İşte ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi böyle uygulanmaktadır. Tandoğan, Çağlayan, Gündoğdu ve Samsun meydanlarından yükselen milli hareketin, “Ne ABD, ne AB, Tam Bağımsız Türkiye” kararlılığına ABD’den yanıt böyle geldi. ABD’nin cepheden taaruza yöneldiği görülmektedir.
Türkiye artık terörün arkasındaki kuvveti saptamak zorundadır.
Terörün arkasındaki kuvvet ABD ve AB’dir.
Türkiye, ABD tarafından AB kapısına bağlanmıştır ve orada parçalanmaktadır.
Ankara’nın göbeğinde patlayan bombalar, yurttaşlarımızın havaya uçan kol ve bacakları, şunu ilan ediyor: ABD ve AB güdümlü partilerin ve başka devletlerin terör projelerinde görev alan politikacıların devri bitmiştir.
Terörü alt etmek için yapılacak ilk iş, ABD güdümüne son vermek ve AB aday üyeliğinden derhal çekilmektir. İncirlik Üssü kapatılmalı, NATO’dan çıkılmalıdır.
İşçi Partisi, Milli Hükümet Programı, birikimli ve tecrübeli kadrosu, ispatlanmış cesareti ve kararlılığıyla terörün üstesinden gelmeye hazırdır ve milletinden görev talep etmektedir.
Öncelikle cephemizi tehdide döneceğiz. Halkımız kazanacağız. Bölge ülkeleriyle işbirliği yapacağız ve terörün üzerine ülkemizin bütün imkan ve yeteneğini seferber ederek kararlılıkla gidecek ve bu işi bitireceğiz.
Bugün ihtiyaç, halka dayanan güçlü devleti inşa etmektir. İşçi Partisi, halkın partisidir ve güçlü devleti inşa edecek partidir.
Bugün Türkiye bir yol ayrımına gelmiştir. Ya Türkiye’yi bölenler yönetmeye devam edecektir ya da Türkiye’yi birleştirenler iktidar olacaktır. İşçi Partisi, Türkiye’yi birleştiren partidir.
Seçimlere derinleşen kriz ortamında gidiyoruz. Arkada kalan dönemin siyasal partilerinin Avrupa kapısına bağlanmış durumda yapabilecekleri bir iş yoktur.
Yalnız İşçi Partisi krizi göğüsleyebilir.
Yalnız İşçi Partisi krizi yönetebilir.
Yalnız İşçi Partisi krizin üstesinden gelebilir.
Yalnız İşçi Partisi yurda ve bölgeye barış getirebilir.
Atatürk’te birleşelim!