Anyasa Mahkemesinin tutukluluk sürelerini 10 yıl olarak düzenleyen kanun hükmünü iptal etmesinin ardından, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer 12 İşçi Partili Ergenekon tutsağının derhal tahliye edilmeleri istendi.
Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin, Mehmet Deniz Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel ve Mehmet Bora Perinçek'in avukatı ve İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, E.General Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük, Kemal Kerinçsiz'in avukatı Gönül Kerinçsiz ve beraberlerinde çok sayıda avukat ve yurttaş olduğu halde Çağlayan Adliyesindeki 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurdu.
Hasan Basri Özbey ve Zeynep Küçük, daliye önünde basın mensuplarına bilgi verdiler.
Anayasa Mahkemesi’nin dün önemli bir karar aldığını belirten Özbey, “Karar hepimizin bildiği üzere 3713 sayılı kanunun 10 maddesinde CKM’daki tutukluluk sürelerinin TMK suçlar bakımından 2 katı uygulanan tutukluluk süreleri 2 katı uygulanır hükmünü iptal etmiştir. Böylece Türk Ceza Hukuku sisteminde tek bir azami tutukluluk süresi kalmıştır. O da 2+1 yıldır. Bunu özel yetkili mahkemeler 2+3 yıl yani 5 yıl olarak uygulamaktadır ama doğrusu 2+1 yıldır. Şu an Ergenekon davasında tutuklu olan müvekkillerimin bırakılması gerekmektedir. Örneğin müvekkilimiz Doğu Perinçek’in tutukluluk süresi 5 yıl 4 ay olmuştur. Veli Küçük’ün tutukluluğu 5,5 yılı aşmıştır. Şu an Ergenekon davasında tutuklu bulunan tüm yurtseverlerin Anayasanın açık ve net kararı karşısında derhal serbest bırakılmaları gerekmektedir. Kararın uygulanması için resmi gazetede yayınlanmasına gerek yoktur, gerekçeli kararın yazılmasının beklenmesine gerek yoktur ve kararın yürürlük tarihinin beklenmesine gerek yoktur." dedi.
''Ergenekon'', ''Balyoz'', ''Poyrazköy'', ''28 Şubat'' davalarında tutuklu, tutuksuz bütün sanıkların bu davalarda ileri sürülen iddialardan dolayı suçsuz ve masum olduklarını söyleyen Özbey, ''Masum insanların, tek suçları Atatürk ve cumhuriyetini savunmak, tek suçları vatanseverlik olan yüzlerce masum insanın tutukluluğu 5 yılı geçti diye sevindiriyorlar bizi. Bu acıdır, Türkiye'nin ayıbıdır ama bu ayıba da son vereceğiz.
“Mursi'nin kaderini çok yakında yaşayacaklar"
Mursi gitti, Mısırlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu tertibin birinci dereceden sorumluları Tayyip Erdoğan'lar da Abdullah Gül'ler de Mursi'nin kaderini çok yakında paylaşacaklardır'' dedi.
“Tek suçları vatanseverlik olan yüzlerce masum insanın tutukluluğu 5 yılı geçti diye sevindiriyorlar bizi." diye konuşan Avukat Özbey, “Bu acıdır Türkiye’nin ayıbıdır ama bu ayıba da son vereceğiz. Mursi gitti. Mısırlı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Bu tertibin birinci dereceden sorumluları Tayyip Erdoğan’lar da Abdullah Gül’ler de Mursi’nin kaderini çok yakında paylaşacaklardır." diye konuştu.
Avukat Zeynep Küçük de Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne seslendiğini belirterek, "Hukuksuzluğa dün son vermesi gerekirdi. Dün son vermediniz. Bugün itibariyle artık bu tutukluluk halini artık sonlandırın. Tutukluluk süresini 5 yıl olarak uygulamak hukuksuzluktur. Aslına bakarsanız bu davaların hiç açılmaması ve tutuklamaların olmaması gerekmektedir." diye konuştu.
Açıklamanın ardından Avukat Hasan Basri Özbey, ''Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı, temel hak ve özgürlüklere ilişkin kararların duyulmakla uygulanmak zorunluluğu karşısında, aralarında Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin, Mehmet Deniz Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel ve Mehmet Bora Perinçek hakkında duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak tahliyelerine karar verilmesini'' talep eden dilekçesini İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine sundu.
Özbey ve arkadaşlarının Mahkemeye verdikleri tahliye dilekçesi aşağıdadır.
