Lozan 2005, Berlin 2006, Paris 2006, Kıbrıs 2006, Lozan 2007- Perinçek’in ‘Ermeni soykırımı uluslar arası bir yalandır’ dediği için yargılanması, Almanya’da düzenlenen paneller, soykırım yalanını Ermeni belgeleriyle çürüten kitapların basılması…
İşte Ergenekon iddianamesi, soykırım yalanıyla mücadelede Türkiye’ye önemli mevziler kazandıran bu faaliyetleri suçlama konusu yapıyordu.
CEMİL ÇİÇEK TANIK OLARAK DİNLENSİN!
Ferit İlsever, Eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in tanık olarak dinlenmesini talep etti. İlsever, Komite’nin Genel Sekreteri olarak, Lozan’a, Berlin’e ve Paris’e gitmeden önce Cemil Çiçek’le üç kez görüşmüştü.
Lozan Yargıcının Perinçek hakkında mahkûmiyet kararı verdiği akşam, İsviçre Devlet Televizyonu SF1’de Adalet Bakanı Blocher’le yapılan görüşme yayınlanmıştı. Blocher, Cemil Çiçek ile yeni görüştüğünü, Türkiye Hükümeti’nin mahkûmiyet kararına bir tepkisinin olmayacağını, çünkü Doğu Perinçek’in, Tayyip Erdoğan iktidarının aşırı muhalifi olduğunu” söylemişti.
ULUSAL KANAL’LA MİLLETİ AYDINLATTIĞIMIZ İÇİN…
Emniyet’te sorulan soruların yüzde 36’sı Ulusal Kanal’ın çalışmalarıyla ilgiliydi. İlsever, bu soruları ve yanıtlarını heyetin dikkatine sundu. Tertip kapsamında Ulusal Kanal’ın sadece habercilik faaliyetleri sorgulanmamış, Kanal yöneticileri hakkında da bilgiler istenmişti. Ulusal Kanal’ın, iddianamedeki suçlamalardan herhangi biri ya da benzer suçlamalar nedeniyle ceza almadığını açıklayan İlsever, Kanal’a verilen cezaların bir listesini de mahkemeye sundu. Üstelik listedeki cezaların birçoğu yargı kararlarıyla haksız bulunarak iptal edilmişti.
ÖNCÜ PARTİ OLDUĞUMUZ İÇİN…
Ferit İlsever’e sorulan 46 sorudan 26’sı da İşçi Partisi faaliyetleriyle ilgiliydi. İlsever savunmasında, yine bu sorulardan örnekler okudu ve heyete sordu: “İşçi Partisi’nin Genel Başkan Yardımcısı’nın, Genel Başkan ve Genel Sekreter’le, bütün partilerde görülebilecek, son derece olağan, parti çalışmalarını değerlendirmeleriyle ilgili görüşmeleri soruşturuluyor. Lütfen söyler misiniz; ‘Terör Örgütü’ bu konuşmaların neresinde?”
İşçi Partisi’nin ‘öncü’ niteliğinin hedef alındığını belirten İlsever, Parti tüzük ve programından alıntılar yaparak Parti’nin ‘öncü’ niteliğini, ‘açıklığını’, ‘disiplinini’ ve ‘demokratik merkeziyetçiliğini’ anlattı.
İlsever, Doğu Perinçek’in İP’nin 2006’da yapılan 7. kongresinde sunduğu rapora da
dikkat çekti: “Türkiye gittikçe artan bir istikrarsızlık ve çalkantı dönemine girmiştir.
“Bu koşullarda öncü karakterde, fedai karakterde olmayan bir partinin yapabileceği bir iş yoktur. Tüzük ve programımız, Partimizin öncü karakterini daha da sağlamlaştırmakta ve güvence altına almaktadır.”
