Mehmet Ali Birand, 28 Nisan tarihinde Obama’nın 24 Nisan’da sözde soykırım üzerine yaptığı konuşma üzerine panik içinde bir yazı yazmış:
Birand, her ne kadar Soykırım kelimesini telaffuz etmese de Obama’nın, soykırım için söylenebilecek ne varsa söylediğini belirtiyor. Bunun bir adım sonrasının ise “Soykırım”ın başta Amerika olmak üzere bütün dünya tarafından açıkça kabul edilmesi olacağını, tazminat taleplerinin ve çeşitli yaptırımların bu gelişmeyle birlikte önümüze çıkacağını yazıyor.
Birand, bir de doğru saptama yapıyor: “Soykırım” silahı, Ermenistan veya Diaspora’nın elinde değil, doğrudan doğruya Amerika’nın elinde.
Peki ne yapmak lazım:
“Bundan böyle Türk-Ermeni yol haritası Demoklesin kılıcı gibi tepemizde sallanacak. Hakem de Washington olacak. Eğer Obama yönetimine başkaldırır veya kafa tutmaya kalkarsak veya Ermenistan konusunda ayak sürürsek birileri kılıcın ipini kesiverecek.”
Aman ha, Amerika’yı kızdıracak bir şey yapmayın, yoksa Amerika tepemize kılıcı indirecek!
Meğer biz, “Ermenilerden özür diliyorum” diye imza toplayan “aydınların” yüzü suyu hürmetine şimdilik daha büyük felakete uğramaktan kurtulmuşuz. Öyle diyor Mehmet Ali Birand.
Korkaklık, Zavallılık, şaşkınlık, acizlik…
Bütün bunlar baştan aşağı bütün yazıya sinmiş vaziyette. Ama sadece Birand değil, AKP’nin yönettiği Türkiye de bu durumda.
TALAT PAŞA KOMİTESİ
Bu kafadaki yöneticiler, emperyalist yalanlara karşı gerçekleri savunmak yerine Türkiye’yi savunan yurtseverleri susturmak için uğraştılar.
Soykırım iddiasının bir tarihsel ve emperyalist yalan olduğunu Dünya’ya anlatmak üzere sayın Denktaş’ın başkanlığında kurulan Talat Paşa Komitesi; Rusya Devlet Arşivinde, tarihsel gerçekleri ortaya koyan Ermeni ve Rus belgelerine ulaştı.
Bu kitaplardan bazıları ise İngilizce, Fransızca ve Almanca’ya çevrilerek bu ülkelerde ilgili yerlere ulaştırıldı.
Sorunun Batılı merkezler tarafından yeniden alevlendirildiği son kırk yıl içinde devletin yapmadığını Talat Paşa Komitesi yaptı.
Doğal olarak bu çalışma emperyalist merkezleri telaşlandırdı. Avrupa Parlamentosu, Türkiye’den, Talat Paşa Komitesi’nin yasaklanmasını istedi. AKP Hükümeti de emri ikiletmedi. 2008 yılının başında Talat Paşa Komitesi’nin Genel Sekreteri sayın Ferit İlsever’in de aralarında olduğu çok sayıda aydın tutuklandı.
Sayın Denktaş aleyhinde karalama kampanyası yürütüldü.
Türkiye’yi yönetenler, “Ermeni soykırımı tarihsel ve emperyalist bir yalandır” diyenleri hap
se atmak için bu kadar cansiperane bir şekilde çalışırlarsa, Obamalar da çıkar ve “siz soykırım yaptınız” deme cüretinde bulunur.
TEHDİDİN ADRESİ
Soykırım iddialarının neden gündeme getirildiğini doğru olarak anlamazsak, nasıl bir mücadele vermemiz gerektiğini de bilemeyiz. Birand sorunu Ermenilerle Türkiye arasındaki bir mesele olarak gördüğü için, “Ermenistan’la ilişkileri düzeltelim” ve “bu sorunu bitirelim” diyor.
Oysa tam da, Ermenistan’la ilişkilerimizin “en iyi durumda” olduğu, “kapsamlı bir çerçevede anlaşmaya varıldığı, bir yol haritasının çizildiği” günlerde, Obama, Türkiye’nin bugüne kadar en ağır ithamlarla suçlandığı konuşmasını yaptı.
Demek ki sorun, ne Ermenistan’la ilişkilerin ne durumda olduğuyla ne de, 94 yıl önce gerçekte ne olduğuyla ilgilidir. Sorun, sözde soykırım ithamlarıyla, Türkiye Cumhuriyetinin gayrımeşru temeller üzerinde kurulduğu iddiasının milletimizin bilincine yerleştirilmesi, vatan savunmasının mahkûm edilmesi ve benzer tehditlerle karşılaşıldığı zaman milletin vatanını savunma iradesinin kırılmasıdır.
Çünkü Türkiye bugün, yeniden 1915 sonrasında olduğu gibi varlığına yönelen tehditlerle karşı karşıyadır. Ama bu tehdidin sahibi Ermeniler değil. Bugünkü Ermenistan’da topu topu bir buçuk milyon Ermeni yaşıyor. Onlar da fırsat buldukça Batı’ya göçüyorlar ve Ermenistan’ın nüfusu azalıyor.
Türkiye’ye yönelik tehdit Amerikan işgalindeki Kuzey Irak’tan geliyor. Ayrılıkçı terör somut bir tehdit olarak önümüzde duruyor.
Bu tehdidin arkasında, başta Amerika bir bütün olarak Batı Dünyası, önünde de Türk milletinin vatanını savunma iradesi ve Türk Ordusu var.
Tehdidin sahipleri, tehdidin önündeki engellere saldırıyorlar. Olay budur.
YÜKSELEN DÜNYA
Mehmet Ali Birand’lar Dünyayı Amerika ve Avrupa’dan ibaret görüyorlar. Dünyayı Batı’da ibaret gördüğünüz zaman durum gerçekten de vahimdir.
Oysa Amerika ve Avrupa dışında koskoca bir “Dünya” daha var. Ermeni soykırımı yalanlarına o dünyada hiç kimse itibar etmiyor.
Üstelik soykırım yalanına sarılan Batı Dünyası çöküyor, soykırım yalanına itibar etmeyen Doğu Dünyası ise yükseliyor.
Kaderlerini Batı ile birleştirenler yükselen dünyayı görmüyorlar. İran bütün o Batı Dünyasını karşısına aldı. Bugün geri adım atan İran değil, Batı Dünyası.
Türkiye 90 yıl önceki kararlılıkla emperyalizme karşı vatanını savunma iradesini gösterdiği zaman, Batı Dünyası’nın gerçekten tek dişi kalmış canavar olduğunu görecektir.
mbgultekin@ip.org.tr