*VİDEO HABER*
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcıları Av. Mehmet Cengiz ve Av. Hasan Basri Özbey, 13 Mayıs 2009 günü İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenledikleri basın toplantısında Ergenekon soruşturmasının başlangıcı olduğu iddia edilen “Ümraniye bombaları” hakkında yeni ortaya çıkan kanıtları değerlendirdiler. Açıklama özetle şöyle:
BOMBALAR ÇATIDA DEĞİL KARAKOLDA
Ergenekon davasında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğü tarafından çekilen “Ümraniye Bombaları”nın bulunmasına ilişkin video kaydı, Mahkemece getirtildi.
Video görüntülerinden bombaların Ümraniye’de bir gecekondunun çatı katında bulunmadığı ortaya çıktı. Kayıtlardan bombaların gecekondu da değil Ümraniye Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu’nda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Söz konusu video “Olay Yeri İnceleme Tutanağı”nın nerede ve nasıl düzenlendiğini gösteriyor.
Tutanağı hazırlayanların kendi aralarındaki konuşmalar, karakolda bulunan bombaların gecekonduda bulunmuş gibi gösterildiğini ve buna göre tutanak düzenlediklerini açıkça ortaya koyuyor.
Böylece “olay yeri”nin çatı değil “karakol” olduğu, bombaların “gecekondu”da değil “karakol”da bulunduğu anlaşılmıştır.
BOMBALAR BULUNMADAN “ERGENEKON” ADI KONULMUŞ
Video kaydındaki konuşmalardan soruşturmanın adının aylar önce ve sözde bombalar bulunmadan konulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi Savcı Zekeriya Öz, 21 Ocak 2008’de yaptığı açıklamada Ümraniye’de bomba bulunması üzerine başlatılan soruşturma üzerine “Ergenekon Örgütü”ne ulaşıldığını ileri sürmüştü. Ergenekon İddianamesi de bu anlatımla başlıyor.
Şimdi ortaya çıkan bu video görüntüsü Ergenekon soruşturmasının bir tertip olduğunu ve “Ergenekon Örgütü”nün önceden kurgulanıp, uydurulduğunu gösteriyor.
Video kayıtlarında yer alan polis şefinin şu sözleri bunu kanıtlamaktadır;
“Soruşturma, ‘Ergenekon’ olduğu zaman, s…… hakimi, savcıyı”
Yani bugün iddia edildiğinin aksine daha “bombalar” bulunmadan, “örgüt” imal edilmiş, hatta adı bile konulmuş!
TERTİBİN HEDEFİ TÜRK ORDUSU
Video kaydından da açıkça anlaşılıyor ki tertipçilerin hedefinde Türk Silahlı Kuvvetleri vardır. Kayıtta yer şu konuşmalar bunu bir kez daha ortaya koymaktadır:
“-Bu askeriye askeriye demek.
(…)
-Genelkurmay var bunun altında
-Orospu çocuğu
-Genelkurmay Başkanı gerçekten toplumu kutuplara ayırdı
-Allahtan hâkimler çok iyi”
İşte “bombalar bulundu tutanağı”nı tutan polis şefleri aralarında böyle konuşuyorlar. Hemen teşhisi koyup, Türk Ordusunu suçluyorlar.
Bunlar iki kişi arasında tepkiyle rastgele sarf edilen sözler değildir. Bir polis merkezinde, tutanak tutan, fotoğraf çeken, video kaydı yapan çok sayıda resmi görevlinin kendi aralarında, yürüttükleri “görev”in ifası sırasında, bu “görev”e ilişkin konuşmalardır. Yaptıkları işin neyi hedeflediğini tarif etmektedir.
EMNİYETİN VİDEO KAYITLARI
ERGENEKON TERTİBİNİN ŞİFRELERİNİ VERİYOR
Mahkemede de izlenen bu resmi video kaydı aynı zamanda Ergenekon tertibin şifrelerini ele vermektedir.
Ergenekon davası;
• Atatürk’e “İngiliz piçi” diyen Osman Yıldırım’ın yalanlarına;
• Genelkurmay’a “orospu çocuğu” diyen F tipi polislerin icraatlarına;
• Hakimlere ve savcılara “sinkaf eden” sahte tutanakçılara dayanmaktadır.
ŞİMDİ TERTİPÇİLERDEN HESAP SORMA ZAMANI
Tertipçilerin izini bulmak için önemli bir delil elimizdedir. Delilden suçluya ulaşmak imkânı doğmuştur. Yapılması gereken basittir. Bu tutanakları kimlerin düzenlediği ve bu konuşmaları kimlerin yaptığı derhal tespit edilebilir. Bunlar tespit edildiğinde azmettirenlerin de belirlenmesi ve tertibin merkezine ulaşılması olanaklıdır. Bunun yolu açılmıştır.
Bombaları karakoldan önce gören hiç kimse yoktur. Bunları karakola getirip, gecekonduda bulunmuş gibi tutanak tutanlar ve onları azmettirenler açıkça suç işlemişlerdir.
Bombalar tertipçilerin malıdır.
Tertipçilerden hesap sorulmalıdır.
Link: