Diyarbakır Bismil Kaymakamlığı, Cumhuriyet köyü muhtarı Mehmet Tanrıkulu’ndan Muhtarlık mührünü zorla almaya çalışıyor. Bismil Kaymakamı Ali Çelik hem Tanrıkulu’yla makamında yaptığı görüşmede, açıkça muhtarlık mührünü bırakmasını teklif etti, hem de yazılı ihtar gönderdi. Peki neden?
MUHTAR KÖYLÜ OLUNCA AĞA İŞLERİNİ HALLEDEMİYOR
Köy ağası Nevaf Kahraman ve ailesi, Cumhuriyet köyünün Hanpazarı mezrasında yaşıyor. Dolayısıyla, ağalığa karşı başkaldıran Cumhuriyet köylüsünün Muhtarı Tanrıkulu, onların da muhtarı. Ancak aradaki husumet nedeniyle, ağalar muhtarlıkta görülmesi gereken işleri için Tanrıkulu’na başvurmayı reddediyor. Çareyi, muhtarlık mührünün Kaymakamlık aracılığıyla ağalığa karşı Cumhuriyet’i savunan köylüden alınmasında bulmuşlar…
ŞİKÂYET AĞADAN,
UYARI KAYMAKAM’DAN!
Süreç, mayıs ayında işlemeye başlıyor. Ağa Nevaf Kahraman’ın ailesi, Cumhuriyet köylüsünün hayvanlarını başıboş bıraktığını ve kendilerine ait ekili arazilere girerek tarlalara zarar verdiğini iddia ederek, köylüler hakkında şikâyette bulunuyor. Bu şikâyet üzerine, Bismil Kaymakamı Ali Çelik imzasıyla, Cumhuriyet köyü Muhtarı Mehmet Tanrıkulu’na uyarı yazısı gönderiliyor. 25 Mayıs 2009 tarihli yazıda şöyle deniyor: “Köyün muhtarı olarak asayişi, eşitliği, huzuru ve barışı sağlamak görevleriniz arasındadır. Konu hakkında köy halkını uyarmanız, hayvanlarını başıboş bırakmamalarını, aksi takdirde hakkınızda yasal işlem yapılacağını...”
İHTAR GÖNDERİLEN MUHTAR,
GÖREVDEN ALINABİLİYOR
Ancak Kahraman ailesi bununla da yetinmeyerek Haziran ayında yeni bir şikâyette daha bulunuyor. Aralarında Muhtar Tanrıkulu’nun da bulunduğu bazı köylülere ait büyükbaş hayvanların tarlalarına girerek ekinlerine zarar verdiği iddiasını yineliyorlar. Bunun üzerine Kaymakamlıktan muhtara bu ihtar yazısı gönderiliyor: “442 sayılı Köy Kanunu’nun 36. maddesinde köy muhtarının göreceği işler arasında, köyün sınırları içinde dirlik ve düzeni korumak göreviniz olduğu halde yerine getirmediğiniz anlaşılmıştır. “442 sayılı Köy Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca, yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı ihtar edilmeniz uygun görülmüştür.” Köy Kanunu’na göre, ihtar gönderilen muhtar, gereğini yerine getirmediği kanaatine varılırsa yetkili İdare Kurulu Kararı ile görevden alınıyor; yani mührü elinden alınıyor.
Daha önce de eski Muhtar Seyidhan Vural’ın mührü, elinden benzer yöntemlerle alınmıştı.
İKİ AYA KALMAZ, MÜHRÜ ALACAKMIŞ!
Kaymakam Ali Çelik imzalı ihtar yazısı, Muhtar Tanrıkulu’nun eline postadaki gecikme nedeniyle 29 Haziran Cuma günü, akşamüzeri ulaşmış. Tanrıkulu, 1 Temmuz Pazartesi günü, duruma açıklık getirmek amacıyla Bismil’e Kaymakam’la
görüşmeye gidiyor. Çünkü ağaların iddia ettiklerinin aksine, tarlaya giren büyükbaş hayvanlar ona ait değil. Nitekim, Tarım İl Müdürlüğü’nün yanlış bilgi verdiği, hayvanların Mehmet Tangüder isimli birine ait olduğu anlaşılıyor. Kaymakam Ali Çelik’le muhtar Mehmet Tanrıkulu’nun konuşması, bütün yaşananlara açıklık getiriyor. Zira Kaymakam, bu görüşmede açıkça Tanrıkulu’na ‘mührü bırak’ diyor:
“Arada kan davası var. Kahraman ailesi muhtarlık sizde olduğu için işlerini halledemiyor. Böyle olmaz. Mührü bırak. İşlemler Özel İdare’de ya da Yazıişlerinde yapılsın.”
Ancak Tanrıkulu, bu teklifi net bir biçimde reddediyor: Beni demokrasiyle halk seçmiş. Ben sadece halkımın isteğiyle görevi bırakırım.”
Mehmet Tarıkulu, bu yanıt üzerine Kaymakam Çelik’in çok sinirlendiğini ve sesini yükselterek şöyle dediğini aktardı: “Gör bak, iki aya kalmaz senden o mührü alırım!”
Konuyu bir de Kaymakam Ali Çelik’ten dinlemek için kendisini aradık. Telefonumuza çıkmayan Çelik, sekreteri aracılığıyla yıllık izne ayrılacağını bildirerek görüşme talebimizi reddetti.
AVUKAT ŞENALP: AMAÇ KÖYDEN UZAKLAŞTIRMAK
Cumhuriyet köylülerinin avukatı Nusret Şenalp de Mehmet Tanrıkulu’na gönderilen ihtarları, ‘Muhtarı görevinden uzaklaştırmaya hazırlık yapıyorlar. Asıl amaç, onları köyden uzaklaştırmak. Çünkü ağalar böyle istiyor” sözleriyle değerlendirdi.
Cumhuriyet köylüsünün tarım arazisi olmadığını, bölgedeki arazilerin büyük bölümünü ağaların kullandığını hatırlatan Av. Şenalp, şunları söyledi: “Bu durumda köylüler, geçimlerini sağlayabilmek için hayvancılıkla uğraşıyorlar. Meraya gidebilmeleri için tarladan geçmeleri gerekiyor. Ancak tarlaları elinde tutan ağalar, buna izin vermiyor. Köylü hayvancılık yapamazsa, burada geçinemez. Ağaların amacı, bu yolla köylüleri göçe zorlamak. Gitmeleri için uğraşıyorlar.”
Ağa Nevaf Kahraman’ın adamları, Cumhuriyet köylülerinin hayvanlarını otlatmalarını engellemek için daha önce de tarlalara zehirli buğday bırakmıştı. Bu nedenle Cumhuriyet köyü yakınlarındaki Güroymak köyünde 5 büyükbaş hayvan zehirlenerek
telef olmuştu.