Başkan Perinçek Türkiye Ekonomisini değerlendirdi:“BEŞ YOKSULLAŞMA EKONOMİSİ”NDEN ÇIKIŞ!

Türkiye, artık ekonomik krizi konuşuyor.
GEMİ SU ALIYORSA…
Su alan bir geminin batması kaçınılmazdı.
Dış ticaret açığı, ödemeler açığı, baş döndürücü bir hızla arttı; delik büyüdü; üretim çöküyor. Gidiş belliydi.
Türkiye’deki krizin nedeni...

Tarih:

Türkiye, artık ekonomik krizi konuşuyor.
GEMİ SU ALIYORSA…
Su alan bir geminin batması kaçınılmazdı.
Dış ticaret açığı, ödemeler açığı, baş döndürücü bir hızla arttı; delik büyüdü; üretim çöküyor. Gidiş belliydi.
Türkiye’deki krizin nedeni, ABD merkezli dünya krizi değildir. Dünyada kriz olmasa da gemi su alıyordu. Okyanuslardan gelen dalgalar, tekneyi salladı. Deliklere sokuşturulacak paçavra kalmıyor. Krizin nedeni Türkiye’deki sistemin kendisidir.
ÖZAL-TAYYİP EKONOMİSİ
Sistemin adını koyalım: 24 Ocak 1982’de başlayan ve 12 Eylül sopasıyla yürütülen sözüm ona liberalleşme! Başka deyişle: Dünya ekonomisiyle bütünleşme.
Duvarlar yıkılacaktı, sınırlar kalkacaktı! Yıktılar ve kaldırdılar.
Yıktıkları neydi?
Milli ekonominin sınırlarında denetlenen nedir:
Malların giriş çıkışı,
Paranın giriş çıkışı,
İşgücünün giriş çıkışı.
Özal, 1989 yılındaki 32 sayılı kararnamesiyle paranın giriş çıkışına denetimi kaldırdı. 1995-1996’da Tansu Çiller ve ortakları Avrupa Gümrük Birliği’ne imza atarak, malların giriş çıkışını serbest bıraktı.
Ancak işgücünün uluslararası piyasada serbest dolaşımına izin verilemezdi; çünkü Türkiye’nin işine yarardı.
1999-2002’nin Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümeti, programı sürdürdü; Merkez Bankası’nı etkisizleştirdi; Uyum Yasaları’nı çıkardı; köylüye tütün diktirmedi; pancar ektirmedi. Kemal Derviş’in Haciz Memuru olarak Hazine’nin başına dikilmesine boyun eğildi.
Bu liberalleşme denen Haçlı Programı’nı en gaddar yöntemlerle sürdürmesi için Tayyip Erdoğanlar bir ABD operasyonuyla Türkiye’nin tepesine oturtuldu.
Emperyalizmin Haciz Memurluğu ile BOP Eşbaşkanlığı yetkileri birleştirildi.

BEŞ KALDIR PROGRAMI
Arkada kalan 28 yıl içinde uygulanan ABD güdümlü programı beş maddede özetleyebiliriz:
Dolar ve Avro’nun giriş çıkışına kontrolü kaldır.
Gümrükleri kaldır.
KİT’leri kaldır.
Tarıma destekleri kaldır.
Kamu hizmetini kaldır.
Bu Beş Kaldır Programı, üretimi çökertme programıdır ve çökertmiştir.
Beş Yoksullaştırma Programı da denilebilir; yoksullaştırmıştır.
Açıkları büyütmüştür. Artık yama deliği kapatamıyor.

KAYAYA DAYANDI
Türkiye ağırlaşan borçlarını ve vücudunu satarak ödeme programını artık sürdüremez hale gelmiştir.
Kala kala, satılacak ormanlar, kıyılar, Anıt Kabir ve Hazreti Peygamber’in hırkasıyla sakalı kalmıştır. Bir de Mehmetçiğin kanıyla ödeme dayatmaları var. O da ABD’nin hayalleridir.
Liberalleşme programı, Türkiye kayasına dayanmıştır.
Şimdi ABD güdümlü basın çarşılara döküldü, suçlu sandalyesine pirinç satan esnafı, stokçuyu, tüccarı oturtmak için fayrap etti.
Oysa sistem içinde çözüm yok.
Türkiye, bu krizden çıkmak için Özal-Tayyip ekonomisinin sorgulamak ve mahkûm etmek zorunda.
Oraya geldik.

DÖRT SÜLÜK
Oraya geldiğimizi sistemin efendileri de biliyor.
Kim Tayyip ekonomisinin efendileri?
Büyük faizciler,
Dolar ve borsa vurguncuları,
Hortumcular,
Tarikat rantlarıyla beslenen şeyhler, Fetolar, vb.
Özetle: Dört Sülük!

