Beyhan Yıldırım, Çin'de önemli temaslarda bulundu

Kayseri Milletvekili Adayımız ve Avrupa Temsilcimiz Beyhan Yıldırım, Çin'de Dünya Siyasi Partiler Üst Düzey Diyalog Toplantısına katıldı

Tarih:

1/2
2/2

Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Doğu Perinçek, Çin’in ekonomik motoru işlevini gören Guangdong eyaletinin Şıncın (Shenzhen) metropolünde düzenlenen ve davetlisi olduğu “Dünya Siyasi Partiler Üst Düzey Diyalog Toplantısına” seçim çalışmaları nedeniyle katılamazken, Merkez Karar Kurulu Üyemiz, Kayseri Milletvekili Adayımız ve Avrupa Temsilcimiz Beyhan Yıldırım, Şıncın’daki sempozyumda bir konuşma yaptı.

 

Konuşmasında Perinçek’ten de alıntılar yapan Yıldırım, Vatan Partisi Liderinin Cumhurbaşkanı adaylığı nedeniyle davete katılamadığını, kalbi selamlarını getirdiğini katılımcılara bildirdi.

 

Çin Komünist Partisi tarafından gerçekleştirilen diyalog toplantısının dördüncüsüne 100 ülkeden 200 siyasi parti ve 500 konuk davet edildi. Üç gün süren çalıştayda, çeşitli konu başlıkları altında beş kıtadan katılımcıların katkılarıyla fikir alışverişinde bulunuldu. Türkiye’den ise sadece Vatan Partisi davet edildi.

 

Çin’in girişimiyle başlatılan diyalog toplantılarıyla, küresel ölçekte yaşanan sorunlar karşısında katılımcı partilerin çözümlerini paylaşması hedefleniyor. Çin basınının geniş yer verdiği ve yoğun ilgi gösterdiği Şıncın’daki etkinlikler kapsamında iki kutlama birden yapıldı.

 

Bilimsel sosyalizmin kurucusu Karl Marx’ın 200. doğum yılı ve Çin’in ilk özel ekonomi bölge statüsü ile olağanüstü bir gelişme kaydeden 13 milyon nüfuslu Şıncın kentinin 40. yılı kutlamaları birlikte değerlendirildi.

 

4. diyalog toplantısına Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkeleri ve aday ülkelerinden de siyasi partiler davet edildi. Diyalog toplantısının birinci günü 500 delege ile Çin Komünist Partisi yetkililerine


Şıncın’daki çevre dostu yüksek teknolojik gelişmenin kazanımlarını özetleyen sunuşlar yapıldı.

 

“Çin’e özgü sosyalizmin” motoru, gelişmeden önce bir balıkçı köyü olan Şıncın, bugün yılda 360 milyar dolar ile Çin ekonomisine devasa katkıda bulunuyor. Çalıştayın açılışını dünya siyasi partileri ile diyalogdan sorumlu olan Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası İlişkiler Bakanı Song Tao yaptı. İstişare toplantısının son günü çalıştaya yazılı bir mesaj gönderen Çin Devlet Başkanı Şi Cingping katılımcıları tebrik ederek, teşekkür etti.

 

Şi Cingping’in kutlama vesilesiyle açıkladığı dünya partileri ile diyaloğu sürdürme isteği Çin basınında geniş yer aldı. Sempozyumun ikinci günü Şanghay İşbirliği Örgütü üye ülkelerini yöneten siyasi parti temsilcilerinin de katıldığı “21. Yüzyıl Marksizmi ve Dünya Sosyalizminin Geleceği” konu başlığı altında İngilizce konuşmasını yapan Merkez Kurulu Üyemiz ve Avrupa Temsilcisi Beyhan Yıldırım’ın tebliğinin tam metnini bilginize sunuyoruz:

 

“Değerli Konuklar, siyasi partilerin değerli temsilciler,

 

Marx’ın önemli çıkış noktalarından olan şu tespiti kim bilmez ki, “Filozoflar yalnızca dünyayı çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır. Oysa sorun onu değiştirmektir.”

 

Bu söz, Marx’ın mezar taşına da kazınmıştır.

 

Friedrich Engels, yakın arkadaşı ve Bilimsel Sosyalizminin kurucusu Marx için cenaze töreninde yaptığı konuşmada şunları söylemiştir: ‘Nasıl Charles Darvin doğanın hareketini, organik doğanın akışını keşfettiyse, Marx da toplumlarını gelişiminin kanununu keşfetmiştir. [...] basit bir olgudur: insan, önce karnını doyurabilmeli, su içmeli, giyinmeli, barınabilmeli. Ancak bunları sağladıktan sonra siyaset yapabilir, bilimsel araştırma yapabilir, sanat icra edebilir, din ile ilgilenebilir vs. [...]. Ancak hepsi bu değil [...]. Artı değerin keşfedilmesi. Bu iki buluş, bir insanın bütün ömrü için yeterlidir bile.”


Değerli Katılımcılar,

 

Çin Komünist Partisi (ÇKP), bilimsel sosyalizmi teorik rehber edinerek, itina ile Çin’in gerçeklerine uyarlayarak dünyayı değiştiriyor ve 21. yüzyılda milyarlarca insanın umudunu güçlendiriyor. Dünyanın ekonomik büyümesine yaptığı katkı yüzde 30’u aşıyor. Küresel ölçekte Kuzey ve Güney’in arasındaki farkın azalmasını sağlıyor.

