Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce, tıpkı bu günlerde olduğu gibi, ülkeler arasındaki çıkarlar çatışıyordu.
İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusya’sı Osmanlıyı bölüşmenin planları içindeydi. Bu anlamda, Birinci Dünya Savaşı Osmanlının paylaşılması savaşıdır.
Fransa Almanya gerginliği, İngiltere Almanya sanayi rekabeti, Rusların Kafkaslar almak isteği, İngiltere’nin Irak, Fransa’nın Suriye isteği…
Bu gerginlikler hat safhaya geldiği zaman, bir Sırplının Avusturya- Macaristan Prensini öldürülmesi savaşı tetiklemişti.
Günümüze gelirsek, Çin Amerika arasında yaşanan örtülü savaştan başlamak yerinde olacaktır.
Amerika’nın yetersiz ekonomik ve askeri gücüne rağmen, dünyanın tümünü denetleme isteği, buna karşın Çin’in üretim ve askeri gücünün gittikçe büyümesi ve ABD ile kısıtlı enerji kaynaklarına talebi, Çin ABD savaşının fitilini ateşlemek üzeredir.
Çin ABD arasında gelişen gerginliğe Taiwan’ı ilk başa koymamız gerekir. Amerika Taiwan’a sürekli silah vermektedir.
Bu yetmiyormuş gibi, Amerika Avustralya’da yeni askeri üsler kurma anlaşmaları imzaladı.
Son günlerde, ABD ve Çin’i karşı karşıya getiren diğer önemli mesele ise, Güney Çin Denizi’nde Amerikan Exsen Mobil Şirketinin 300 milyar metreküp doğal gaz rezervlerine el atmış olmasıdır.
Amerika biraz daha zaman kaybederse, uzay savaşındaki tüm üstünlüğünü kaybedeceğini anlamıştır.
ABD’nin İran saldırganlığı ise, İran, Çin’in enerji ihtiyacının %15’ni Çin parası Yuan ile satıyor olmasıdır. İran’ın dolar kullanmaması, ABD’nin daha az dolar basmasına neden olmaktadır. Ve emperyalizmin finans sistemine darbe vurmaktadır.
Avrupa’nın enerji ihtiyacı ise, en az Amerika’nın ucuz kaynak ihtiyacı kadar acildir.
Avrupa iç hesaplaşmasını tamamlamadan, devam edemeyeceği ortaya çıkmıştır.
Bize gelince, Erdoğan ve Gül’ün Suriye saldırganlığı, Amerika İran ile meşgulken, Suriye işini alt yüklenici olarak, Eş başkanlara devretmesidir.
Suriye ile gerginlik öyle tırmandırılmıştı ki, sanki savaştayız da bizim haberimiz yoktur.
Meclis kararı olmaksızın, Suriyeli muhalif Albay, Afganistan ve Libya’dan gelen CIA ajanları ile birleştirilip Suriye’ye gönderilmektedir. Albay orada terörist eylemler yapıp geri gelmektedir. Buna da, medyada, Suriye Özgürlük Ordusu denilmektedir.
Savaş varda, bizim haberimiz yok gibi bir durum var
Erdoğan ve Gül Amerikan ve İsrail çıkarlar için Suriye’ye saldırılırken, Sünni İslam üzerinden savaşı meşrulaştırmak istemektedirler. Biz Sünni’yiz, onlar Şii düşmanlarımızdır. Sünnilerin Şiilere saldırması meşrudur, yolundan gitmektedirler.
Rusya faktörüne gelince, Amerika hem Rusya hem de Çin’i halledemeyeceğini bilmektedir. Rusya’yı Çin’den koparmaya çalışmaktadır.
İki emperyalist odağın menfaatleri uyuşmamaktadır. Rusya, Çin’e saldırgan olmadığı için, her geçen gün daha da yaklaşmaktadır.
Belki kara bir tablo oldu. Ancak neresinden bakarsanız bakın, Amerika’nın zamanı kalmadı. ABD, Çin’in zamanı satın aldığını çok iyi biliyor.
Amerikan çıkarları adına, örtülü bir savaşın içinde olduğumuz kesindir.
Savaş ve barış iç içe yaşanır mı, belki de yaşadığımız süreç budur.
18.11.2011, bulentesinoglu@gmail.com