ÇÖZÜM HAPİSHANEYE!
İşte o Dört Sülük, saltanatını sürdürebilmek için çözümü duvarların içine tıkma macerasına girmiştir. İşçi Partisi önderlerinin hapsedilmesinin önemli bir nedeni de budur.
Türkiye halkı, aç kalmamak, perişan olmamak, en önemlisi devletsiz ve vatansız kalmamak için, Beş Yoksullaştırma Programı’ndan kurtulmak ve yeniden bağımsız, halkçı ve devletçi bir ekonomi kurmak zorundadır.

MİLLİ HÜKÜMET PROGRAMI
Özetle:
İç borç faizlerinin ödenmesi takside bağlanacaktır.
Dolar, Avro ve borsa vurgununa son verilecektir.
Hortumcunun malına el konulacaktır.
Tarım, yılda 11 milyar YTL ile ucuz mazot, ucuz gübre, ucuz tohumluk ve ilaçla ve düşük faizli krediyle desteklenecektir;
Türkiye’nin besin yeterliliği ve güvenliği sağlanacaktır.
Avrupa Gümrük Birliği’nden derhal çıkılacak Türkiye’de yeterince üretilen mallar dışarıdan alınmayacak, üretici korunacak ve desteklenecektir.
Özelleştirme durdurulacak, özelleştirilen KİT’lerin önemlileri, İdare Mahkemesi kararları uygulanarak kamuya iade edilecektir.
KİT’ler verimli kılınacaktır.
İç borç faizlerinin takside bağlanması, Dolar ve Borsa vurgununa son verilmesi ve hortumcunun malına el konmasıyla sağlanan kaynaklarla bir Üretim Atılımı gerçekleştirilecektir.
Üreten ve malların dolaşımını sağlayan özel kesim korunacak ve desteklenecektir.
Sadaka vermek yerine, emek yoğun yatırımlarla herkese iş sağlanacaktır.
Beş yıl içinde işsiz kalmayacaktır.
Köylüye üretimi sürdüreceği taban fiyat, işçi ve kamu emekçisine insanca yaşayacağı ücret ve aylık sağlanacaktır. Böylece talep güçlendirilecek, çarşılar şenlenecektir. İç ticaret yabancı vurgunlarından
kurtarılacaktır. Türkiye’de Türk tüccarı, Türk esnafı!
İlk okuldan üniversite sonuna kadar eğitim ve bütün yurttaşlara sağlık hizmeti herkes için parasız hale getirilecektir; imkânlar ve koşulları vardır.
Sosyal güvenlik, köy hizmetleri, belediye hizmetleri başta olmak üzere Kamu Hizmeti sistemleri halkın ihtiyaçlarına göre yeniden inşa edilecektir.
Program sürer gider, incelenmeli ve tartışılmalıdır.

PROGRAM GERÇEKÇİ VE SAĞLAM
Program gerçekçidir; uygulanabilir; hesabı kitabı yapılmıştır.
Programın sağlamlığı, Türkiye’nin kaynaklarını sülüklerden kurtarması ve bu kaynaklarla kararlı ve planlı bir yatırım- üretim ve kamu hizmeti atılımını öngörmesidir.
Bu program, Türkiye’nin deliklerini kapayacak, ekonomiyi dışa açacaktır. Çünkü üretim yapısını güçlendirecektir. Üretmeyen dışa açılamaz; ayak altında kalır. Kalmaktadır.

TÜRKİYE’Yİ KURTARMAYA HAZIRIZ
ABD güdümlü Dört Sülüğün çaresi yoktur. Çözümü duvarlara hapsedemezler. Bu, onların çözümsüzlüğüdür.

Gelinen noktada;
Özal-Tayyip çizgisini yeni ‘aktörlerle’ sürdürmek; başka deyişle Dört Sülüğün iktidarını devam ettirmek, felakettir ve imkânsızdır.
Askeri müdahaleymiş, darbeymiş, bunlar çare değildir ve gündemde yoktur.
ABD, Ortadoğu ve Asya’da çıkmaza girmiştir; Özal-Tayyip’in Dört Sülük Sistemi Mafya- Tarikat rejimi çökmektedir. Hiçbir güç onları kurtaramaz.
Türkiye, kaçınılmaz olarak Milli Demokratik Devrimi’ni tamamlama sürecine girmiştir. Atatürk, yeniden keşfedilmekte ve yürürlüğe girmektedir.
Bütün dünyada Çin, Hindistan, Vietnam, Güney Amerika’da Halkçılık ve Devletçilik yükseliyor. Sosyalizm, Kemalizm, Bolivarcılık artık yükselen değerlerdir.
İşçi Partisi, bunları on yıllar öncesinden görmüştür. Hazırlığını yapmıştır.
Programı hazırdır.
Kadrolar hazırlanmıştır.
Ayrıca Türkiye’nin bütün birikimli ve namuslu kadroları hangi partiden olursa olsun, Milli Hükümetin kadrolarıdır.
Biliyoruz, kararlıyız ve cesuruz.
Türkiye’yi kurtarırız.
Türkiye kurtarıcısını bulacaktır.
Tarih, duvar tanımaz.