Ergenekon Tertibinin bir Amerikan, bir gladyo, bir F-Tipi örgütlenme tertibi olduğunu söyleye geldik. Büyük Ortadoğu Projesinin bir gereği olduğu çok açık bir husustur.
Burnu büyük aydınlarımız, anlı şanlı sosyal demokratlarımız, henüz tutuklanmamış subaylarımız, Meclisteki muhalefet partileri mahkemeler çözer, dedi. Suçlular varsa, suçlarının cezasını çeksin dediler.
Habur Kapısına Çadır Mahkemesi kuranların mahkemesini mahkeme sandılar.
Ortada bir hukuk devleti kalmış sandılar.
Seçimler oldu.
Bazı tutuklular milletvekili adayı yapıldılar. Hemen arkasından Amerikan işbirlikçileri ses verdi.
Seçilseler bile çıkamazlar.
Onlar yönettiği için onların dediği oldu. Balbay ve Haberal milletvekili olmalarına karşın, suçları sabit olmamasına karşın
tutukluluk halleri kaldırılmadı.
"Peki kaos ne olacak? PKK'lılar Meclise girecek, onlar ile mücadele edenler zindanlarda mı kalacak? (Onların şimdi Meclise girmeyiz dediklerine bakmayın, Amerika ile birlikte kaos yaratmak onların yol alma biçimleridir.)
Kaos olsun ki, Amerikancılar ortaya çıksın, bölücüler ortaya çıksın Anayasa'yı değiştirmezsek olmaz. Desinler. Apo'ya af getirmezsek olmaz. Konfederasyona geçmezsek olmaz. Desinler Evet, önümüzde yaşayacağımız bir kaos dönemi var. Konfederasyon tartışma dönemimiz var.
Halkımız, öncelikle bu mahkemelerin mahkeme olmadığını, yönetenlerin Amerika adına yönettiklerini anlayıncaya kadar bu kaos sürer.
%50 ve buna ilave faşizm iyice tıkandı. Ya iyice sertleşecek, ya da iyice yumuşayacak. Sertleşse de, bir yere varamayacak. Çünkü şimdiye dek sert yaptı.
Yumuşarsa da bir yere varamayacak.
Şafak sökene dek bu karanlık devam edecek.