 

Çin liderliğinin de her zaman vurguladığı gibi, her ülke kendi güzergâhını veya sentezini millî özelliklerini dikkate alarak bulmalıdır. Bu yolu ve sentezi yakalamak kolaydan hariç her şeydir. Millî bağımsızlık bunun için bir anahtardır. Bugün, Marx’tan 150 yıl sonra, sosyalizmin geleceği, Çin’in de kanıtladığı üzere, hiç bu kadar parlak olmamıştı. Hangi bölge veya hangi ülke söz konusu olursa olsun, gerekli nesnel koşulların dışında, emperyalizme, feodalizme ve bürokratik kapitalizme karşı mücadelede Parti önderliğinin varlığı şarttır. Sosyalizme giden yolun açılmasını bekleyen o kadar çok ülke var ki, bunun için millî demokratik devrimler çağının tamamlanması gerekiyor.

 

Tehditlerle ilgili somut olmak gerekirse, önümüzdeki yılların somut tehditleri çok doğru biçimde, “etnik bölücülük, aşırılık ve terörizm” başlığı altında toplanmıştır. Bu bağlamda, Türkiye’nin katılmasını istediğimiz ve bugün burada bulunan Şanghay İşbirliği Örgütü’nün temsilcilerini de selamlamak istiyorum.

 

Değerli Delegeler,

 

“Yeni çağda Çin’e özgü Sosyalizmin” mucizevi kazanımlarının kalbi olan burada konuşma yapabilmek bir onurdur. Gururunuzu paylaşıyor, kazanımlarınızdan dolayı derin saygı duyuyoruz. Hegemonyacılığa karşı çıkmasıyla, insanı ve bilimi siyasetinin merkezine yerleştirmesiyle, “Çin’e özgü sosyalizm” başarılı olacaktır ve gelişmekte olan diğer ülkelere örnek sunabilir.

 

Aslında Genel Başkanımız Doğu Perinçek bugün burada Vatan Partisi adına konuşma yapacaktı. Ancak Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dört haftadan daha az bir süre kalması nedeniyle, mevcut altı aday arasında yer alan Sayın Perinçek bugün buraya katılamadı. Size kalbi selamlarını getirdim.

 

Çin’in gerçeklerinden hareketle gelişen ve düşünmeye sevk eden “1 ülke, 2 sistem” yaklaşımına göz gezdirebilme imkanı sunduğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Bu noktada, ÇKP’nin her zaman üzerinde durduğu “sosyalizmin ilk aşamasındayız” yaklaşımı son derece önemlidir ve her zaman bütün analizlerde mutlaka dikkate alınmalıdır.

 

Gelişmekte olan ülkeler ve gelişmiş olarak adlandırılan ülkeler, “küresel barışı barış aracılığıyla hedefleyen” Çin’in çok boyutlu yükselişinden şimdiden çok yararlanıyorlar. Şüphesiz, Avrasya Yüzyılında daha faal olan bir Çin küresel barış, istikrar ve refaha katkıda bulunacaktır.

 

Marx ve 21. yüzyıl üzerine kısaca: Sistem, dünya tarihinde eşsiz gibi görünen tam bir kaos yarattı, yüzüne gözüne bulaştırdı. Bütün ülkelerin toplam gayri safi hasılası 100 trilyon doları bulurken, para piyasalarında dolaştırılan meblağ “küresel reel ekonomide” üretilenden neredeyse 10 kat daha fazla. Bu bakımdan en duyurasızı dahi Marx ve “Ekonomi Politiğin Eleştirisi”ni, “Kapital”i okumalıdır. Kapital, 21. yüzyılda da kapitalizmin işleyişinin aynasını sunuyor.

 

Ekselansları, ÇKP Genel Sekreteri ve Çin Devlet Başkanı Şi Cingping, ÇKP’nin 19. Genel Kurultayı’nda şu gerçeğin altını çizdi: “Eğer bir yerde çelişme varsa, orada mücadele de vardır.”

 

Birçok ülke için 21. yüzyılın mücadelesi değişmedi: Bu mücadele sömürünün, emperyalizmin ve feodalizmin nesnesi olmak yerine tarihin öznesi olma mücadelesidir. Kapitalizm, hâlâ emperyalist aşamasındadır. Siyasi devrimler millî ölçekte yaşanıyor ve görünebilir gelecekte de millî sınırlar içinde kalıyor. Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in vurguladığı gibi, “Emperyalizme karşı vatanlarında mücadele edenler, dünyanın diğer ülkelerinde vatanları için emperyalizme karşı mücadele edenlere de destek veriyorlar. Emperyalizmin küreselleşme adı altındaki saldırısının hedefinde millî devletlerin tasfiyesi var. Bu nedenle [neoliberal] küreselleşmeye verilecek yegane enternasyonel yanıt millî devletlerin savunulmasıdır.” Engels’in söz konusu törende Marx için söylediklerine geri dönecek olursak, “[Bugün hayranlık duyduğumuz ve müteşekkir olduğumuz] Marx, zamanının en iyi nefret edilen ve iftira atılan adamıydı.”