1 Mart 2011'de günlük olarak yayımlanmaya başlayan AYDINLIK, büyüme ataklarını sürdürüyor. İstanbul'da kendi matbaasını kuran Aydınlık, şimdi de daha gelişkin yeni matbaaya kavuştu. Önceki matbaa ise Mayıs ayı sonunda Ankara'da faaliyete geçecek. Böylece Aydınlık, İstanbul ve Ankara matbaaları ile baskı sorununda köklü bir çözüme kavuşmuş oluyor.
Aydınlık, devrimcilerin, yurtseverlerin, ulusalcıların katkı ve destekleriyle bugünlere
geldi. Şimdi iki matbaanın getirdiği yükleri de okurlarının katkısıyla kaldıracak.
Sözü Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk'a bırakıyoruz. Bolluk
Aydınlıkçıları göreve çağırıyor.
SEFERBERLİK
Levent Kırca rotatiften ilk çıkan gazetelerden birini iki eliyle çekip alıyor. Kokluyor.
Arkasından ben. Eller, burun boyanıyor. Mürekkep kokusunu ne severmişiz.
Öncesi de var elbette. Düğmeye Kırca bastı. Tıslamalar, gümbürtüler arasında
başladı dönmeye. Birkaç dakika sonra durdurdular. Kağıt sıkıştı. Tekrar ayarladılar.
Yeniden döndü...
Yaşar usta, bu arada öbür ustamız da Kemal, “Oturması zaman alır. Bütün
merdaneler tek tek takıldı. Çalıştıkça düzelecek” diyor. “Baskı farkını 15 günden önce
anlayamazsınız.”
Makinemiz olmadığı için kalıplar dışarda çekiliyor. Sorun çıkmıştı. Yeniden çekilmeye
gitti. Allah’tan maç protokolü var da gecikmedik.
O olmayan ekipman da alınacak. Ederi 300 bin lira. Kalıp makinemiz olunca, gece
02.00’ye kadar haber sokabileceğiz. Taze gazete! Özellikle spor sayfalarımızdan
şikayetçi okurlarımıza duyurulur.
Önceki makine Ankara’ya gidiyor. Etti ikinci matbaa.
Avrupa Aydınlık da cabası. 17 ayımızı doldurmadan yaptık bunları.
Vatan-Emek hareketinin büyük başarısı. Asıl pay okurlarımızın.
Aydınlık’ın basımını garanti altına aldık. Artık önümüzdeki dönemin büyük
mücadelelerine daha özgüvenli girebiliriz.
Ancak...
İki matbaa, büyük mali yük anlamına da geliyor.
Yükü okurlarımıza güvenerek sırtladık.
Şimdi büyük bir seferberlik başlatıyoruz.
Yine okurlarımıza güveniyoruz.
Başka kimsemiz de yok zaten!