İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in yeni kitabı, "BİLİMSEL SOSYALİZM ve BİLİM" kitabı Kaynak Yayınları tarafından yayımlandı.
Toplamda 41’inci, cezaevinde 7’inci kitap
Bilimsel Sosyalizm ve Bilim, Doğu Perinçek’in bugüne kadar yayımlanmış kitaplarının 41’incisi… 4 yıllık tutukluluğunda cezaevinde yazdığı kitapların ise, 7’incisi…
41’inci kitapta neler var?
Doğu Perinçek bu kitapta ilkin, doğuşundan günümüze kadar Bilimsel Sosyalizm-Bilim ilişkisindeki gerçekleri özetliyor. Bu ilişkinin, 20. yüzyılda yaşanan sosyalizmi kurma ve milli demokratik devrimler deneylerinde ulaştığı düzeyi inceliyor.
İkinci olarak, sosyalizmin 20. yüzyılda Avrupa’dan çıkıp Çin’e, Afrika’ya, Latin Amerika’ya, kısacası dünyaya yayılmasını; devrim pratikleri içinde gerçekleşen bu yayılmada yaşadığı zenginleşmeleri ve gösterdiği gelişmeleri inceliyor. Aynı zamanda, bu dünyalılaşma sürecinde devrimci süreçlerdeki 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan tıkanmaları, daha sonra geriye dönüşler şeklinde kendini gösteren başarısızlıkları inceliyor.
Üçüncü olarak, Türkiye sosyalist hareketinin evrensel ve ulusal köklerini ortaya koyuyor. Yenilgili atılımlı 90 yıllık zengin pratiğinin deneyimlerini özetliyor. Ulusal kökler arasında yer alan Meşrutiyet devrimlerindeki, Jöntürk devrimciliğindeki, Kemalist Devrim ve 27 Mayıs Devrimindeki sosyalist nüveleri ortaya koyuyor.
Dördüncü olarak, dünya kapitalizminin bugün geldiği noktadaki derin bunalımını tahlil ediyor. Bu bunalımın, sistemin 21. yüzyıla girerken “kazandığı” bazı “özel” (zamanımıza özgü) özelliklerine bağlı nedenlerini açığa çıkarıyor. Bu çerçevede, dünya kapitalizminin mafyalaşması ve sistemin tarihte eşi görülmemiş derecede yıkıcı bir karakter kazandığı gerçeğini gözler önüne seriyor. Sistemdeki devasa boyutlara ulaşmış olan çürümenin ve insanı özüne yabancılaştırmanın altını çiziyor. Emperyalist kapitalist sistemin insanlığa, dünya nüfusunun çok büyük bir çoğunluğuna (binde dokuz yüz doksan dokuzuna) derin acılar yaşatan bunalımlarını, yıkıcılığını ve yabancılaştırmalarını yeni devrimlerle aşma dışında bir seçenek bırakmadığı gerçeğini açıklıyor.
Ve son olarak, 21. yüzyılın yeni bir devrimler çağı olacağının göstergeleri olan olguları sayıyor ve yeni yüzyılın devrim teorisini açıklıyor.
45 yıllık birikim ve deneyimin ürünü
Doğu Perinçek, 45 yıllık kesintisiz örgütlü sosyalist siyasetçiliğinin yanı sıra ve ondan ayrılmaz bir şekilde, aynı zamanda bir bilim insanı ve devrimci teorisyendir. Daha önce yayımlanmış ve Türk tarihine, Türkiye devriminin strateji ve programına, Türkiye’nin ekonomik ve siyasi düzenine, sanat ve kültür sorunlarına ilişkin 40 cilt tutan kitapları ve binlerce makalesi bu gerçeğin kanıtıdır.
Bilimsel Sosyalizm ve Bilim, Doğu Perinçek’in 45 yıllık sosyalist siyasetçiliğinin, yaklaşık 50 yıllık bilim insanı ve siyaset teorisyeni olmasının birikim ve deneyimini içermektedir.
