İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof Dr Semih Koray bugün (9 Ağustos 2008) İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyerek “Üniversitelerarası kurulun yayınladığı bildirinin Doğu Perinçek tarafından hazırlandığı ” iddialarına cevap verdi. Prof Dr Semih Koray’ın açıklaması şöyle:
"Ergenekon Operasyonu"nda "Yalan Rüzgarı" devam ediyor. Bazı medya kuruluşları, kendilerine yüklenen yalanları yayma rolünü sürdürüyor.
7 Ağustos tarihli Vakit gazetesinde, "Ergenekon Tiyatrosu" başlıklı haberde, "Akaydın'ın yaptığı açıklamaların metinlerini hazırlayanın da Ergenekon Terör Örgütü'nün bir numaralı sanıklarından İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek olduğunun anlaşıldığı" iddia ediliyor. Zaman gazetesi, Vakit'in bu haberi yeterince iyi işleyemediğine hükmetmiş olmalı ki, aynı yalanı 8 Ağustos'ta "Eski rektör Mustafa Akaydın'ın bildirilerini Perinçek hazırlamış" başlığıyla yeniden dillendiriyor. Haberde, "İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'in 'Rektörler Bildirisi'nin esas organizatörü olduğu ve Akaydın'ın açıkladığı bildirinin İP tarafından kaleme alındığının ifade edildiği" söyleniyor. Her iki haberde de, iddialar, Ergenekon İddianamesi'ne ve iddianamede yer alan Doğu Perinçek'le Ferit İlsever arasındaki bir telefon konuşmasına dayandırılıyor.
Amaç Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın Nezdinde Bilim Adamlarımıza Hakaret
Bu iddialar içinde doğru olan tek unsur, niyet başka olsa da, Vakit'in attığı "Ergenekon Tiyatrosu" başlığıdır. Gerçekten de, Ergenekon operasyonunun sahneye konan bir "tiyatro"dan ibaret olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Anılan telefon konuşmasında Doğu Perinçek ve Ferit İlsever'in sözünü ettikleri belgenin, "Rektörler Bildirisi"yle en ufak bir ilgisi dahi yoktur. Adı geçen belge, İşçi Partisi Ulusal Strateji Merkezi'nin hazırladığı "Milli Anayasa Bildirgesidir". Açıklanmış olan "Rektörler Bildirisi"yle "Milli Anayasa Bildirgesi" arasında, Cumhuriyet'in temel ilkelerini ve Atatürk Devrimi'ni savunmaktan kaynaklanan doğrultu paralelliğinin dışında herhangi bir benzerlik yoktur. Haberlerin amacı da zaten herhangi bir gerçeği ortaya çıkarmak değil, hem Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ın nezdinde sayın rektörlerimize, hem de İşçi Partisi yöneticilerine hakarettir.
İşçi Partisi'nin Amacı Milli Anayasa Bildirgesi'ne En Geniş Desteği Sağlamak
İşçi Partisi, AKP'nin "Sivil Anayasa Taslağı"na karşı, çok sayıda bilim adamıyla birlikte, bir "Milli Anayasa" çalışması başlatmış ve hazırlanan "Milli Anayasa Bildirge"sini imzaya açmıştır. Şu ana kadar bildirgeyi 500 civarında öğretim üyesi, siyasetçi, sanatçı, yazar, kitle örgütü yöneticisi, emekli asker ve bürokrat imzalamıştır. Anayasa değişikliği sorununun gündemde geri plana düşmesi nedeniyle, bildirge henüz kamuoyuna açıklanmamıştır. İşçi Partisi'nin bu konudaki çalışmaları sürmekte olup, bildirge, AKP'nin Anayasa Taslağı yeniden gündeme geldiğinde kamuoyuna açıklanacaktır.
Aslında her iki gazete haberinde de bizatihi telefon görüşmelerinden aktarılan bölümler de, bu belgenin Üniversiteler Arası Kurul'un herhangi bir açıklama ya da bildirisiyle hiçbir ilgisinin olamayacağının kanıtıdır. Doğu Perinçek ve Ferit İlsever, aktarılan bölümlerde, Anayasa Bildirgesi'ne rektörlerden, üniversite öğretim üyelerinden, Yargıtay Onursal Başsavcılarından, emekli generaller ve subaylardan, seçkin aydınlardan daha çok imza ve destek sağlamanın ve bu belgeyi kamuoyuna en etkili biçimde açıklamanın yollarını tartışmaktadırlar. Hal böyleyken, anılan belgenin "Üniversiteler Arası Kurulun Bildirisi" olduğu çıkarımını yapmak, bilerek çarpıtma amaçlı değilse, ancak bir mantık burkulmasının sonucu olabilir.
