Bugün 8 Mart, Dünya Kadınlar Günü’nün 100. yılını kutluyoruz.
8 Mart kadınların yüz yıldır yürüttüğü özgürleşme ve eşitlik mücadelesinin kutlandığı, ülkelerindeki toplumsal hayatta yerini aldıkları, istemlerini haykırdıkları bir gündür.
Kadınları savunmanın yolu, öncelikle vatanı savunmaktan geçer. Bu gün ülkemiz dört biryandan kuşatılmış durumda. Vatan topraklarımız satılıyor. Yerüstü ve yer altı zenginliklerimiz peşkeş çekiliyor. Milletimiz’in öz malı olan KİT’ler Özelleştirme adı altında yok pahasına elden çıkarılıyor. İşçiler bir gecede kapı önüne konuyor. İşsizlerin toplam sayısı 20 milyonu aşıyor.
Köylümüz tohum ve gübre alamıyor. Mazot ateş pahası, ürün para etmiyor. Hayvancılık öldü. Köylümüzün yoksulları şehrin varoşlarına göç ediyor. Göç alan şehirlerimizde sıkıntı diz boyu. Hırsızlık, kapkaç, açlık, sokakta yatan çocuklar, kendini satan kadınlar…
Ülkemizin tepesine Gladyo marifetiyle Erdoğan-Gül ikilisi oturtulmuş. Cumhurbaşkanı Gül, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile ‘İki sayfa dokuz maddelik gizli anlaşma’yı’ yapıyor. Başbakan Erdoğan ‘ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı’ Diyarbakır’ı merkez yapmayı ilan ederek Milli Devleti bitirme planı içindedir.
Türk Devleti yasama, yürütme ve yargı organlarıyla çözülmekte ve dağılmaktadır. Devlet örgütlemesi içindeki çeşitli kurumlar ABD ve AB emperyalistlerinin güdümünde milletimize, yargıya ve orduya karşı tertiplere girmekte, ülkeyi bölen ve milleti parçalayan bir senaryoda açıkça rol almaktadırlar.
Yasalarımız ABD ve AB’nin direktifiyle TBMM’den geçiyor.
Avrupa’da ve ABD’de ‘sözde ermeni soykırımı’ yasalarını meclislerinden geçirerek ‘Cumhuriyetimizin tescili olan Lozan Antlaşması’nı tanımıyorlar. Milli Kurtuluş Savaşımızı ‘soykırım’, Atatürk’ü ise ‘soykırımcı’ olarak karalıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin çökertilmesi hedeflenmektedir. ‘Ermeni soykırımı’ yalandır ve aynı zamanda Türkiye’yi teslim almanın bahanesidir.
Vatan Savunmasında Kadın Cephesi
8 Mart Dünya Kadınlar gününde milletimizin bağımsızlık ve devrim mücadelesine bütün varlığımızla katılma kararlılığımızın bir ifadesi olarak halk iktidarı amacıyla yürüttüğümüz büyük mücadele, bize hangi koşullarda görev yaptığımızı hatırlatmıştır. Milleti birleştirme vatanı bütünleştirme, Cumhuriyetinizi cumhuriyet yapmak için evlatlarını vatan savunmasında şehit veren anlarlar. İşyerlerini, Tekel Vatandır Vatan Satılamaz diyerek işine, ekmeğine, fabrikasına sahip çıkan, Her Yer Tekel, Her Yer Direniş, diyen kadınlarımızla omuz omuza birlikte mücadele edelim. Aklın yolu, bilimin yolu, Atatürk’ün yolu birleşmeyi emrediyor.
Bizim kadınlarımız Kurtuluş Savaşı döneminde her alanda görev yapmışlardır, ‘Düşman işgaline hayır mitingleri’, Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyetleri’, Milli Mücadele’de batı ve güney cephelerinde ve cephe gerisinde görev alanlar…
Bu cephede çok sayıda kadın şehitler verdik. Çankırılı Yusuf kızı Emine, Amasyalı Adil kızı Zeynep, Fatma Seher, Kara Fatma, Gaziantep’te çete teşkilatına katılan Yirik Fatma, Osmaniye’nin Kaizeler köyünden Tayyar Rahmiye, Yunan işgaline karşı İzmir’de Ayşe Hanım, Fahri Milis Üsteğmen rütbesi ile Kocaeli grubundan Kara Fatma Şimşek, Gördesli Makbule, Yunanlıların muhbirlik yaptırmak istediği yapmayınca da işkence yapılarak öldürülen ve fırında yakılan Nazife Kadın. Kahramanmaraş’ta Ermeni ve Fransızlara karşı yapılan savaşta yüzlerce şehit kadınlar ve daha nice isimsiz kahraman kadınlarımız.
