Azgın saldırı

Ergenekon’un 3. İddianamesi ile birlikte malum merkez (Amerika, F Tipi Gladyo ve AKP), Türk Ordusu’na, Atatürk Devrimi savunucularına yönelik psikolojik savaşı, bir üst düzeye çıkardı. Yalan olduğu kanıtlanmış propaganda temaları, daha büyük bir çığırtkanlıkla gazete...

Tarih:

Ergenekon’un 3. İddianamesi ile birlikte malum merkez (Amerika, F Tipi Gladyo ve AKP), Türk Ordusu’na, Atatürk Devrimi savunucularına yönelik psikolojik savaşı, bir üst düzeye çıkardı. Yalan olduğu kanıtlanmış propaganda temaları, daha büyük bir çığırtkanlıkla gazete ve televizyonlardan sabah akşam seslendiriliyor.
Aslında bu yeni yalan bombardımanı ve saldırı dalgası, Temmuz ayında başladı. Özet bir döküm yapalım:
- İlk hamle, Genel Kurmay Başkanı’nın “kağıt parçası” dediği sahte belge ile Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı gerçekleştirilen saldırı oldu. Başta Taraf olmak üzere malum basın yayın organları, akıl almaz bir psikolojik savaş kampanyası başlattılar.
8 Kurmay Albay sorgulandı. Biri, kısa süreli de olsa tutuklandı. Hedef, TSK’nın itibarıydı.
- Bir gece yarısı operasyonuyla ve muhalefet uyutularak, bir yandan askere sivil yargı yolunu açan, öte yandan askere karşı her türlü suçu işleyen sivillere askeri yargı yolunu kapatan Yasa, Meclisten geçirildi.
- Daha sonra bu yasaya dayanılarak ve imzasız bir ihbar mektubundan hareket edilerek Deniz Kuvvetlerinden 7 teğmen tutuklandı.
- Başka bir “ihbar mektubu”na dayanılarak Hakkari Derecik taburunda öldürüldüğü iddia edilen 12 korucunun kemikleri arandı. Elbette malum medyada TSK’ya yönelik saldırı ve karalama kampanyası eşliğinde.
- Bir yandan bu saldırı kampanyası yürütülürken öte yandan Ilımlı İslam diktatörlüğünü gerçekleştirmeye yönelik program uyarınca İmam Hatip liselerinin önünü açan katsayı değişikliği gerçekleştirildi.
- HSYK üyelerine yönelik büyük bir psikolojik saldırı kampanyası yürütüldü. Tam da HSYK’nın, hakim ve savcıların tayin ve terfilerini görüştüğü günlerde, toplantılara katılan Adalet Bakanı ve onun müsteşarının verdiği bilgilerle yürütülen bu psikolojik savaş, F Tipi Gladyonun yargıyı ele geçirmede sergilediği cüretin boyutunu ortaya koydu.
- Abdullah Gül hakkında soruşturma kararı veren Sincan Hakimi Osman Kaçmaz hakkında Adalet Bakanlığının yaptığı kanunsuz soruşturma, nasıl bir polis devletine doğru gittiğimizin son örneği oldu.

BÜYÜK RESİM
Bütün bu saldırılar ABD’nin gerçekleştirmek istediği daha büyük bir resmin parçası olarak sahneleniyor. O büyük resimde neler var?
Birinci olarak ABD, Nabucco projesini kotardı. Doğalgazı olmayan bu proje ile amaçlanan, Rusya’nın Güney Akım Projesine alternatif yaratmaktır. Böylece Nabucco, Rusya başta olmak üzere Türkiye ile Bölge devletleri arasına sokulan kamanın adı oluyor.
İkinci olarak ABD, Çin’in Sincian Uygur özerk bölgesinde bir provakasyon tertipledi ama çok geçmeden bu tertibin esas amacının Türkiye’yi, ABD planlarına daha da sıkı bağlamak olduğu ortaya çıktı.
Türk dünyası ve Müslüman ülkeler olayları sessizlikle karşılarken Türkiye, Başbakan Erdoğan’ın ağzından “soykırım” suçlamasını yönelterek tepki gösterdi.
Sonuç Türkiye Çin ilişkilerinin sabote edilmesi ve Amerika ile kader birliğinin pekişmesi oldu..
Üçüncü olarak “Kürt açılımı” bütün bu gelişmelerin üzerine geldi. Amaç: Irak’ın kuzeyindeki Kukla Devleti Türkiye’nin himayesine almak… Amerika’nın, 30 yıllık, Türkiye himayesinde Kürdistan planını hayata geçirmek.
Ergenekon tertibi bu planın uygulanmasının önünde engel olan Türkiye’nin yurtsever güçlerini etkisiz hale getirmek amacıyla sahneye konmuştu. Şimdi artık bodoslamadan konuya girdiklerine göre yurtsever muhalefeti etkisiz hale getirdiklerini ve koşuların artık uygun hale geldiğini düşündükleri anlaşılıyor.
Gerçekten öyle midir? Temmuz ayı boyunca gerçekleşen bu saldırıları ve atılan adımları nasıl yorumlamak gerekiyor?

KAYBEDİYORLAR
Amerika kaybediyor. Hem ekonomik bakımdan, hem de askeri açıdan. 2011 yılında Irak’tan askerlerini çekecek.
Öte yandan ABD’nin Türkiye’deki işbirlikçisi AKP de kaybediyor. 29 Mart seçimlerinde yenildi. KKTC’de yenildi. DP Kongresinde yenildi. Halk hareketi yükseliyor. 17 Mayıs Tandoğan mitingi, 22 Haziran İzmir mitingi, İstanbul’da tiyatrocuların büyük yürüyüşü…
Her şey AKP’nin baş aşağı gittiğini gösteriyor. Kamuoyu yoklamalarında daha şimdiden yüzde otuzların altına düşmüş vaziyette.
Fethullahçı Gladyoyu, Amerikan mamûlü olduğu için onu ayrı bir başlıkta ele almaya gerek yok.
Bu tabloya rağmen Temmuz ayındaki azgın saldırının açıklaması nedir?

HESAP VERECEKLER
Temmuz ayındaki saldırı, çaresizliğin çırpınışıdır.
Kaybetmekte olan bir kuvvetin kudurmuşçasına sağa sola saldırmasından ibarettir. Her türlü ihtiyat bir yana bırakılmış, kanunlar alenen çiğnenmekte, bütün değerler ayaklar altına alınmakta, toplumumuz sindirilmeye çalışılmaktadır.
Ama kof bir saldırı ile karşı karşıyayız.
Dünya çapında kaybetmekte olan bir güç, Türkiye ölçeğindeki bir ülkede böyle bir dinci faşist projeyi başarıya ulaştıramaz.
Nitekim 10 kahraman HSYK üyesinin direnişi bütün yaldızlarını döktü.
Zavallılıkları ve acizlikleri ortaya çıktı.
Yıkılmaları kaçınılmazdır.
Yıkılacaklar ve hesap verecekler.
mbgultekin@ip.org.tr