Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek 1 aydır Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde... Türk Milleti onu cezaevinde de yalnız bırakmıyor. Bir haftada yüzlerce mektup, yüzlerce faks iletisi ulaştı Perinçek'in eline. Genci-yaşlısı, çiftçisi-işçisi, emekli askeri-aydını... Bu mektuplardan biri de Bilecik'in Bozüyük İlçesi Yörük Çetmi Köyü'nden çiftçi Mustafa Keleş'e ait.
Ben Bilecik ilinden Mustafa. Gözaltı haberinizden sonra ne kadar doğru bir yolda olduğunuzu anladım. Demek ki bu ülkede sizin kadar vatanı seven insan kalmamış. Helal olsun size. Ben bu dünyada sizin kadar Marks ve Lenin'i en iyi anlamış bir insan ve aydın görmedim. Tıpkı Marks'ın Berlin Üniversitesinde o zamanlar prensliklerle yönetilen Almanya için söylediği "tek Almanya ve ulusal bir devleti" savunması gibi.
Sayın başkanım partinize üye bile değilim. Üç aydır Aydınlık'ı takip ediyorum. Ve şu durumda bu ülkeyi karşılıksız seven önder insanlardan birisiniz. Siz ikinci Mustafa Kemalsiniz. Allah size uzun ömür versin başkanım.
Cezaevinde bir ihtiyacınız var mı? Anam diyor ki çorap da yollayalım. O da çok üzüldü. Köylü kadındır, ama Eşbaşkanlardan daha iyi vatanseverdir. Biz çiftçiyiz başkanım. Babam emekli işçi. Koyu bir CHP'li ama yarın istifa ediyoruz ailecek. Çünkü herkes anlıyor başkanım; zaman Kurtuluş Savaşı zamanıdır. Zaten ektiklerimizi gasp ediyorlar. Kaybedecek bir şeyimiz kalmadı. İyi ki siz varsınız. İyi ki Aydınlık var.
Çok şey öğreniyorum bu hayatta. 30 yaşındayım başkanım. Daha yeni yeni siyaset okuyorum ve ilk okuduğum kitap "Ateşi Çalmak". Marx'ın hayatını anlatıyor. Her dönem sizin gibi aydınlar çok çekiyor başkanım. Ama üzülmeyin, bu vatan çok Eşbaşkanlar gömecek.
Başkanım size gönderecek çok şey çıkardı anam. Ama sadece simgesel olarak çorap yolluyorum. Ve bir şeye ihtiyacınız olursa, Yörük Çetmi köyü Bozüyük/ Bilecik İline Mustafa Keleş adına haber yollamanız yeterli.
Ahırda iki ineğimiz var, hiç düşünmeden satar yollarım. Yeter ki siz ve mücadele sürsün, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleri tekrar yaşama geçirilsin. Yok olmazsa, köylü Mustafaları da çetecilikle atsınlar içeri. Yeter artık. Hiç mi dedelerinden utanmıyorlar. Utanmasınlar ki köylü Mustafalar kızarsa, ne akı ne de karası kalır bu ülkede.
Başkanım birde şunu söylemek istiyorum: Ben okumak öğrenmek istiyorum. Bana devrimcilik adına Mustafa Kemal'i daha iyi tanıyayım diye kitaplar önerir misiniz? Acizane bu mektuba cevap yazarsanız, onları da yazın. Yok yazmazsanız, hiç alınmayız, kırılmayız. Bundan sonra siz benim önderim ve Başkanımsınız. Mektup biterken anam, babam ve kardeşlerim çok selam söylüyor. Ebem bile Karaoğlan doğru söylüyordu, niye attılar içeri diye üzülüyor, namazlarında sizin için dua ediyor. Tekrar özgür ve kararlı önder, Perinçek dileğiyle hoşçakalın.