İşçi Partisi Ankara İl Örgütünün dün Silivri’de Mahkemeye sunulan mütalaayı protesto etmek için düzenlediği basın açıklaması, Ankara Kızılay Meydanında ve caddelerinde mitinge dönüştü.
İşçi Partisi Genele Merkezi önünde saat 12.30’da toplanan yüzlerce İşçi Partili, açıklamanın yapılacağı Adalet Bakanlığına doğru yürüyüşe geçti. “Yeminler Ettik Yıkılacak Silivri”, “Yurtseverler Çıkacak, İktidar Olacak”, “Ordu Millet El Ele Bağımsız Türkiye”, “Orduya Kalkan Eller Kırılır” sloganları atan yürüyüş koluna, yurttaşlar yol boyunca alkışlarıyla destelk verdi. Yol kenarlarındaki bazı yurttaşlar da yürüyüş koluna katılarak birlikte yürümeye başladı.
Yürüyüş kollarının geçtiği caddeler ve bulvarlar trafiğe kapandı.
Polisin yol boyunca bazı noktalarda barikatlar oluşturduğu gözlendi. Açıklamanın yapılacağı Adalet Bakanlığı önünde Meclise giden cadde üzerinde de büyük bir polis barikatı kurulmuştu.
Adalet Bakanlığı önündeki konuşmasına bu polis barikatını eleştirerek başlayan İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, “Hainlere kurulmayan, yurtseverlere kurulan bu barikatları da yıkacağız.. Bu barikat ABD emperyalizmi ve BOP eşbaşkanlığının barikatıdır... Apo’nun önüne kırmızı halı serenler, yurtseverlerin önüne barikat kuruyorlar. Uyarıyorum polisleri! Halkın evlatlarıysanız, ABD emperyalizminin ve BOP eşbaşkanlarının emrine uymayınız"dedi.
Sözlerini Tayyip Erdoğan'a seslenerek sürdüren Özbey, "Ey Tayyip Erdoğan! Sen ortağın Öcalan’la karar vermişsin, Türk Milletini ayaklar altına almak için . Zavallı Tayyip, sen bu Türk Milletinin ayakları altında ezileceksin.
Korkuyorlar! Kendi korkularının mütalaasını dün açıkladılar. Bu mütalaa, Türk Hukukun, Cumhuriyet yargısının mütalaası değildir. Bu mütalaa, 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da Oval Ofis’te Tayyip Erdoğan’ın efendisi Bush’la yaptığı görüşmede yazılmıştır.
ABD imzalı, Türkiye düşmanı, Türk Ordusuna düşman, Atatürk Cumhuriyetine düşman ihanet merkezinin olan bu mütalaayı tanımıyoruz. Yere atıyoruz, çiğniyoruz.
Doğu Perinçek için, kahraman komutanlarımız için ağırlaştırılmış müebbet istiyorlarmış.
Vah zavallılar! Rüyanızda görürsünüz!
Silivri Kalası’nın hücresinde yatacakları açıklıyorum. Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Fethullah Gülen, Abdullah Öcalan.
Atatürk 19 Mayıs’ta Samsuna çıktı. Hemen ardından boynuna bir idam fermanı asıldı. Mustafa Kemal boynundaki idam fermenı ile Ulusal Kurtuluş Savaşımızı kazandı, Cumhuriyet Devrimimizi başardı. İstanbul Hükümetine asi olarak başardı.
Şimdi Doğu Perinçeklerin, kahraman komutanlarımızın, milletvekillerimizin, aydınlarımızın boynuna ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını asacaklarmış. Aklınızı başınıza alın Ey Tayyip Erdoğanlar! 13 Aralık günü Silivri’de 100 bin kişiydik, duvarlarınız çatırdıyordu. Gelir yıkarız.
Değerli dostlar,
Silivri duvarını yıkma zamanıdır. Ankara Kalesine yeniden Türk Bayrağını çekeceğiz. BOP Eşbaşkanlığını yıkacağız. Ey Tayyip Erdoğan! Aç kulağını duy! YIKILACAKSIN!
Değerli Dostlar,
Büyük bir Ankara yürüyüşü başlamıştır. 19 Mayıs 2012’de İstiklalden Dolmabahçe’ye 250 bin genç aktı. 29 Ekim’de o köhnemiş saltanatın barikatlarını yıktık. 10 Kasım’da yüzbinlerle Tandoğan’daydık. 13 Aralık’ta Silivri duvarının dibindeydik. ZAMAN GÖREV ZAMANIDIR.
Tıpkı, Atatürk’ün Nutku’nun ilk cümlesinde, ‘İstanbul Hükümetine asi oldum’ dediği gibi. Biz de BOP eşbaşkanlığına asiyiz; isyan ediyoruz.
8 Nisan sabahı saat 8’de Silivri Kalası’nın duvarlarını yıkmak için orada olacağız. Oradan 16 Nisan’da İzmir’e geçeceğiz, kahraman komutanlarınıza en aşağılık, en adi iftiraların atıldığı, sözde casusluk iftirasının yapıldığı Şakran Zindanının duvarlarını sarsacağız. 23 Nisan’da Büyük Ankara Yürüyüşü yapacağız.Milyonlar Ankara’da olacak. Bakalım o Bölünme Anayasasını çıkartmaya cesaretleri yetecek mi? Kaçacak delik arayacaklar, ama kaçamayacaklar. Bu böyle biline.
En meşru, en hukuki şey bugün asi olmaktır. ABD emperyalizmine, onun BOP Eşbakanına, onun Fethullah yavrusuna asi olmak zamanıdır. Meşru direniş hakkımızı kullanacağız. Geleceğiz Ankara’ya zaptedeceğiz Ankara’yı. Ankara Yeniden Milletin Ankara’sı olacak. Çankaya yeniden Milletin Çankaya’sı olacak.Tayyip Erdoğan ve şürekalarının hüküm süreceği tek yer Silivri’deki hücrelerdir. Atatürk’ün Hükümeti yeniden kurulacak.Türkiye yeniden bağımsız olacak. Türküyle Kürdüyle kardeşlik içinde yeniden büyük bir millet olarak yaşayacağız.
Değerli dostlar,
Bugünden itibaren oturmak, sızlanmak, yakınmak yok. Tek şey var. Ayağa kalkıp, mücadele etmek. FEDA OLSUN CANIMIZ MİLLETİMİZE” dedi.
Basın açıklamasının ardından, yeni katılımlarla daha da artan ve binleri bulan yurttaşlar, açıklama için gelinen yönde bulvar trafiğini keserek yürüyüşe geçti. Bulvar trafiğinin belli bir süre trafiğe kapanması ve sloganlar atılması üzerine, polis topluluğun üzerine gaz bombası attı.
İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey ve Parti yöneticilerini de hedef alan gaz bombasının ardından, bu gazı sıkanın ve sıkılması talimatı veren sorumlunun açıklanmasını isteyen Partililer, bir süre daha bu alanda beklediler.
İşçi Partisi Genel Merkezi önünde biten yürüyüş sonrası, bu yürüyüşe katılan otuzu aşkın yurttaş, İşçi Partisine üye oldu.
Topluluk, 8 Nisan’da Silivri Cezaevi önünde yüz binlerle buluşmak üzere sözleşerek dağıldı.