İlsever, şöyle devam etti: “Türkiye’yi parçalama senaryoları hazırlayan ABD, Ergenekon tertibiyle, burada örgütlenmesine vurgu yaptığımız Türkiye’nin öncü birikimine karşı saldırıya geçmiştir. Bu yüzden Ergenekon tertibi ile TSK, İşçi Partisi ve Türkiye’nin yurtsever öncüleri hedef alınmaktadır. ABD böylece, Türkiye’yi parçalama senaryolarına ‘Dur’ diyen öncü karargâhı dağıtacağını hesap etmektedir. “Dağıtabilmiş midir? Hayır, başaramamıştır ve başaramayacaktır. Görüldüğü gibi gerek burada, gerekse dışarıda, Türkiye’nin her yerinde İşçi Partisi dimdik ayaktadır. “İşçi Partisi öncü parti veya fedailer partisi olduğu için hedef alındı ve İşçi Partisi, yine öncü parti olduğu için tertibi boşa çıkartıyor.”
DARBEYİ DEĞİL, ATATÜRK DEVRİMİ’Nİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN…
Ferit İlsever, ‘darbeci’ suçlamalarını da yine İşçi Partisi Program- Tüzüğü’nden ve 40 yıllık devrimci pratiğinden örneklerle çürüttü. İşçi Partisi’nin tüm geçmişi boyunca darbelere karşı en net tavrı alan ve darbelerin hedefi olan parti olduğunu anlatan İlsever, asıl darbecilerin kimler olduğuna işaret etti.
9 Nisan 2009 tarihinde Çankaya Köşkü’nde çekilen bir kare ekrana yansıdı: ‘Cumhurbaşkanı’ Abdullah Gül, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’i Çankaya Köşk’ünde ağırlıyordu. “Kenan Evren malum, 12 Eylül Darbesi’nin başı. Kendisinin darbeci olduğunu ‘delillendirmeye’, ‘savcı bulmaya’ vb. hiç gerek yok. Darbeci Kenan Evren el üstünde tutuluyor, Evren’lerin darbe yapıp hapse attığı Doğu Perinçek’ler Silivri Cezaevi’nde. Hatta Evren’in Zincirbozan’a hapsettiği Süleyman Demirel hakkında ‘Ergenekon’un bilmem kaçıncı numarası’ diye kampanya yürütülüyor. Evet, gerçekten bu isimlerin hepsi hiçbir kanıt gösterilmeden ‘darbecilikle’ suçlanırken, gerçek darbeciye Çankaya’da selam duruluyor. Demek Amerikan Darbesi yaptın mı, makbul kişisin. Amerika’ya tavır aldığında ise, lanetleniyorsun! Tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi. Demek ki, bugünkü operasyon 12 Eylül’ün devamı.”
TERÖRLE VE GLADYO’YLA 40 YILLIK MÜCADELE
Ferit İlsever, savunmasında İşçi Partisi’nin terörle ve Gladyo’yla mücadelesine de geniş yer ayırdı. İşçi Partisi PKK’ya ilk şehitleri vermiş, 2000’e Doğru dergisi Diyarbakır muhabiri Halit Güngen, Hizbullah’ın Çevik Kuvvet merkezinde eğitildiğini ortaya çıkardığı için öldürülmüştü. Parti yöneticileri Türk İntikam Tugayı tarafından tehditler alıyordu. İlsever, terörü ve mafyalaşmayı bitirecek tek partinin İşçi Partisi olduğunu, Parti’nin tüzük ve programından alıntılarla açıkladı.
İlsever’in ‘Gladyo’yu anlattığı bölüm ise, adeta yakın tarih ders kitabı gibiydi. İlsever, Türkiye’nin 1952’de NATO’ya girmesiyle örgütlenen Gladyo’nun BOP Eşbaşkanlığı iktidarına kadarki faaliyetlerini, CIA’yla bağlantısını tek tek sorumlularıyla, şemalar sunarak ortaya koydu. 6-7 Eylül olaylarından, 12 Mart darbesine, Kanlı Pazar’dan kanlı 1 Mayıs’a, 12 Eylül darbesinden 1990’ların başındaki Derin Devlet Özal Co.’ya ve Çiller Özel Örgütü’ne, BOP Eşbaşkanlığı’ndan Ergenekon tertibinin tezgahlanışına kadar.