Aramayı yapan polis şefi yargılanacak: SUÇ KANUNSUZ ARAMA YAPMAK!

İzmir 8. Sulh Ceza Mahkemesi, Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Zeki Sezer’in, “haksız arama” suçundan yargılanmasına karar verdi. Dava, Ulusal Kanal ve İzmir Temsilcisi Hayati Özcan’ın suç duyurusu üzerine, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttü

Tarih:

İzmir 8. Sulh Ceza Mahkemesi, Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Zeki Sezer’in, “haksız arama” suçundan yargılanmasına karar verdi. Dava, Ulusal Kanal ve İzmir Temsilcisi Hayati Özcan’ın suç duyurusu üzerine, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın ardından açıldı.

Ulusal Kanal İzmir Bürosu, 25 Mart 2008’de, Ergenekon tertibi kapsamında aranmıştı. Terörle Mücadele ekiplerinin gerçekleştirdiği arama, Şube Müdür Yardımcısı Sezer’in sorumluluğunda yapılmıştı. Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan, birçok kez avukat talep etmesine rağmen, avukatının aramaya eşlik etmesine izin verilmemişti.

İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın 15 Ocak’ta hazırladığı iddianamede, aramanın hukuk dışı olduğu şöyle ifade ediliyor: “…Ulusal Kanal İzmir Temsilciliği’nde suç tarihinde (…) şüphelinin sorumluluğunda arama yapıldığı, arama sırasında müştekinin avukat talep etmesine rağmen bu talebinin yerine getirilmediği ve şüphelinin üzerine atılı suçu bu şekilde işlediği toplanan delillerden anlaşılmaktadır.”

Savcılık iddianamede, Mehmet Zeki Sezer’in üç aydan bir yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını ve yasayla belirlenen bazı haklardan yoksun bırakılmasını talep etti. İddianameyi 29 Ocak’ta kabul eden İzmir 8. Sulh Ceza Mahkemesi, 1 Şubat’ta aldığı kararla da duruşma tarihini belirledi. Buna göre, aramayı yapan polis şefinin yargılanmasına 3 Mayıs günü başlanacak.
Öte yandan savcılık, haklarında suç duyurusunda bulunulan diğer polisler hakkında “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Ulusal Kanal bu polisler hakkında da “arama sırasında el konulan eşyaları mühürlemedikleri”, “el koydukları CD’leri numaralandırmadıkları”, “kimliklerini göstermedikleri”, “tutulan tutanakların birer örneğinin kendilerine teslim edilmediği” ve “el konulan bilgisayarların imajının alınmadığı” gerekçeleriyle şikâyette bulunmuştu. Savcılığın kararında, yeterli delil olmadığı belirtildi.

Ulusal Kanal İzmir Temsilcisi Hayati Özcan’ın avukatı Erdoğan Özer, savcılığa 10 Şubat’ta sunduğu dilekçeyle, karara itiraz etti. Av. Özer, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın isteği üzerine İşçi Partisi Genel Merkezi’ndeki aramayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunu örnek gösterdi. Av. Özer, “Raporda da belirtildiği gibi açıkça yasaya aykırı işlem yapıldığından, tüm ilgililer sorumludur” dedi.

Ulusal Kanal bürosundaki aramanın bir saat 20 dakika sürdüğünü hatırlatan Av. Özer, polis kamerasının kaydettiği görüntülere de dikkat çekti. Bürodaki arama, başından sonuna kadar kameraya kaydedilmişti. Oysa dava dosyasına sunulan kayıt 28 dakika! Av. Erdoğan Özer, yaklaşık bir saatlik görüntünün dava dosyasına sunulmadığını belirtti. Hayati Özcan’ın evinde yapılan arama sırasında ise hiçbir şekilde görüntü alınmamıştı. Polisler, “kameramız bozuldu” demişlerdi. Av. Erdoğan Özer, karara itiraz dilekçesinde “Lehimize olabilecek deliller ortadan kaldırılmış olduğundan, kamera kaydını yapan memurun cezai sorumluluğu vardır” dedi.