18 Mart 2011 günü duruşma dışı toplanan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 4 celse duruşmalara alınmamasına karar verdiğini açıkladı.
Mahkemenin kararı şöyle:
“Sanık Doğu Perinçek’in daha önceki celselerde de birçok kez ikaz edilmesine ve duruşmadan çıkarılacağının kendisine bildirilmesine rağmen, mahkeme düzenini bozucu beyanları dikkate alındığında… 4 celse duruşmalardan men edilmesine…”
Doğu Perinçek, 1. Ergenekon davasının 8 Mart 2011 günlü duruşmasında hâkimlerden Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu’nu reddetmişti. Perinçek’in duruşmada yaptığı ve mahkemece “mahkeme düzenini bozucu beyanlar” olarak nitelenen konuşması özetle şöyleydi:
“Başkan koltuğunda oturan Hasan Hüseyin Özese ve üye hâkim Sedat Haşıloğlu’nu reddediyorum. Bu davanın gerçek hâkimi Tayyip Erdoğan’dır. Sizi reddediyorum. Sizler birer örgüt üyesisiniz. Tayyip Erdoğan ile Türkiye üzerinde bir terör diktası kuruyorsunuz.”
Perinçek’in bu sözleri üzerine mahkemeye başkanlık eden hâkim Özese, “Bu sizin şahsi kanaatiniz” deyince Perinçek şu karşılığı vermişti;
“Sanıkları hücrelere atarak terör eylemi yapıyorsunuz. Bir örgüt mekanizması kurmuş, üzerinde oturuyorsunuz.”
Mahkemenin bu kararı, Silivri’deki “yargılama”nın niteliğini göstermesi bakımından son derece önemlidir. Hâkimi red hakkının kullanılması, yaptırımla önlenmek istenmiştir.
Henüz basılmamış kitapları toplatan zihniyet, yapılacak savunmaları önlemek için duruşmalardan men cezası vermektedir.
Gür sesini kısmak için hücrelere atılan Doğu Perinçek’in şimdi de duruşmalara alınmaması, tertipçilerin duydukları korkuyu göstermektedir.
Ama korkunun ecele faydası yoktur.
İşçi Partisi
Basın Bürosu