BİRLİĞİN ZEMİNİ

“Açılım” adı altında koparılan büyük gürültü içinde sesleri duyulanlar; emperyalistler, işbirlikçileri ve Batı destekli bölücülüğün sözcüleridir. Gazetelerde, televizyonlarda, her yerde onlar var.
Mevcut tabloya bakan, ortada başka kimsenin olmadığı...

Tarih:

“Açılım” adı altında koparılan büyük gürültü içinde sesleri duyulanlar; emperyalistler, işbirlikçileri ve Batı destekli bölücülüğün sözcüleridir. Gazetelerde, televizyonlarda, her yerde onlar var.
Mevcut tabloya bakan, ortada başka kimsenin olmadığını ve bunların söylediğinden farklı bir görüşün olmadığını sanacak.
Ama gerçek böyle değildir. Kürt kökenli yurttaşlarımızın da çoğunluğu önlerine konan “açılım” paketini benimsememektedir.
Yüzyıl önce emperyalizme karşı verdiğimiz Kurtuluş Savaşı’nın ve ardından gerçekleştirdiğimiz Cumhuriyet Devrimi’nin Türk – Kürt bu ülkenin bütün insanlarının bilinçlerinde bıraktığı derin izler ve büyük kazanımlar vardır.
Millet olma yolunda büyük mesafe almış olan toplumumuzun yeniden emperyalistlerin arzusuna uygun olarak Ortaçağın karanlığına ve parçalanmışlığına geri dönmesi söz konusu olamaz.
Malatya’dan yükselen ses bu gerçeğin kanıtıdır.

BİRLİK GELENEĞİ
Malatya’da Kürt kökenli yurttaşlarımızın kurduğu köy, ilçe ve aşiret tabanlı kitle örgütlerinin 16 Eylül günü yapmış oldukları basın açıklaması, Cumhuriyet Devrimi’nin bu ülkenin yurttaşlarına neler kazandırdığını somut olarak gözler önüne seriyor.
Sevr ve Lozan’da Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu haykıran Türkiye Kürtleri, bugün o zamanki tavırlarının gerisinde değil daha ilerisinde olduklarını bu bildiri ile bir kez daha gösteriyorlar.
Mamsurlular Derneği, Karapınar Köyü Derneği, Alikanlılar Derneği, Palulular Derneği, İzollu Derneği, Parçikanlılar Derneği, Pötürgeliler Derneği, Baskilliler Derneği, Çelikhanlılar Derneği adına yapılan ortak açıklamada şunlar söylenmektedir:

MİLLET ANLAYIŞI
“Hiçbir siyasi Parti; Kürtlerin, Türkmenlerin, Sünnilerin, Alevilerin ya da milletin herhangi bir unsurunun temsilcisi olamaz.”
Bu ifadede modern millet tanımı bulunmaktadır. Bütün dünyada farklı etnik kökenlerden ve inançlardan gelen ve ortak bir dili konuşan toplumlar belli bir siyasi coğrafya içinde ortak bir ekonomik birlik oluşturarak “millet” haline geldiler.
Etnik ve dinsel farklılıklara dayalı siyasal örgütlenmeleri meşru görmemek, bu süreç içinde toplumsal ilerlemenin gereği olarak ortaya çıkmaktadır.
Malatyalı Kürt dernekleri “Hiçbir siyasi Parti, etnik ve dinsel yapıların temsilcisi olarak ortaya çıkamaz” derken bu devrimci anlayışı dile getirmektedirler.

YANLIŞLARDAN ARINMAK
“Ortak kültür ve medeniyetimizin unsurları olan Kürtçe’nin, Zazaca’nın, Çerkezce’nin, Azerice’nin ya da herhangi bir şive veya lehçenin yasaklanması asla kabul edilemez. Kültürümüzün unsurlarını yasaklamak bir yana, bunları korumak ve geliştirmek devletin görevi olmalıdır.”
Bu anlayışta da önemli bir ders vardır:
Malatyalı dernekler AKP’nin “açılımına” karşı çıkarken, yakın zamana kadar süren ve bugünkü sıkıntıların önemli nedenlerinden biri olan yasakçı ve baskıcı anlayışa karşı olduklarını da söylemektedirler.
Geldiğimiz aşamada Türklerin ve Kürtlerin tek bir millet olmaya doğru tarihi yürüyüşleri, baskıcı ve inkârcı anlayışlarla değil, eşitlik temelinde gönüllü birlik ile mümkündür.

TEK MİLLETİN GEREĞİ
Bununla birlikte Malatyalı Kürt yurttaşlar, bu ülkede yaşayan bütün halkın tek bir millet olmaya doğru evrilmesinin şartının ne olduğunu da görmüşler ve açıkça yazmışlardır.
Ortak dil, tek bir eğitim dili ve ortak milli değerler.
“Ancak ortak-milli ana dil bir tanedir ve bu da Türkiye Türkçesinin İstanbul şivesidir. Yani bugünkü resmi dilimizdir. Bunun yerine Türkçenin veya Kürtçenin başka bir lehçesinin ikame edilmesi düşünülemez.”
“Ay yıldızlı al bayrak bütün milletimizin ortak bayrağıdır.”

BATI’YA “HAK” OLAN
Bütün modern milletler, çok sayıda etnik topluluğun kaynaşması ile ortaya çıktılar. İngiliz, Fransız, Rus, Amerikan milletleri ve diğer milletlerin çoğunluğu, çok değil 200 yıl kadar geriye gidildiğinde birbirine çok uzak etnik topluluklar biçimindeydiler.
Daha sonra Ortaçağ’dan çıkış ve ulusal devletlerin oluşması sürecinde bu topluluklar milletleştiler. Şimdi ise Dünyanın bu bölgesi yavaş yavaş ulus devlet aşamasını da geride bırakıyor ve daha büyük birliklere doğru yol alıyor.
Kendileri böyle bir gelişme içindeyken, dünyanın geri kalanına Ortaçağ’ın parçalanmışlığına dönmeyi “demokrasi” olarak yutturmaya çalışan emperyalist Batı’nın ikiyüzlülüğünü, Malatyalı Kürt yurttaşlar açıklamalarıyla teşhir ediyorlar.
“Asırlarca, İslam Coğrafyasına ve mazlum Miletlere kan kusturan Haçlı bakiyesi ülkeler; tek devlet, tek millet olma yolunda ilerlerken işgal altındaki Müslüman halkların tek umudu olan Türkiye’yi bölmeye çalışmak vatana da İslam alemine de ihanettir.”
Türkiye’de bundan sonra gelişecek olan, bu tutum olacaktır. Bu ülkenin insanları, insanlık tarihinde seçkin bir yere sahip olan milletimiz, Emperyalizmin etnik çatışma tuzağına düşmeyecektir.
Malatyalı Kürtlerin tarihi açıklamasının, bütün dünyaya mesajı budur.

mbgultekin@ip.org.tr