Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile ilgili kararı, baştan aşağı Türkiye aleyhine hükümler ile doludur.
‘Sözde soykırımın bir üyelik şartı olarak raporda yer almadığı’ yolundaki propaganda, tam bir aldatmacadan ibarettir. Tam tersine Ermeni soykırımı iddialarının yanı sıra; Pontus, Rum ve Süryanilere karşı işlenen sözde soykırımlar da konu edilerek ve “Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesi gerektiği” belirtilerek, sözde soykırımın kapsamı daha da genişletilmiştir.
Avrupa Parlamentosu Kararı’nda şimdiye kadar Türkiye’nin önüne konan bütün dayatmalar, ağırlaştırılarak tekrarlanmıştır. Kürt sorununda barışçı çözüm adı altında PKK ile masaya oturma, Alevi ve Yezidi vatandaşlara azınlık hakkı, Türban konusunda uzlaşma, liman ve havaalanlarının Rum uçak ve gemilerine açılması, KKTC’nin reddi ile Rum kesiminin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanınması, Ermenistan kapısının koşulsuz olarak açılması ve ilişkilerin normalleştirilmesi, azınlık vakıflarının mülk edinmelerinin önündeki engellerin kaldırılması, 301. maddenin kaldırılması, Patrik’e ekümeniklik hakkı, Heybeliada Ruhban Okulu vb.vb.
Avrupa Parlamentosu’nun kararı, baştan aşağı tam bir emperyalist mantığın ürünüdür.
Bu kararların, demokrasiyle, çağdaşlıkla ve Türkiye’nin çıkarlarıyla en ufak bir ilgisi yoktur.
Avrupa, bu tür raporlar yazma cesaretini AKP iktidarından almaktadır.
Bu Rapor, Türkiye’yi aşağılamaktadır, kabul edilemez.
Türkiye bir an önce Avrupa Birliğine üyelik başvurusunu geri çekmelidir.