Milli Anayasa Meşru, AKP'nin Anayasa Girişimleri Gayrı Meşrudur
Milli Anayasa Bildirgesi, Atatürk Devrimi'nin tasfiyesini tamamlayarak, ülkemize ABD'nin yürütmekte olduğu Haçlı Seferi'nde görev yüklenebilmesini sağlamaya yönelik "Anayasa Taslakları"na karşı, Kemalist Devrimi tamamlama amacını taşıyan bir Milli Anayasa'nın esaslarını ortaya koyan bir bildirgedir. Her iki gazete haberinde de, "Ergenekon İddianamesi'nde sanıklar Perinçek ile İlsever'in hazırladıkları bazı provokatif eylemler ve basın açıklamalarının, üniversite rektörleri tarafından hazırlanmış gibi imzalanarak, kamuoyuna açıklanmasını temin ettikleri, bu şekilde Örgüt'ün amaçları doğrultusunda karışıklık ve kaos oluşturup, darbe ortamı oluşturmaya yönelik faaliyetleri organize ettikleri kaydediliyor" denmektedir. O zaman, sözü edilen "karışıklık ve kaos yaratmaya yönelik provokatif eylemler" de, henüz kamuoyuna açıklanmamış olan Milli Anayasa Bildirgesi'nin hazırlanması ve ülkemizin yeniden Kemalist Devrim rotasına girmesi amacıyla mücadele verilmesi olmaktadır.
Cumhuriyetin ilanından bu yana geçen 85 yıl içinde ülkemizde bugüne kadar ne "Milli Anayasa" kavramının, ne de Kemalist Devrim'in suç olduğuna, karışıklık ve kaos yaratabileceğine ilişkin herhangi bir iddia herhangi bir mahkemede ileri sürülebilmiş değildir. Oysa daha bir hafta kadar önce, AKP'nin Cumhuriyet'in temel ilkelerine karşı bir odak oluşturmaktan ötürü gayrı meşru hale geldiği Anayasa Mahkemesi tarafından tescil edilmiştir.
At Sahibine Göre Kişner
Ergenekon İddianamesi'ne dayanılarak yapılan her iki haberde de, İşçi Partisi'nin kendi rektörlerimizle, kendi bilim adamlarımızla, kendi hukukçularımızla, kendi asker ve aydınlarımızla birleşmeye çalışması hedef tahtasına konmaya çalışılıyor. Herhalde buna göre makbul davranış da, AKP "Sivil Anayasa Taslağı"nı kendi kamuoyumuzdan "devlet sırrı" gibi gizler, kapalı parti toplantılarında görüşürken, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın Ankara’da ki AB Büyükelçilerine taslak konusunda ayrıntılı bilgi vermesi olsa gerektir. Ev ödevinden bir an önce iyi not alma gayretiyle, Türk milletinden esirgenen bilgiler, Türkiye ile AB Troykası'nın Lizbon'daki toplantısında AB siyasi direktörlerinden esirgenmemiştir. At, sahibine göre kişnermiş.
İşçi Partisi Ülkemizin Bütün Bilim Birikimiyle Birleşmeyi Hedefler
İşçi Partisi, Milli Anayasa, Milli Hükümet ve Atatürk Devrimi konularında elbette ülkemizin bütün bilim birikimi, aydın birikimi ve devrimci birikimiyle kucaklaşma çizgisini sürdürecektir. İşçi Partisi, görüş, fikir ve programlarını asla kendi malı gibi görmez. İşçi Partisi'nin tek hedefi, bu görüşlerin millete mal edilerek, milletin elinde bir güç haline gelmesidir. Bu nedenle Partimiz, milletimizi bu hedefler doğrultusunda birleştirme ve seferber etmenin en etkili yollarını özenle araştırmaya devam edecektir. Vakit ve Zaman gazetesinin haberlerinde, Milli Anayasa Bildirgesi'nin açıklanmasında, "gerekirse rektörlerin, Onursal Başsavcıların, ağırlığı olan emekli generallerin öne çıkıp, İşçi Partisi'nin arkada durması" söylemi, "suç kanıtı" gibi ortaya atılmaktadır. İşçi Partisi, ülkenin ve milletin çıkarlarından başka bir şey gözetmediği için, görüşlerinin oluşumuna katkıda bulunan ve bunları benimseyen başka kesimlerin öne çıkması, eğer milleti birleştirme ve seferber etmede daha etkili olacaksa, arkada durmasını da bilir.
"Bilimin en gerçek yol gösterici olduğunu" programının en başına koymuş olan İşçi Partisi, Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren her konuda ülkemizin bilim adamlarıyla birleşme çizgisini kendine ilke edinmiştir. Bilimde direktifin yeri olmadığı için, bu ilişkide ne direktif verilir, ne de direktif alınır. Direktif almak ya da vermek, partimiz için olduğu kadar, bilim adamlarımız için de kabul edilebilir bir durum değildir.
Özü Sözü Bir Parti
Biz İşçi Partisi olarak, yapmış olduğumuz, yapmakta olduğumuz ve bundan böyle yapacağımız bütün telefon konuşmalarının her sözcüğüyle arkasındayız. Bu nedenle, sadece iddianameye alınmış olanları değil, davaya ilişkin 422 klasörün hepsinde geçen bizimle ilgili bütün telefon konuşmalarını kitap olarak yayımlayacağız. Çünkü biz kendi arasında başka, millete karşı başka konuşan bir parti değiliz. Biz "özü sözü bir" bir partiyiz.