Dünyada Kurtuluş Savaşı veren ve Tam Bağımsız Cumhuriyet kuran bir ülkenin kadınları olarak ve onlardan aldığımız özgüvenle bu gidişe dur diyebiliriz.
Bugün 8 Mart; kadınların, Cumhuriyet Devrimi ile kazandığı haklarına daha sıkı sarılma günüdür.
Bugün 8 Mart; kadınların, Emperyalizime ve küresel saldırılara karşı mücadeleyi örgütleme ve halk hareketine önderlik etme günüdür.
Bugün 8 Mart; kadınların, Emekçi mücadelesine katılım ve emekçi hareketi içinde bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesine katılımı geliştirme ve eyleme geçirme günüdür.
Bugün 8 Mart; kadınların, Ne ABD Ne AB Tam Bağımsız Türkiye’ için vatan savunmasında kadın cephesini oluşturma günüdür.
Korkma! Çözüm Var!
Türkiye Cumhuriyeti, tarihimizin en büyük krizini yaşıyor. Fabrikalar kapanıyor, esnaf kepenk indiriyor. Çiftçimiz üretim yapmak için tohum ve gübre alamıyor. İşsizlik ve yoksulluk diz boyu. Borç yükü altında çıldıran vatandaş çoluk çocuğunu öldürüp intihar ediyor. Kriz Türkiye’yi teğet geçmiyor, vurup geçiyor, yıkıp geçiyor… Bu yaşananlar da kadınlarımızı daha fazla etkiliyor.
Bu gidişin sorumlusu ABD ve İşbirlikçisi AKP iktidarıdır. ABD’ye teslim olan, AB kapısına bağlanan, İMF programını uygulayan bir iktidarın işsizliğe, yoksulluğa çare bulmasına imkan yoktur. Milletimiz tarikatlar, cemaatler, Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi ayrımlarla bölünmek istenmektedir.
AKP iktidarı mafya, tarikat gladyo iktidarıdır. Haçlı irticanın iktidarıdır. Ergenekon operasyonu bir ABD tertibidir. ABD ve BOP Eşbaşkanı Tayip Erdoğan, Türkiye’nin Milli Bağımsızlığını ve vatanını savunan İşçi Partisi’ni, Türk Silahlı Kuvvetlerini, Yargıyı yıpratmak, yurtsever aydınları sindirmek, milleti korkutmak ve teslim almak için Ergenekon operasyonunu başlatmıştır.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşları bu davada; Vatanı, milleti, yargıyı ve Türk Ordusu’nu savunuyor. Tertipçilerden hesap sorulacaktır.
Çözüm: Milli Hükümet
- Millete birlik, ülkeye bağımsızlık, vatana bütünlük
- Örgütlü halka dayanan güçlü devlet.
- Halka özgürlük, zenginlik, eşitlik ve kardeşlik.
Milli Hükümet, erkekle kadın arasındaki yasal ve fiili eşitsizliği, kadına karşı ayrımcılığı, her türlü şiddeti ve cinsel tacizi bütün temelleriyle ortadan kaldırmak için toplumun her kesiminde sefereberlik yürütecektir.
Kadının toplum hayatında yer almasını ve gelişmesini engelleyen ortaçağ kurumları ve ilişkileri tasfiye edilecek, kadına iş ve kazanç olanağı sağlanacaktır. Kadınların siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda önder roller üstlenmesinin önündeki bütün engeller ve geleneksel anlayışlar temizlenecek, bu amaçla yeterli kreş, yuva, eğitim merkezi ve okuma yazma kursları açılacaktır.
Çalışan kadınların analık durumlarının korunması için bütün önlemler alınacaktır. Kırsal alanlarda kadınlar sosyal ve sağlık güvencesine kavuşturulacak, kadının ekonomik girişimciliği özendirilecektir.
İşsiz ve kimsesiz kadınlar çocuklarıyla birlikte güvenli ve çağdaş olanaklarla barındırılacak ve devlet güvencesi altına alınacaktır.
Kadınları, bedenlerini satmaya zorlayan ve aileleri büyük acılar içine iten ekonomik ve toplumsal nedenler ortadan kaldırılacak, kadın ticaretine ve fahişeliğe son verilecektir.
Eğitimde ve kitle iletişim araçlarında kadını aşağılayan, küçük düşüren anlayış ve yayınlara izin verilmeyecektir
Bu düşüncelerle, tüm kadınlarımızın 8 Mart Kadınlar gününü kutluyoruz.
Gönül Güçlü Yurtçiçek
Öncü Kadın Ankara İl Başkanı