Kesinlikle ve öncelikle okuması gerekenler
Bilimsel Sosyalizm ve Bilim, incelediği konular, bu konularda öne sürdüğü tezler ve bu tezlerin sentezi olan vardığı sonuçlar bakımından: Başta sosyalizm adına bir amacı ve iddiası olanlar olmak üzere, Türkiye’nin bütün siyasi tarihçilerinin, siyasi ve askeri strateji uzmanlarının ve sosyal bilimcilerinin kesinlikle okuması gereken bir kitaptır. Sadece onların değil, bütün bilim ve sanat tarihi uzmanları ve meraklılarının, sanat eleştirmenlerinin, kültür ve uygarlık sorunları üzerine kafa yoranların da…
Türkiye’nin yüz elli yıllık demokratik ve mili devrimlerinin ve bunların en büyüğü olan Kemalist Devrim’in günümüzde ancak ve Atatürk’ün devrimci kişiliğine yaraşır şeklide sosyalist olarak savunulacağı, bu kitabın önemli tezleri arasındadır. Bu nedenle, Atatürkçülük iddiasında olanlar da bu kitabı okuması gerekenlerin başında gelmektedir.
Bilimsellik zeminini kaybetmeyen sosyalizm eleştirmenleri de bu kitabı okuyup tartışması gereken düşünce insanlarındandır. Onların düzeyli tartışma ve eleştirileri bu kitaba zenginleştirecektir.
Ve nihayet gazete, tv yöneticileri, yorumcuları ve yazarları… Bilimsel Sosyalizm ve Bilim, gerek içeriği gerekse 40 yıllık gazeteci de olan yazarı bakımından, aynı zamanda büyük bir habercilik olayı ve konusudur. Bu yönüyle, bütün medya yöneticileri, yorumcuları ve gazete, dergi köşe yazarlarının da ilgi alanına giren bir kitaptır. Onların bu kitaba gösterecekleri ilgi, kesinlikle basın özgürlüğünü ilerletecektir.
Okunması, tartışılması, eleştirilmesi ve tanıtılması zorunlu bir kitap!
BİLİMSEL SOSYALİZM VE BİLİM
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
I. HAYAT VE BİLİM
1. Geçerli Kanıtlama Aracı
2. Bilim Nedir
3. Bilimsel Sosyalizmin Bilimselliği
4. Bilimin ve Bilimsel Sosyalizmin Kapsamı
5. Bilimin ve Bilimsel Sosyalizmin Doğuşları
6. Bilimsel Sosyalizmin Kaynağına Dönüşü
7. Bilgi Teorisi
● Bilginin Kaynağı
● Bilginin Tarihselliği
● Evrenin Bilinebilirliği ve Bilgimizin Görece Doğruluğu
● Doğru ve Yanlış Karşılaştırma ve Mücadele İçinde Belirlenir
8. Toplumsal Pratik-Teori İlişkisi
● Zincirdeki Enerji
● Çağımızın Rakipsiz Devrimci Teorisi
● Dogmatizm ve Deneycilik
9. İnsan-Bilim İlişkisi
10. Bilimin Sınıfsallığı
11. Teori-Bilim İlişkisi
12. İdeoloji-Bilim İlişkisi
13. Felsefe-Bilim İlişkisi
14. Toplum Biliminin Bütünlüğü
15. Bilimin Evrenselliği
II. DİN SANAT VE BİLİMİN
ORTAK KÖKENİ VE AYRIŞMASI
1. Büyücünün Çocukları: Şeriat, Sanat ve Bilim
● Büyünün Üretimden Kopması
● Aylaklığın Erdemleri
● Dinin Uygarlığa ve Bilime Hizmeti
2. Düş ve Gerçek
● Düşün Başına Gelenler
