Ayvalık’ın bilge başkan adayı Serdar Gürses: Köydeki çocuklara yüzme öğreteceğiz

“İlk önce bütün ihaleleri insanlarımıza açık yapacağız. Kapalı kapılar arkasında iş yok! Bilançoları çıkartacağız"

Tarih:

Bir de Atatürk’ün ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ sözünün peşinden giden ve en çok Ayvalık köyü çocuklarına kendini borçlu hisseden bir aday var oy isteyen.

 

Vatan Partisi’nin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Avukat Osman Aydın Şahin ve Ayvalık Belediye Başkan Adayı Serdar Gürses’le, Ayvalık’taki seçim ofisinde bir araya geldik. Sorular soruları, sohbet sohbeti kovaladı. Herkesin “tatil beldesi”, “huzur kenti” dediği, İstanbul başta olmak üzere onlarca ilimizi etiyle, sütüyle, peyniriyle, zeytiniyle besleyen, doyuran bereketli Balıkesir ovasında iki başkan adayı, bize görülenin ötesinde saklı gerçeği anlattı.

 

 

POLİTİKACI DEĞİL GÖREV ADAMIYIM

 
Serdar Gürses, Vatan Partisi’nin Ayvalık Belediye Başkan adayı. Kendisini kısaca “Evli, iki çocuk babası, lise mezunu. Çarşı üniversitesini bitirdim. Dünyanın en büyük üniversitesi. Yüksek lisansımı tarlalarda yaptım. Şu anda çiftçilikle uğraşıyorum” diye tanıttı. Doğma büyüme Ayvalıklı olan Gürses, Vatan Partisi’ne beş yıl önce, İşçi Partisi’nin zor zamanlarında katılmış. Adaylık kararını ise “Bizim için doğru neyse, ordayız. Vatan Partisi’nden başka sığınacak bir liman görmüyorum. Başkan adaylığına ben talip olmadım, görev verildi bana. Adı üstünde, görev!” diye açıklıyor.

 

 

HİÇBİR ZAMAN ESARET ALTINDA OLMAYIZ

 

Serdar Gürses, Vatan Partisi ‘nin programına gönül vermiş: “Bu partinin programında ne var? Tam bağımsızlık var, üreten Türkiye var. Patatesi, soğanı, samanı dışardan alıyoruz. Eskiden kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik. Nasıl olacak bu iş? Üretmekten başka çaremiz yok. Tam bağımsız Türkiye diyoruz. Bağımsızlık bizim ruhumuzda var. Türk milleti olarak bin senelik devlet geleneğimiz var, hiçbir zaman esaret altında olamayız. Her bakımdan emperyalist ülkelere bağımlıyız bugün. Hepsini bertaraf edeceğiz, başka çaremiz yok. Atatürk ne yaptıysa aynısını yapmamız lazım.”

 

 

BELEDİYECİLİK PROGRAMI NET VE KESİN

 

Gürses’e belediye programını sorduk, hemen çocukları anlattı: “Bugün Belediye Başkanlığı’na talip oldum, çünkü burada öyle eksikler var ki.... Mesela, benim gözlerimi yaşartan bir örnek; Ayvalık, bir sahil kasabası. Ama merkezden yukarıda köylerde yaşayan çocuklarımızın çoğu yüzme bilmiyor! Düşünebiliyor musunuz? Neden bu çocukları bir takım tarikatların, cemaatlerin eline bırakalım? Neden bir yüzme okulu açmayalım? Vatandaş belediye başkanından ne bekler? Çeşmemden temiz su aksın, çöplerim toplansın, yollar bakımlı olsun, sokak hayvanlarına barınak yapılsın. Bir de ne bekler? Belediye çalışanları gününde maaşını alsın. İyi bir belediye başkanı bunları yaparsa benim gözümde başarılı.”

 

 

Çek kardeşim elini üstümüz

 

“İlk önce bütün ihaleleri insanlarımıza açık yapacağız. Kapalı kapılar arkasında iş yok! Bilançoları çıkartacağız. Sonra kişiye özel muamele asla olmaz bizde. Belediyenin bir sürü gayrimenkulu var, kira toplanmadığını duydum. Kira toplanacak! Sayıştay raporunda (2017 yılı) var, 152 taşınmaz, ulufe gibi dağıtılmış. Toplumun parasını yiyenin cenaze namazı bile kılınmaz. Bu işin vebali var! Biz belediye başkanı olsak, en çok üç yıl içinde belediye borçlarını ödeyeceğiz. Belediyenin benzin istasyonu zarar ediyor! Otoparklar zarar ediyor! Böyle bir rezalet olur mu? Su idaresi Büyükşehire ait. Su faturaları geliyor, 100 liralık faturanın 20 lirası Avyalık Belediyesi’ne, kalanı Büyükşehir’e. Çek kardeşim elini üstümüzden! Biz kendi kendimize yeteriz.”