İşçi Partisi Antalya İl Başkanı Bilal Şimşir bugün il başkanlığı binasında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’e verilen 16 yıllık ceza ile ilgili basın toplantısı yaptı. Kıbrıs Türk Kültür Derneği Başkanı Hüseyin Laptali, Üniversiteli Kadınlar Derneği Konyaaltı Şube Başkanı Sibel Hasırcıoğlu, Cumhuriyet Güçbirliği Sözsücü Ender Arıhan, Yeni Parti eski il başkanı Gülen Günal’ın da katıldığı basın toplantısında vatandaşlar da yoğun ilgi göstedi. Basın toplantısına İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek’in Silivri mahkemesinde 16 yıl ceza almasına sebep olan savunması izlendi. İl Başkanı Bilal Şimşir basın bültenini sunmak üzere Doğu Perinçek’in avukatı Bayram Atasoy’a söz verdi. Av.Bayram Atasoy yaptığı açıklama şöyle:
1982 Anayasası’nın 36. maddesi ; “Herkes meşru bütün vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak, iddia ve savunma hakkına sahiptir.”
TCK 128. maddesi; “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.”
Genel Başkanımızın 08.03.2010 tarihli duruşmada söylediği ve “burada bir Türk yargısı cumhuriyet yargısının yürütülmediğini kanıtlarıyla göstereceğim diye başlayan savunmasında altını çizdiği ve kanıtlarıyla ortaya koyduğu gerçeklerden yani;
Abdullah Gül 17 Mayıs 2006, bu Danıştay olayından sonra ne diyor? Topluyor,’bana anlattıklarınızı delillendirip savcıya da anlatın,savcı bulun’ diyor ,savcıya anlatın’ ‘delillendirin diyor’, ‘delil imal edin diyor’ Yani buraya getirilen deliller Abdullah Gül’ün emrettiği, ‘ savcılarını bulun’ dediği savcıların imal ettiği delillerdir…..” sözleri için ihbar eden Abdullah Gül
“ Cumhuriyeti yıkmaktan Anayasa Mahkemesi hükmüyle hüküm giymiş olanlar Türkiye’yi yönetiyor artık. Cumhuriyet var mı? İşte görüyorsunuz bütün bu toplanan deliller belgeler. Bu bir mafya yönetimidir. Ve cumhuriyet makamlarının içi boşaltılmış, Başbakanlık diye bildiğimiz, cumhurbaşkanlığı diye bildiğimiz makamlar Büyük Orta Doğu Projesi eşbaşkanlığına ve sözleşmeli personel konumlarına dönüştürülmüştür. Abdullah Gül de diyor ki, ben,Amerika ile gizli 2 sayfa 9 maddelik bir anlaşma yaptım. Bu bir hizmet sözleşmesi, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan şahıs,Amerika ile bir hizmet sözleşmesi yaptığını,Amerika’ya bağlandığını kendi ağzıyla itiraf ediyor sözleşmeli personel.İspatlı Vatan Gazetesinde kendi ağzından manşet oldu.24 Mayıs 2003….” Müştekisi Abdullah Gül.
“Ergenekon davası’nın ABD Başkanı Bush ile Tayyip Erdoğan arasında “Oval Ofis”te 2007 yılında yapılan görüşmede planlandığını açıklandığını belirten Perinçek’in; …..Fehmi Koru diyor; Kasım 2007 günü Oval Ofiste basıldı Ergenekon soruşturmasının düğmesine,ABD Başkanı basıyor.Amerikan kanununda bile bu yoktur.Amerikan kanununda bile Amerikan başkanı bir soruşturma düğmesine basamaz.İşte bu çadır mahkemesinin düğmesine,ben “çadır mahkemesi” demiyorum Tayyip Erdoğan “çadır mahkemesi” diyor…” sözlerinin müştekilerinden birisi Recep Tayyip Erdoğan.
Perinçek,savunmasında, Anayasa Mahkemesi Başkanı sıfatını taşıyan Haşim Kılıç’ın IBDA-C dergisinde Ankara temsilciliği yaptığını ifade eden sözlerinden…..
Ergenekon savcılarının iddianameye suç fiili olarak yazdıkları ve daha sonra maddi hata yapıldı diyerek geri aldıkları suçlamalardan kaynaklı savunma sözleri için…
Yani değerli arkadaşlar, “sözü edilen Ergenekon” davasının yaklaşık 2500 sayfalık iddianamesi ve ekindeki 450 klasör incelendiğinde de görüleceği gibi ‘iddia” sınırları fazlasıyla aşılmış ve açıkça suç oluşturacak hakaretamiz ifadeler, uydurma ve iftiraya dayalı suçlamalarda bulunmuştur. Ancak bu sınırsızlığa karşı eşit haklarla donatılmış savunma hakkının kullanılmasına ceza vermek, ceza ile tehdit etmek sanıkların susturulmaya çalışıldığının açık bir göstergesidir, kanunsuzluktur. Çöken tertibe yama çabasıdır.
Gerçek şudur; Sayın Perinçek, ve diğer bütün aydınlarımız, komutanlarımız yabancı bir devlet operasyonu ile başlatılan, milli çıkarlarımıza ve milli devletimize karşı yürütülen bir düşman saldırısı ön cephesinde vatan savunması yapmaktadırlar.
Perinçek ile ilgili sürdürülen yargılamada öne sürülen iftiralar, uydurmalar, saçmalıklar birer birer çürütülmüş, çöp sepetine atılmış durumdadır. Onlar da bunun farkındadırlar. Buralardan bir şey çıkmayacağını anlamışlar, bunca zaman sürdürülen haksızlığa karşılık gelecek bir çözüm arayışı içine girmişlerdir. Bu arayış nedeniyle yeni HSYK tarafından hâkim görevlendirilmiş ve verilen bütün ceza kararlarının altında o hâkimin, yani özel olarak atanmış hâkimin imzası bulunmaktadır.
Eşkiya dünyaya hâkim olmaz, iktidarı ele geçiren Gladyo, mafya, tarikat güçleri uyguladıkları hukuksuzluklar içinde boğulacaklardır. Silivri-Hasdal zindanlarının duvarları yıkılacak Perinçek başta olmak üzere tüm yurtseverlerimiz özgürlüğüne kavuşacaktır. Bu, her sabah doğmasına tanıklık ettiğimiz güneşin doğuşu kadar yakındır.