● Gerçeğin Uygarlık Macerası
● Din Gerçeği Baş Aşağı Çeviriyor
● Şeriatın Bilim ve Sanata Karşı Savaşı
● Doğa Felsefesinin Kaderciliğe Karşı Savaşı
3. Yaratıcılık
● Tılsımlı Gücün Tanrıya, Bilimsel Dehaya ve Sanatsal Yaratıcılığa Dönüşmesi
● Düşsel Yaratıcının Gerçek Yaratıcıya Hükmetmesi
● Yaratıcının Özgürleşmesi
III. BİLİMSEL SOSYALİZMİN KAYNAKLARI
1. Bilimsel Birikim ve Bilimsel Sosyalizm
2. Bilimsel Sosyalizmin Doğuştaki Kaynakları
3. Marx ve Engels'in Bilime Katkıları
4. Bilimsel Sosyalizmin Emperyalizm ve
Devrimler Çağındaki Kaynakları
5. Hakikatin Ölçütü
6. Bilimin Doruğundaki Taht
IV. 20. YÜZYILDA BİLİMSEL SOSYALİZMİN GELİŞMESİ
1. Bilimsel Sosyalizmin Dünyalılaşması
● Bilimsel Sosyalizmin İki Dönemi
● 19. Yüzyılın Avrupa Merkezli Sosyalizmi
● 19. Yüzyıl Sonlarında Gözler Doğuya Dönüyor
● 20. Yüzyılda Bilimsel Sosyalizmin Asyalı Ekseni
● "Gerici Avrupa, İlerici Asya"
2. Emperyalizm Çağında Lenin'in Devrim Teorisi
Leninizm ve Lenin'in Katkıları
● Bir: Ezen Millet-Ezilen Millet Kamplaşması
● İki: Emperyalizmin Zayıf Halkasında Devrim Teorisi
● Üç: İşçi-Köylü İttifakı
● Dört: Tek Ülkede Sosyalizmi Kurma Olanağı
● Sovyet Devriminin İnsanlığa Büyük Katkısı
3. Vatan Savunması ve Millî Demokratik Devrimler
● Marx Döneminde Vatan ve Millî Mücadele
● Lenin'in Manifesto Yorumu
● Emperyalizm Çağında Vatan
● "Biz Dilimizi ve Vatanımızı Severiz"
● Üzerinde Devrim Yapılacak Toprak
● Çağımızda Bütün Devrimler Vatan Savunmasında Oldu
● Sovyet Devrimi İstisna Değil
● Doğu Avrupa'da Nazi Emperyalizmine Karşı Vatan Savaşları
● Millî Demokratik Devrimler
● Asya, Afrika ve Latin Amerika'da Önce Vatan Gerçeği
● Enternasyonalizm ve Vatanseverlik
● Sosyalizm ve Devrimin Büyük Ölçekli Ülkelerde Başarı Olanağı
4. Sosyalizmi Kurma Deneyimleri ve Mao'nun Katkısı
● 19. Yüzyılın Deneyimsizliği
● Sosyalizmi Kurma Deneyimlerinin Büyük Kazanımları
● Sovyetler Birliği Deneyimi
● Mao Zedung'un Katkısı
5. Hangi Çağdayız
6. 20. Yüzyılın Teorik Mirası
V. BİLİMSEL SOSYALİZMİN TÜRKİYE'DEKİ KAYNAKLARI
1. Devrimin Millî Coğrafyası ve Teori
2. İki Yüzyıllık Cephe Ülkesinde Pratik ve Teori
3. Beş Devrim Süreci
4. Genç Osmanlılar
5. 1908 Hürriyet Devrimi
6. Kemalist Devrim
7. 1945 Atlantik Mutabakatı
8. 27 Mayıs 1960 Devrimi
9. Sosyalist Pratik ve Teori
● 1919'dan Bu Yana İki Çizgi Mücadeleleri
● Vatan Toprağında Emekçilere Dayanarak Kuruluş
● Kemalist Devrimin İlerlemesine Yönelik Siyaset ve Troçkizmin Reddi
● Öncü Örgütte Israr ve Yasal Olanakları Sonuna Kadar Kullanmak
● Marksizm-Leninizme Bağlılık ve Sovyetler Birliği Komünist Partisi ile Sıkı Dayanışma ● Millî Demokratik Devrim
