Son imzaların atılmasına az bir zaman kala yeniden tartışmaya açılan S-400’lerin savunma sanayine önemli katkı sağlayacağını belirten Genel Başkan Yardımcımız Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, ‘Rusya ile anlaşma önemli oranda caydırıcı olacaktır’ dedi.
Savunma sanayinde önemli stratejik atılımları beraberinde getirmesi beklenen S-400 füzeleriyle ilgili tartışma devam ediyor. Sözcü gazetesinden Uğur Dündar’ın sorularını yanıtlayan emekli diplomat Şükrü Elekdağ S-400 füzelerinin NATO’ya entegre edilemeyeceğini ve Rusya’nın bu girişim sonucunda teknolojik sırları Türkiye’yle paylaşmayacağını öne sürdü. Elekdağ, “Rusya’nın S-400 teknolojisini Türkiye ile paylaşacağına ve Türkiye ile S-400’lerin ortak üretimini yapacağına katiyen inanmıyorum” dedi. Elekdağ bu füzelerin Türkiye’ye yönelik bir tehdidi önleyemeyeceğini, S-400 füzelerinin tedarikinin akılcı bir karar olmadığını da savundu.
Genel Başkan Yardımcımız Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş, imzaların atılmasına az bir zaman kala yeniden alevlenen S-400 tartışmalarıyla ilgli Aydınlık’a konuştu. Karataş, “S-400 füzelerinin tedarik etmek, Rusya’yla yapılacak füze anlaşmasını ihtiyaçlarımıza yönelik olarak detaylı bir şekilde ele almak, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda üreteceği kendi milli hava savunma sistemine ve farklı teknolojilerin bünyesine kazandırılmasına önemli katkı sağlayacaktır. ABD her zaman kendi silah sistemlerinin satın alınmasını müttefik ülkelere dayatmaktadır. Elbette NATO dı- şından ve özellikle tekrar NATO için düş- man olarak tespit edilen Rusya ile Türkiye’nin yapacağı stratejik düzeydeki böyle bir işbirliği anlaşması ABD’yi çok rahatsız edecektir” dedi.
TEK BAŞINA ÇÖZÜM DEĞİL
Ülkelerin ürettiği silahların kodlarıyla ilgili bilgi veren Karataş şöyle devam etti: “Dünyada silah üreticileri başta ABD, Rusya, İngiltere ve arkasından da Almanya, İtalya olmak üzere hiçbir ülke ürettiği silahların kaynak kodlarını sattığı ülkelerle paylaşmaz. Teknoloji transferinde kısıtlı transferi ön görürler. Bu sadece Rusya için değil ABD için de geçerlidir. Örnek olarak ABD, kaynak kodlarını veya ileri teknoloji paylaşımına ait bilgileri en az 5 sene en yakın müttefikleriyle bile paylaşmaz. Önemli silah üreticisi ülkeler kendi kullandıkları silah sistemlerinin dışında farklı özelliklere sahip modellerini ihraç ederler. Rusya’da Türkiye’ye S-400 satacaksa kendi kullandığı sistemlerden farklı özelliklere sahip ihraç modelini satacaktır.”
S-400’lerin caydırıcılık sağlayacağını belirten Karataş, “Hiç bir zaman bir hava savunma sistemi tek başına çözüm olmayacaktır. Çünkü her hava savunma sistemin kendisinin de hava savunma korumasına ihtiyaç vardır. Buna karşılık Türkiye’nin Rusya’yla S-400 anlaşması çok önemli bir caydırıcılık sağlayacaktır” dedi.
‘MİLLİ SAVUNMAYA KATKI SUNACAK’
S-400 Anlaşmasının milli hava savunma sistemi geliştirmesine de katkısı olacağını vurgulayan Emekli Tümgeneral Karataş, “S-400 alımı, yapılacak anlaşmaya uygun olarak Türkiye için gelecekte milli hava savunma sistemimizin üretilmesine mutlaka katkı sağlayacak ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin ekonomik boyutunun yanısıra savunma sanayii yönüyle de gelişmesine katkı sağlayacaktır. Sonuç olarak; Bir tartışmaya da ışık tutması açısından S-400’ler NATO sistemine politik olarak entegre olmaz, ama teknik olarak her zaman entegre olması mümkündür. “ diye konuştu.
***
Siyasi karar
Karataş Rusya’nın tercih edilmesini ise şöyle açıkladı: “ABD ve Batı PKK ve FETÖ ile mücadele Türkiye’ye karşı iki yüzlü bir politika uygulamakta ve terör örgütlerini desteklemektedir. ABD, yüksek teknoloji ürünü silahları hatta son yıllarda dahadüşük kapasiteli silahları bile satmaktan vazgeçmesi üzerine Türkiye farklı kaynaklara ve işbirliği yapacağı ülkelere yönelmiştir. Türkiye elbette PKK/PYD’ye 'kara gücüm' diyen, 21 Mart 1999’dan beri FETÖ ele başına ev sahipliği yapan, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olan bir ülkeye karşı bazı yaptırımlar uygulayacaktır. Bunlardan birisi de siyasi karar gerektiren Rusya’dan S-400 alımı bir örnek olarak gösterilebilir.”