Teori dergisinin Ocak 2011 tarihli sayısı mutlaka okunması gereken bir dosya ile çıktı. “ İdeolojik, sınıfsal ve siyasal boyutlarıyla AKP’nin kimliği” başlıklı dosya içinde son derece önemli makaleler bulunuyor.
AKP ve Tayyip Erdoğan üzerine çok sayıda kitap, inceleme çıktı. Ama sanıyorum ilk defa AKP, bir dosya biçiminde bütün boyutları ile Teori dergisinin bu sayısında ele alınmış.
Dosya’nın ana yazısı, Arslan Kılıç’ın “Mafya-Tarikat-Gladyo Sisteminin ana partisi” başlıklı makalesi.
Tuncay Mollaveisoğlu; “Görünmez Holding: AKP zenginleri” başlıklı makalesinde; Abdüllatif Şener’in; “ortaya çıkığında görülecektir ki AKP’nin yeni zenginleri yanında TUSİAD’ın zenginleri orta halli kalır” şeklindeki açıklamasının gerçeklere dayandığını, kanıtlarıyla ortaya koyuyor. Mehmet Ali Güller, “ABD-AKP işbirliği, Wikileaks’le çırılçıplak” başlıklı makalesinde, şimdiye kadar açıklandığı kadarıyla ABD resmi belgelerinde, AKP’nin nasıl ABD politikalarının doğrudan bir uygulayıcısı olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Dr. Noyan Umruk’un, “AKP ve sosyal politika” başlıklı makalesi, AKP politikalarının çalışan yığınlar açısından yıkıcı sonuçlarını irdeliyor. Dr. Barış Doster’in, AKP’nin yandaş yargısının “yıldızlarından”, Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can’ın “Darbe yargısının sonu” kitabıyla ilgili makalesi de AKP dosyasının bir parçası olarak alınabilir.
Dosyanın bütün olarak incelenmesinde yarar var. Ama özellikle Arslan Kılıç’ın kapsamlı makalesi, son derece önemli ve bütünlüklü bir tahlil ortaya koyması açısından önem taşımaktadır.
BÜTÜN BOYUTLARIYLA AKP
Arslan Kılıç, Amerika’nın Refah Partisi’nin içinden bir ekibi adım adım nasıl hazırladığını, bu ekibi daha önce Turgut Özal ve Tansu Çiller ile birlikte çalışan bir ekip ile nasıl buluşturduğunu ve iktidara taşıdığını etraflı olarak anlatıyor.
AKP, özetle bir Amerikan projesidir. Yeni Şafak gazetesi yazarlarından ve Erdoğan’ın başdanışmanı olan Doç. Dr. Yalçın Akdoğan’ın deyişiyle; “son ikiyüz yıl içinde dış dinamikle iç dinamik hiç bu kadar örtüşmemiştir.” Bu sözleri; ‘son iki yüzyıl içinde sömürgeci güçler ve emperyalistlerin Türkiye üzerindeki emelleri ile bu kadar birebir örtüşen, uyumlu olan bir siyasi ekip hiç olmamıştı” şeklinde de okuyabiliriz.
Arslan Kılıç’ın bugünün AKP’sini nasıl değerlendirdiğini, kendi yaptığı “özetleme” ile sunalım:
A- AKP’nin ideolojisi “Ilımlı İslam”dır. “Ilımlı İslam” Ortaçağ şeriatının, emperyalist kapitalizmin Küreselleşme programının ihtiyaçlarına göre yeniden üretilmesidir… ABD tarafından üretilmiş olan bu “İslam” (“Ilımlı İslam”)’da din; içindeki hak, adalet, ahlak, vicdan, haram yememe, zalime hizmet etmeme, kötülükten uzak durma gibi değerlerden arındırılmıştır. Bilime ve bilimsel düşünceye düşman, aklı ve özgür düşünceyi boğan, sadece şekli ibadetten ibaret olan bir hurafeler yığınına dönüştürülmüştür…
B- AKP, mafya-gladyo-tarikat burjuvazisinin Partisidir. Sınıfsal tabanı, bu tamamen asalak, üretim ve ticaretle hiçbir bağı olmayan, dünya kapitalizminin merkezlerine aşırı bağlı, ipi o merkezlerin elinde olan küçük bir zümrenin Partisidir.
C- AKP’nin siyasi programı üç maddeliktir. Diğer bütün siyasetleri bu üç siyasetten türemektedir. Bir: Türkiye’nin de içinde yer aldığı Ortadoğu, Kafkaslar ve Balkanlar bölgesinde, Türkiye’yi, ABD planlarının tetikçi gücü haline getirmektedir. Bu siyaset, BOP eşbaşkanlığında en iyi ifadesini bulmaktadır. İki. Cumhuriyetin bütün kurum ve ilişkileri ile tasfiyesidir. Üç: Türkiye’nin devlet varlığının, millet birliğinin ve ülke bütünlüğünün tasfiyesidir.
D- AKP’nin kültürü; dayandığı sınıfın asalaklığının, emperyalizme aşırı bağımlılığının, Ortaçağlı karakterinin damgalarını taşımaktadır. Bu kültür bir yanda çarşaf, diğer yanda porno çıplaklığıdır. Bir yanda küçük bir zümrenin görgüsüzlüğe, savurganlığa ve gösterişe dayanan tüketim çılgınlığıdır; diğer yanda, tarikat-cemaat cenderesindeki milyonları tevekkül, efsun ve hurafelere bağlayan Ortaçağ kültürüdür. Gladyo ve mafyanın kabalığının, terbiyesizliğinin ve şirretliğinin bütün izlerini taşır. Güçlü’nün karşısında iki büklüm olma, güçsüzün karşısında küstahlaşma kültürüdür.”
Teori’nin Ocak sayısı, mutlaka okunması gereken değerli çalışmalardan oluşuyor. Bütün okuyuculara tavsiye ediyoruz.