● Faşizme ve Savaşa Karşı Mücadele
● Tevkifatlarla Mücadele Tarihi
● Emekçileri Örgütlemek ya da "Sivil Asker Aydın Zümreye" Bel Bağlamak
● 1965 Sonrasında Millî Demokratik Devrim-Sosyalist Devrim Tartışması
● TİP'in Örgüt Olarak Desteklenmesi
● Maceracılık Cereyanının Göğüslenmesi ve Kitle Çizgisi
● Kemalist Devrim Birikimini Savunmanın Tarihsel Önemi
● Sovyetler Birliği'nin Kapitalizme Geri Dönüşüne Karşı Sosyalizmin Programını ve Değerlerini Yaşatmak
● Mao'nun Katkılarıyla Çağdaş Bilimsel Sosyalizm
● İki Süper Devletin Hangisi Daha Tehlikeli
● 12 Eylül Sürecinde CIA'nın İstikrarsızlaştırma Operasyonuna Karşı Doğru Eylem Çizgisi
● 1980'lerde Yasal Parti Olanağı
● Sivili Toplumculuğa ve Neoliberalizme Karşı Sosyalizmin Devrimci İdeoloji ve Programı
● Emperyalizmin Etnik Bölücülüğüne Karşı Büyük Millet Devrimciliği
● Son 50 Yılda Pratik/Teorik Katkılar ve Örgütler
● Parti ve Örgüt Yöneticileri
VI. YENİ DEVRİMLER ÇAĞI
1. Mafyalaşan Kapitalizm
● "Bilgi Çağı" Değil, Emperyalizm ve Devrimler Çağı
● Ekonomide Sanallaşma
● Gladyo Diktası
● Ortaçağa Dönüş
2. 19. Yüzyıl Marksizminin Yetersizliği
● Verimli Emeğin Zıddına Dönüşmesi
● 19. Yüzyılın Avrupa Merkezli Kapitalizmi ve 20. Yüzyılın Emperyalist Sistemi
● İşgücünün Değeri Teorisinde Açılan Gedikler
● Nerede Eşdeğerlerin Değişimi?
● Uluslararası Haraç Sistemi
● Emperyalist Devletin Ekonomiden Özerkliği
● Devlet ve Politik İktisat
3. Tarihin En Yıkıcı Sistemi
Üretim Yıkımı
● İnsan Yıkımı
● Doğa Yıkımı
4. Yeni Kamucu Uygarlık
● Kamusal Projeler ve Kolektif Mülkiyetle Çözülecek Sorunlar
● Batı Uygarlığı Çöküyor Avrasya Çağına Giriyoruz
● Öncelikli Hedef: Haraç Sistemini Yıkmak
● Bolluk Toplumu
SONUÇ
KAYNAKÇA
DİZİN
DOĞU PERİNÇEK'İN ÖNSÖZÜ
ÖNSÖZ
Bilimsel Sosyalizm ve bilim ilişkisi üzerine geniş bir çalışma, bildiğimiz kadarıyla pek yapılmadı. Oysa Bilimsel Sosyalizm, bilimle ilişki kurarak ortaya çıkmıştı. Daha önce sosyalizm vardı. Kurucu ustalar, öğretilerini "bilimsel" diye niteleyerek farkı belirlediler; sosyalizmin bilim çağını açtılar.
Bu bilimsellik, çalışmamızda bütün yönleriyle açıklanacağı üzere, aslında toplumsal pratiğe yapılan göndermedir. Bilimsel Sosyalizm, Ütopik Sosyalizmden farklı olarak, kaynağını her zaman tarihsel olan pratikte bulur ve kendisini pratikle kanıtlar. Bu açıdan sosyalizm, Marx ve Engels'le birlikte bulutların üzerinden yere inmiştir. Böylece sosyalizmin hayatla, daha somutu toplumsal mücadeleyle bağı kurulmuştur. O nedenledir ki, Bilimsel Sosyalizm, 20. yüzyılda insanlığın büyük özlemlerle ayağa kalkmasına yol göstermiş, kendisini yüz milyonlarca insanın pratiğinde kanıtlamıştır.