TAHLİYE DİLEKÇESİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na,
Dosya no : 2009/191
Konusu :
Anayasa Mahkemesi’nin 04.07.2013 günlü kararıyla 3713 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 5. fıkrasının iptal edilmesi nedeniyle müvekkillerin tahliyesine karar verilmesi istemidir.
Açıklama :
1. ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI:
Anayasa Mahkemesi 2012/100 esas sayılı ve 04.07.2013 günlü kararı ile;
“6352sayılı Kanun’un; 75. maddesiyle, 3713 sayılı Kanun’un başlığı ile birlikte değiştirilen 10. maddesinin; “Türk Ceza Kanununun 305, 318, 319, 323, 324, 325 ve 332 nci maddeleri hariç olmak üzere, İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlarda, Ceza Muhakemesi Kanununda öngörülen tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır.” biçimindeki beşinci fıkrasının İPTALİNE” karar vermiş bulunmaktadır.
Karar Yüksek Mahkeme’nin resmi internet sitesinde yayımlanmıştır.
2. KARARIN UYGULANMA ZAMANI:
Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda aktarılan söz konusu iptal kararı temel hak ve özgürlüklere ilişkindir.
Temel hak ve özgürlüklere ilişkin iptal kararları, diğer iptal kararlarından farklı olarak gerekçeli kararın yazımı, Resmi Gazete’de yayımlanması veya iptal kararında yürürlüğün ileri bırakılması halinde belirlenen süre beklenmeksizin derhal uygulanması gereken kararlardır.
Danıştay ve Yargıtay’ın yerleşik içtihadları, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının temel hak ve özgürlüklere ilişkin olmaları halinde, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının veya öngörülen yürürlük süreleri beklenmeksizin kararın duyulması veya duyurulması ile derhal uygulanmasına yolundadır.
İptal kararı temel hak ve özgürlüklere ilişkin ve kamuya Yüksek Mahkeme’nin resmi internet sitesinden yayımlanmak suretiyle duyurulmuş olmakla, uygulanma aşamasına gelmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin niteliği karşısında, iptal edilen yasa hükmü 04.07.2013 tarihi itibariyle yok hükmündedir.
Kararda yürürlük tarihi belirlemesinin amacı, iptal edilen kanun hükmünün o süre içinde uygulanmasına olanak tanımak değildir.
Bu süreyle amaçlanan yasama organı ve yürütmeye bürokratik düzenlemeleri yapması için zaman tanımaktır.
3. AZAMİ TUTUKLULUK SÜRESİ:
Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararı ile yasal azami tutukluluk süresindeki ayrım – ikili uygulama sona ermiştir.
Öte yandan iptal kararı ile yasal boşluk doğmamıştır. Tutukluluk süreleri için uygulanacak yasa hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda yukarıda esas numarası yazılı davada uygulanabilecek azami tutukluluk süresi CMK 102 madde 2. fıkrada belirlenen sürelerdir.
Madde hükmüne göre:
“(2) Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde, gerekçesi gösterilerek uzatılabilir; uzatma süresi toplam üç yılı geçemez.”
Buna göre azami tutukluluk süresi madde hükmünün amaç ve ruhu esas alındığında azami (2+1=) 3 yıldır. Maddenin bozuk ifadesi esas alındığında ise azami süre 5 yıldır. Her iki halde de 2 yılı geçen tutukluluk sürelerinde “zorunlu hal” varlığı ve “gerekçelendirilmek” yasal zorunluluktur.
4. MÜVEKKİLLERİN TUTUKLULUK SÜRELERİ:
Müvekkillerimizden;
- Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Oktay Yıldırım ve Muzaffer Tekin’in tutukluluk süreleri 5 yıl, 1 günü fazlasıyla aşmış durumdadır.
- Mehmet Deniz Yıldırım ise 9 Kasım 2009 tarihinden bu yana 3 yıl, 8 aydır tutukludur.
- Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel ve Mehmet Bora Perinçek ise 19 Ağustos 2011’den bu yana tutukludurlar.
5. MÜVEKKİLLER TAHLİYE EDİLMELİDİR:
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı, temel hak ve özgürlüklere ilişkin kararların duyulmakla uygulanmak zorunluluğu karşısında, müvekkillerin duruşma günü beklenmeksizin, dosya üzerinden inceleme yapılarak bihakkın tahliyelerine karar verilmesini talep etmekteyiz.
Saygılarımızla.
Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Oktay Yıldırım, Muzaffer Tekin, Mehmet Deniz Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel ve Mehmet Bora Perinçek vekilleri ve müdafiileri:
Avukat Hasan Basri Özbey