Papa Franciscus’un Vatikan’da 1915 olayları için “soykırım” terimini kullanarak yaptığı kışkırtmanın ardından bugün de “soykırım tasarısı” Avrupa Parlamentosu’nda (AP) oylanacak. AP, 12 Mart günü, AB Dışişleri Komitesi’nin hazırladığı ve 77. maddesinde “Ermeni soykırımının 100. yılında AB üyesi ülkeler tarafından tanınması ve üye ülkeler tarafından kabulünün tavsiyesi” ifadeleri bulunan raporu kabul etmişti.
Geçen günlerde de Avrupa Parlamentosu’nun en büyük grubu EPP (Avrupa Halk Partisi) Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımını tanımaya çağırmış ve gerekenin yapılması için AB ülkelerine çağrıda bulunmuştu. Yapılacak oylama sırasında Partimizin Avrupa Temsilciliği, Talat Paşa Komitesi, Türkiye Gençlik Birliği ve Atatürkçü Düşünce Dernekleri Birliği Avrupa genelinde AB temsilcilikleri önünde olacak. Eşzamanlı basın açıklaması yapma kararını öğrenen İsveç ve İsviçre’deki Türk toplumunun temsilcileri de AB temsilcilikleri önünde Vatan Nöbeti’ne destek kararı aldı. Oylamaya karşı dün de 751 AB parlamenterine mektuplar ulaştırıldı.
‘AVRUPA’DAKİ TÜRKLER KAYITSIZ KALMAYACAK’
İngilizce hazırlanan, Vatan Partisi Avrupa Temsilciliği, Avrupa ADD Birliği ve Avrupa Talat Paşa Komitesi’nin imzasını taşıyan ve 751 parlamentere ulaştırılan uyarı mektubunda şu ifadelere yer verildi: “Avrupa Parlamentosu, hukuka aykırı davranıyor, AİHM ve Lahey Adalet Divanı kararı açıkça çiğneniyor. Avrupa’daki 5 milyon Türk, bu hukuksuzluğa kayıtsız kalmayacaktır.”
‘5 MİLYON TÜRK’Ü HAPSE Mİ ATACAKSINIZ?’
Brüksel’de bulunan Avrupa Temsilcimiz Beyhan Yıldırım, Aydınlık'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “751 AB Parlamentosu üyesi vekile uyarı mektuplarımızı ulaştırdık. Türk toplumunun temsilcileri olarak, parlamenterlerden görüşme talebinde de bulunduk. 5 milyon Türk’ü ne yapacaksınız? Hapse mi atacaksınız? Bu dava hukuken ve siyasi olarak bitmiştir. Görmüyor musunuz? AB Parlamentosu, kendi hukukunu da hiçe saymaktadır. Açıkça AİHM’nin 2. Dairesi’nin Perinçek-İsviçre davasına ilişkin aldığı karar, Lahey Adalet Divanı’nın kararı çiğnenmektedir. Avrupa, bu hukuksuzluktan vazgeçmezse bilsinler ki, Avrupa’daki Türk toplumu gelişmeler karşısında ayağa kalkmasını bilir. İlk büyük tepkimizi, 24-25 Nisan 2015 tarihinde Frankurt ve Berlin’de devasa yürüyüşlerle veriyoruz.”
‘VATAN SAVUNDUK’
Türkiye Gençlik Birliği Avrupa’nın da konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: “Bizler soykırım yapmadık, vatan savunduk! Kanlı tarihinizle yüzleşin ve bügüne kadar işlemiş olduğunuz insanlık suçlarından dolayı başta büyük Türk milleti olmak üzere bütün mazlum milletlerden özür dileyin. 1915’lerde Ermeni halkının çekmiş olduğu acıların da sebebi siz, İngiliz, Fransız ve Amerikan emperyalistlersiniz.
‘POLİTİK BİR KARAR’
Emekli Büyükelçi Pulat Tacar, “Avrupa Parlamentosu’nda bu karar yüzde 100 çıkacaktır. 1987 senesinde çıkan karar sırasında orada büyükelçiydim ve o kararın nasıl çıktığını bizzat gözlemledim. Kararın çıkmaması için her türlü gerekçe vardı. Karar komitede bütün soykırım kelimeleri yok edilerek genel kurula getirildi. Politik bir karardır, parlamento yargılayamaz. Doğu Perinçek-İsviçre davası düşünceyi ifade özgürlüğü davasıdır. AİHM 2. Dairesi’nin aldığı karar Genel Başkanımız Doğu Perinçek’in düşünceyi ifade özgürlüğü çerçevesinde ‘Ermeni soykırımı’ olmadığını ve bunun bir uluslararası yalan olduğunu ifade etmesinin kendisini mahkum etmeye yeterli olmadığını söylemişti. AİHM Ermeni soykırımı konusunda herhangi bir karara varmamıştır. Doğu Perinçek'in söylemi hukuksal bakımdan önemlidir. Perinçek, hukuksal bağlamda ‘soykırım’ denemez diyor. Diğerlerinin söyledikleri ise siyasal bağlamda söylenebilir. Aradaki fark çok önemlidir. Soykırım sözleşmesi hukuksal metindir. Hukuksal metinde gayet açıkça neye soykırım deneceği ve hangi şartlarda soykırım deneceği açıktır.”
