BİLİM ve ÜTOPYA'da ASYA'DA DEVLET TEORİLERİ

Bilim ve Ütopya Nisan Sayısı Bayilerde! Dergide bu ay "Kapitalizm Öncesinin Devlet Teorisi Kimin Ürünü?" sorusunun yanıtı kapsamlı olarak sunuluyor. Asya Devlet Teorileri kapağı ile ele alınan konuda kapsamdı araştırma ve incelemeler dikkat çekiyor. Sayı tanıtımında şunlar ...

Tarih:

Bilim ve Ütopya Nisan Sayısı Bayilerde! Dergide bu ay "Kapitalizm Öncesinin Devlet Teorisi Kimin Ürünü?" sorusunun yanıtı kapsamlı olarak sunuluyor. Asya Devlet Teorileri kapağı ile ele alınan konuda kapsamdı araştırma ve incelemeler dikkat çekiyor. Sayı tanıtımında şunlar yer alıyor

* Şahnâme, binyılların tahtına oturmuş¸ büyük bir sanat ve incelik mirası bırakmış. Düşününüz, İran’da günümüzde bile Nevruz bayramlarında Kur’an yerine Şahnâme okunuyormuş. Şahnâme, en büyük İran şairleri tarafından Kur’an’a gönderme yapılarak, anlatılıyor. Firdevsî’ye verilen rütbe ise, peygamberliktir. Melikuşşuara, yani “Şairlerin Hükümdarı” Bahar, şöyle diyor:

Şahnâme hiç abartısız Kur’an’ıdır Acemin.
Tûs bilgesinin rütbesi de peygamberlik rütbesi.

* Firdevsî: “Zâbilistan’da bir kıyamettir koptu. Yer ölülere: ‘Kıyamet günüdür, mezarlarınızdan kalkınız’ diye bağırdı.” Nâzım Hikmet: “Şehitler, Kuvayı Milliye şehitleri, mezardan kalkmanın vaktidir.”

* Zâloğlu Rüstem’in, kendi oğlu olduğunu bilmeden Sohrâb ile üç kez savaşması ve ilk savaşta Sohrâb’ın kılıcından hileyle kurtulduktan sonra en sonunda oğlunu öldürmesi hikâyesini mutlaka okuyun. Hiçbir Yunan tragedyası, Şahnâme ile boy ölçüşemez.

* Yaşar Kemal’in, Ağrı Dağı Efsanesi’nde bir kılıç tasviri vardır: “Kılıcı karanlıkta bir su damlası gibi parlıyordu.” Bu karanlıkta ışıldayan kılıç betimlemesi, Şahnâme’de sık sık geçer; yine Nizamülmülk’ün Siyasetnamesi’nde de geçer.

* Goethe, Şahnâme’yi okuyunca, öylesine mest olmuş ki… Derecesini Doğu-Batı Divanı’ndan anlıyoruz. Şahnâme, Batının usta yazarlarını derinden etkilemiş. Şahnâme, denebilir ki, Batı edebiyatının Doğudaki beslenme kaynaklarının en verimlisidir. Batı’da sık sık duyulan “Ex oriente lux” (Aydınlık doğudan gelir) diye bir özdeyiş var. Firdevsî’nin bu özdeyişi yaratan etkenlerdeki yeri baş köşededir. Aynı söz, Doğuda şöyle söylenir: “Güneş şarktan doğar, garp istifade eder.”

Nasıl yönetmeli sorusuna cevap arayan onlarca Şahnâme ve Siyasetnâme…

Yönetim bilimi, devlet teorisi denilince üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde bu eserler maalesef görmezden gelinmiştir veya zihinleri işgal eden Batı merkezli bakış açısının sonucu olarak gereken ilgiyi görmemiştir. Tüm dünya edebiyatı göz önüne alındığında, geçen yüzlerce yıla rağmen hâlâ bir başyapıt olma özelliğini koruyan Firdevsî’nin Şahnâme’si hiç kimsenin aklına gelmezken, Machiavelli’nin Hükümdarı ellerden ve müfredatlardan düşmez.

Halbuki Hükümdar’dan yüzlerce yıl önce önemi hiç de küçümsenmeyecek çapta eserler vardır. Mesela Firdevsi’nin Şahnâme’si. Feodal dönemin, kapitalizm öncesinin devlet anlayışının teorileştirildiği bir başyapıttır Şahnâme.

Firdevsi’nin devlet teorisi kısaca şöyle ifade edilebilir: Zenginliğin birikmesi için, yağmanın yasaklanması gerekir. Sömürü, vergi yoluyla olacaktır. Ticaretin barış içinde yapılması, zenginliklerin değişilmesi, para ekonomisinin gelişmesi, imparatorluk olmanın şartıdır ve işlevidir. Her imparatorluk, barışı sağlama misyonuyla örgütlenir. Şahnâme’nin en önemli teması barış ve huzurun sağlanmasıdır. Hükümdarlar, sağladıkları barışın kapladığı iklimi ve güvenilirliği kadar büyüktür. Şahnâme, yeryüzü hükümdarlığının dayandığı şiddet ile adalet ve barışla sağladığı toplumsal rıza arasındaki diyalektiği bütün zarafetiyle anlatır… Feodal devlet teorisinde barış, çarşı ve pazarın barışının ötesinde, ülkede ve hatta cihanda barıştır. Firdevsî’nin yeryüzü hükümdarlığı sırlarında en önemli kavramlardan biri, yeryüzü barışıdır. Yani kavimleri barış içinde bir arada tutmak

Bilim ve Ütopya dergisi Nisan sayısında bu konuya geniş bir yer ayırdı: Şahnâmeler’in kaynaklarını, özgünlüklerini, efsaneler ile örülmüş evren ve insanlık tarihini ve kapitalizm öncesinin devlet teorisini, ayrıca yönetme sanatının, devlet teorisinin işlendiği siyasetnâmeleri, Çin ve Japon strateji klasiklerini inceledi… Prof. Dr. Nimet Yıldırım, Dr. Doğu Perinçek, Yrd. Doç. Dr. Hasan Hüseyin Adalıoğlu, Haluk Hepkon ile Salih Yavuz bu sayının yazarları.

Dergide yer alan bazı konu başlıkları şöyle:
* Doç. Dr. Erdal TOPRAKÇI, Arş. Grv. İclal DAĞDEVİREN, Arş. Grv. Gülçin OFLAZ, Bil. Uzm. Ersin TÜRE: Eğitim Fakültelerinde Bilim Anlayışı Araştırması
* Feyziye ÖZBERK: İz Bırakanlar/ Uluğ Nutku: Bir Omzunda Felsefenin Güncelliği, Diğerinde Genelliği
* Erkan ILDIZ: Antik Dönem Devletlerinin Borçlanması
* Prof. Dr. Kürşat YILDIZ: Bizim Üniversitelerimiz/ Son işaret fişeği: Bir rektörün intiharı