Bilimsel Sosyalizm, daha kuruluşunda, hem kaynağını saptamıştır ve hem de onunla bağlantılı olarak kendisini sınayacağı bir denektaşı belirlemiştir: Toplumsal pratik ya da bilim.
Bu belirleme, toplumsal pratiğe/bilime tanınan bir önceliktir. Aslında Bilimsel Sosyalizmden her sapma, bu önceliğin hafife alınmasıdır.
Batı, 19. yüzyılın sonlarından beri devrim coğrafyası değildir. Başka deyişle yeni dünyayı yaratacak toplumsal pratiğin kenarında, bilimin kenarında kalmıştır. Bilimsel Sosyalizm, 20. yüzyıla girerken, Batı merkezlerinde tanrısını kaybetmişti, ona hayat veren emekçi pratiği sönmüştü. İkinci Enternasyonal revizyonizmi bu koşullarda ortalığı sardı. O nedenle Lenin'ler, Birinci Dünya Savaşı koşullarında, Zimmerwald'lerde üç beş kişi toplanmışlardır. Çünkü bilime elveda diyen Batı, onları yalnız bırakmıştı. Onlar artık Doğunun umuduydular.
Doğuda sosyalizm ile bilim arasındaki bağlantı sorunları ise, farklı nedenlerle boy vermiştir. Bir neden, Batımerkezciliktir. Bilimde Batının ağzına bakan kimi Doğu aydını, Bilimsel Sosyalizmde de Batının kafesine girmişti. Diğer bir neden, Doğuda kapitalizm öncesi ilişkiler kuvvetle yaşıyor. Ol sebeple Mazlumlar Dünyasının bir ayağı Kahramanlık Çağındadır. Ortaçağın kahramanlığı, her zaman hurafelerle iç içedir. Doğunun pehlivanları, hâlâ Firdevsî'nin Şahnâmesi'ndeki destanları yazmakta, ormanlardaki devleri ve mağaralardaki canavarları boğmaktadırlar.
İster Doğuda, ister Batıda, Bilimsel Sosyalizmin bütün bunalımları, son tahlilde, toplumsal pratikle kurmuş olduğu bağlantının zayıflamasıyla ilgilidir. Şöyle de söylenebilir: Bilimsel Sosyalizm, doğuşunda belirlediği kaynağından beslenmediği ve kendisini kendi belirlediği denektaşıyla sınamadığı zaman, o bunalımlara girmiştir. O kaynağı ve o denektaşını bir kez daha belirleyelim: Toplumsal pratik/bilim.
Türkiye'de bu bunalım, hele Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra ağırdır. Kruşçev-Brejnev-Gorbaçov dönemlerinin Sovyetler Birliği pratiğine gözlerini kapayanlar, 1990 sonrasında hurafenin çöktüğünü görünce düşleriyle birlikte yıkılmışlardır. Öte yandan birileri de, Türkiye'de bir başka hurafe imal etmişti. Sosyalizmin bir "genel teorisi" vardı. Her toplumsal süreç, o "genel teori"ye uyardı.
Oysa öyle bir "genel teori" yoktur. Bilimsel Sosyalizmde, olayların üzerine giydirilecek kalıplar yoktur; somut süreçlerin somut tahlili vardır.
Bilimsel Sosyalizmin kaynağı toplumsal pratiktir ve üretilen bilim kendisini yine toplumsal pratikte sınar. Gerçeğin ölçütü, teori değil, olgulardır.
Dikkat edilirse, toplumsal pratik ile bilim kavramlarını özdeş gibi kullanıyoruz. Çünkü bilim, tarih içinde ilişkileriyle açıklanmış, sistemli bilgiye dönüştürülmüş toplumsal pratiktir.
