AKP’yi Kurtarma Paketi

AKP, Anayasa değişikliği paketini nihayet açıkladı. Bu “Paket”in belli başlı üç amacının olduğu görülüyor:
1. Parti kapatmayı olanaksız hale getirme. Hatta daha doğru bir ifadeyle Parti kapatmayı yasaklama.
2. Yargıyı siyasallaştırma ve denetim altına alma...

Tarih:

AKP, Anayasa değişikliği paketini nihayet açıkladı. Bu “Paket”in belli başlı üç amacının olduğu görülüyor:
1. Parti kapatmayı olanaksız hale getirme. Hatta daha doğru bir ifadeyle Parti kapatmayı yasaklama.
2. Yargıyı siyasallaştırma ve denetim altına alma.
3. Yaklaşık üç yıldan beridir Ordu’ya karşı yürütülmekte olan yasadışı saldırıya yasal kılıf uydurma.

KAPATILMAYA KARŞI BEŞ TEDBİR
Bütün bu niyetler, “kör gözüm parmağına” hesabı, son derece açık ifadelerle değişiklik paketine yansıtılmış durumda. Fethullah basını ve yandaş medyayı bir kenara bırakacak olursak, bunlar dışında kalan bütün basın-yayın organları AKP’nin bu niyetlerini yazıp çiziyor.
Onun için değişiklik önerileri üzerinde uzun boylu durmaya gerek yok. Ama Parti kapatma konusu ilgili olarak yapılmak istenen düzenleme, tam bir kara mizah örneği.
AKP’yi öyle bir kapatılma ve ceza görme korkusu sarmış ki, bu konu ile ilgili olarak bir tedbir ile yetinmemiş. ‘Ola ki tedbirlerden biri ile kurtulmak mümkün olmayabilir’ düşüncesiyle kapatılma tehlikesine karşı tam beş ayrı tedbir düşünülmüş:
Tayyip’in kapatılmaya karşı önerdiği birinci tedbire göre, bir görüş Mecliste dile getirildikten sonra, artık Meclis dışında da propaganda edilebilir ve bu görüşler ile idarenin (yani Hükümetin) bu görüşler doğrultusundaki icraatı, “odaklaşmanın tespitinde kullanılamaz.”
Yani Cumhuriyet’i yıkmak isteyen Parti, önce düşüncelerini Meclis kürsüsünden dile getirecek ve ondan sonra dokunulmazlık zırhına bürünerek yıkıcı faaliyetlerini her yerde yürütebilecek.
İkinci tedbir: Oldu ki bu birinci tedbir aşıldı ve Cumhuriyet Başsavcısı söz konusu Parti hakkında kapatma davası açılmasını istedi; Tayyip hemen bir ikinci tedbir düşünmüş: Meclis’te grubu olan partilerden her birinin beş üye verdiği bir Komisyon, davanın açılıp açılmayacağına üçte iki çoğunlukla karar verecek.
Yani bugünkü ve gelecekteki muhtemel Meclis tablosu göz önüne alındığı zaman (Böyle bir oylamada AKP ve DTP’nin aynı yönde oy kullanacağı düşünülürse) hiçbir zaman dava açılması yönünde karar alınamayacak.
Kapatılmaya karşı üçüncü tedbir; hakkında dava açılması talebi bir kez ret edilen Parti hakkında, seçim olması ve Meclis aritmetiğinin değişmesi durumunda yeni bir dava açılmasını önlemeye yönelik. Bir Parti hakkında dava açılması talebi Komisyon’da ret edildikten sonra, o Parti hakkında aynı gerekçelerle bir kez daha kapatılma davası açılmayacak.
Ola ki oylamadaki üçte iki engeli de aşıldı ve dava açıldı. Bu durumda da mahkeme söz konusu Parti hakkında kapatma kararı vermeyecek. Ancak para cezasına hükmedebilecek. Bu da dördüncü tedbir.
Bütün bu tedbirler Tayyip Erdoğan’ın korkusunu engellemeye yetmemiş. Beşinci bir tedbir daha var. Ya bu Anayasa değişikliği gerçekleşinceye kadar AKP hakkında kapatma davası açılırsa. Tayyip Erdoğan onu da düşünmüş. Anayasa değişikliği gerçekleşmeden önce açılmış olan kapatma davalarına da Anayasa’nın yeni hükümleri uygulanacak.
Bir de söz ve eylemleriyle Partinin ceza almasına neden olan milletvekillerini korumaya yönelik bir madde var. Artık hiçbir durumda milletvekillinin, milletvekilliği düşmeyecek.
Bu da AKP’nin yeni Anayasasının püskülü oluyor

PANİK
Değişiklik teklifi, bir panik halini yansıtıyor. AKP’nin, eğer Anayasa değişikliği ile kendini güvence altına almazsa, hakkında yeni bir kapatılma davası açılacağına ve açılacak davanın bu sefer kapatılma ile sonuçlanacağına kesin gözü ile baktığı anlaşılıyor.
Haksız da değil…
AKP’nin paniğini açıklayacak nedenler şunlardır.
1. AKP boğazına kadar suça battı. Ergenekon tertibindeki kanunsuzluklar, Ordu’ya ve Yüksek Yargı’ya karşı işlenen suçlar, “ayarlanmış” hakim ve savcılarla kurulan “özel mahkemeler”, BOP eşbaşkanlığı ve Colin Powell ile imzalanan 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma türünden vatana karşı işlenmiş suçlar, kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekilmesi ve ekonomik yolsuzluklar, “açılım” politikaları ile Türkiye’nin bir uçurumun eşiğine getirilmesi vb. vb.
Kısacası bugün 2007 yılında AKP hakkında kapatılma davası açılmasını gerektiren nedenlerin en az yüz katı neden vardır.
AKP’yi ancak, bağımsız yargısı yok edilmiş ve muhalefeti olmayan bir tablo rahatlatabilir. Anayasa değişikliği bunu amaçlıyor.

YENİ ANAYASA
Bu Meclis Anayasa değişikliği yapamaz. Çünkü;
1. Anayasa Mahkemesinin Cumhuriyet Düşmanı faaliyetlerin odağı olduğunu bire karşı on oyla saptadığı bir Parti Anayasa’yı değiştiremez.
2. AKP dışında hiçbir Parti, Anayasa değişikliğine destek vermemektedir. Anayasalar toplumsal mutabakatla oluşturulur veya değiştirilir.
3. AKP’nin arkasında artık eski kamuoyu desteği de bulunmamaktadır. Kamuoyu yoklamalarına göre AKP şimdi yüzde otuzlar seviyesine düşmüştür ve hızla aşağı doğru gitmektedir.
4. Genel seçimlere en fazla bir yıl kalmıştır. Türkiye’nin ihtiyacı olan yeni Anayasa’nın, yapılacak seçim sonrasında geniş bir toplumsal mutabakatla gerçekleştirilmesi doğru olan yaklaşımdır.
mbgultekin@ip.org.tr