‘MÜCADELEMİZLE AVRUPA’YI AYDINLATACAĞIZ’
Talat Paşa Komitesi Avrupa Sözcüsü Niyazi Öncel de “Bu kararları tanımıyoruz. Gayriciddidir, hukuki değildir. Talat Paşa Komitesi olarak, yurtdışındaki vatandaşlarımızın yanında ve önlerinde olmaya devam edeceğiz. Milletimize söz veriyoruz. Büyük kitlesel yürüyüşlerle Avrupa’ya, ABD’ye gereken mesajlar verilecektir” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’DE BAŞKA VATİKAN’DA BAŞKA...’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Papa’nın Ermeni iddialarını destekleyen açıklamasını eleştirdi, “Dini liderler nefreti, kini değil, barışı, kardeşliği ön plana çıkarmalı” dedi. Çavuşoğlu, Papa’nın Türkiye’de farklı, orada farklı konuştuğunu kaydetti. Bu durumu samimiyetsizlik olarak nitelendiren Çavuşoğlu, “İster dini lider olun, ister bir ülke lideri, söylemlerimiz birbiriyle tutarlı olmalıdır” diye konuştu.
ASALA VATİKAN’DAKİ 2 ELÇİMİZE SALDIRMIŞTI
Türkiye’yi Ermeni soykırımı yapmakla suçlayan Vatikan’da görevli 2 Türk büyükelçi, Ermeni terör örgütü ASALA’nın saldırısına uğramıştı. Emekli büyükelçiler, Papa Franciscus’un Türkleri Ermenilere soykırım yapmakla suçlaması sonrası Aydınlık’a yaptıkları açıklamada Papa’ya, Ermeni terör örgütü ASALA’nın Vatikan’da görev yapan Türk büyükelçilere yönelik saldırılarını hatırlattılar. Emekli Büyükelçi M. Nuri Yıldırım “Vatikan’da görev yapan Büyükelçi Taha Carım 1977’de Ermeni teröristlerinin saldırısında yaşamını yitirdi. Yine bir başka saldırıda 1979 yılında bir başka büyükelçimiz Vecdi Türel ve koruması yaralandı. Papa Franciscus bunları hatırlıyor mu?” dedi.
HOLLANDA’DA TÜRKLER 127 VEKİLE DAVA AÇIYOR
Hollanda Türkleri Konseyi, 1915 olaylarıyla ilgili Hollanda parlamentosunun alt kanadını oluşturan Temsilciler Meclisi üyeleri ve Avrupa Parlamentosu üyelerini mahkemeye vermeye hazırlanıyor. Konsey Başkanı Sefa Yürükel ve Mustafa Cingöz, Hollanda parlamentosunda geçen hafta gündeme gelen ve 13 ret oyuna karşılık 127 oyla kabul edilen “Ermeni Soykırımı” önerisinin Türk toplumuna karşı işlenmiş bir iftira suçu olduğunu belirtti. Yürükel ve Cingöz, hafta sonu düzenledikleri basın toplantısında, Hollanda parlamentosunda öneriye “Evet” diyenlerin aldıkları kararla Hollanda’da yaşayan 500 bin Türk’ü rencide ettiklerini vurgulayarak öneriyi sunan ve buna destek veren partilerle milletvekilleri hakkında dava açacaklarını kaydetti.
‘PAPA MAHKEME GİBİ HÜKÜM VEREMEZ’
Papa’nın düzenlediği ayinde 1915 olayları için “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanmasına tepki gösteren emekli Büyükelçi Onur Öymen, Papalığın bir din devleti olduğuna dikkat çekerek, “Din devletinin siyasi konularda görüş belirtmesi doğru değil. Papalık kendini mahkeme yerine koyuyor. Bu konuda, alınmış bir mahkeme kararı var. AİHM, Perinçek davasında, bu olayın soykırım olarak tanımlanamayacağına karar vermiştir. Mahkeme kararını bile bile sanki papalık AİHM’den daha üstün bir makammış gibi hüküm veriyor” dedi. Öymen, Papa’nın tarihi konuları tartışmaya girerse kendisinin de üzüntü verici bir durumla karşılaşabileceğini kaydetti.
AVİM BAŞKANI KILIÇ: PAPA’NIN ÇIKIŞI PLANLI
Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Başkanı emekli Büyükelçi Alev Kılıç, Papa’nın sözlerini Aydınlık’a değerlendirdi. Ermeni diyasporasının bugüne kadar soykırım iddialarını ve kampanyalarını 3 ayak üzerine inşa ettiğini vurgulayan Kılıç, “Bunlardan biri siyasi, biri tarihi, biri de hukuki. Bu üç ayaktan tarihi ayak Türkiye lehine döndü. Yapılan aydınlatıcı çalışmalar, incelemeler bunda etkili oldu. AİHM’in soykırım olmadığını tescil etmesi ise noktayı koydu. Hukuki ayakta ise hiç başarılı olamadılar” dedi. Diyasporanın elinde bir tek siyasi propaganda kaldığını kaydeden Kılıç, “Şimdi siyasi boyuta dini boyutu eklediler. Vatikan’da Papa’nın yaptığı soykırım açıklaması planlı bir olay. Toplantıya katılanlar da bunun göstergesi” diye konuştu.