Kuşkusuz dardeneyci değiliz. Bilimsel olduğumuz için, deneyci değiliz. Bilimin de bir teorisi vardır. Felsefesiz ve teorisiz bilim olmaz. Ancak neyi vurguladığımızı okuyucu da anlamıştır: Bilimsel Sosyalizmin kaynağıyla ve denektaşıyla olan bağını kurmak durumundayız. Bu "bağ" kavramı zayıf kalabilir. Toplumsal pratik, Bilimsel Sosyalizmin varlık nedenidir ve biricik beslenme ve kanıtlama aracıdır. Başka deyişle Bilimsel Sosyalizm, ancak bilimsel olabilir.
İşte bu çalışmada, Bilimsel Sosyalizmin "bilimsel"liğinin sebebi hikmeti hatırlatılmaktadır. Bilime yan bakılan, Ortaçağdan devrimle çıkmak üzereyken yeniden Ortaçağın kuyularına itilen bir toplumda buna fazlasıyla ihtiyaç vardır.
Türkiye'de sosyalist hareketin son elli yıllık deneyimine bakarsak, bilimselliğin hor görüldüğü saptanabilir. Efsane, özellikle gençlik içinde duyguları bir başka okşar; bilim ilk temasta soğuk gelebilmektedir.
Yüzyıllar boyu ezile ezile, yenile yenile ağıt yakan Anadolu köylü ruhu, sosyalist hareket içinde de yaşar. Sosyalist hareket, başarı peşinde koşmak yerine, ıstıraplardan haz duyan bir mecraya itilmiştir. Leyla'sına kavuşamamaktan mutluluk duyan Mecnun'a dönmüştür. Oysa asıl coşku ve dayanıklılık, pratiktedir; gerçekler zeminindedir; bilimselliktedir. Sosyalizmin bilimselliğine sarılmak, bu açıdan yenilmekten mutluluk duyan "yorgun demokrat" ruh haline karşı bir tavırdır ve özgüvene yöneliştir. Başarıya yöneliştir; iktidara yöneliştir; toplumu değiştirmeye yöneliştir.
Bu çalışma, bir hayatın damıtılmasıdır. Doğaçlama yazılmıştır.
Pek işlenmemiş bir konuya girilmiş oluyor. Aynı zamanda yer yer medrese tedrisatını çağrıştıran Bilimsel Sosyalizm kitaplarından farklı bir ders kitabı ortaya çıktı. Bilimsel Sosyalizmi doğuşundan itibaren kaynaklarıyla/insan pratiğiyle bağlantısı içinde inceliyoruz. Bir kalıplar yığını olarak sunmuyoruz. Her bilimsel çalışma gibi ucu açıktır.
Bilimsel Sosyalizmin her militanı, aynı zamanda kendi pratiği içinde bir teori üreticisidir. Bunu verebilirsek ne mutlu bize.
Bilimsel Sosyalizmin Türkiye'de ve dünyada toplumsal pratikle/bilimle tarihsel bağının kurulmasına bir katkıda bulunmak umuduyla bu kitabı tartışmaya sunuyoruz. En çok eleştirilmesini istediğimiz çalışma budur.
Kaynakları bulan, birikimli arkadaşım Kurtuluş Güran'ın özenli emeğine çok şey borçluyum. Genç Osmanlıları ve 1908 Hürriyet Devrimini çok iyi araştıran değerli bilim emekçisi Dr. Arda Odabaşı'nın düzeltmelerini ve katkılarını özellikle belirtmeliyiz. Bu çalışmaya eleştirileri ve bilgilendirmeleriyle katkılarda bulunan Doç. Dr. Melih Baş, Arslan Kılıç, Mehmet Ulusoy, Yıldırım Koç, Yunus Soner, Hüseyin Haydar, Alev Coşkun ve ......'na yürekten teşekkürler. Kitabın ortaya çıkmasında, çalışkan, girişken, pratik ve özenli arkadaşım Ebru Cengiz'in emekleri unutulamaz.
Doğu Perinçek
1 Ekim 2011 (M Günü)
Silivri 1 Nolu L Tipi Cezaevi F-6/Alt